T24 - Avrupa Birliği liderleri bugün Brüksel'de, 1 Aralık'ta yürürlüğe girecek AB anayasası niteliğindeki Lizbon Anlaşması uyarınca ilk başkan ve dışiþleri bakanlarını seçmek üzere çetin bir pazarlık yapacaklar. Başkanlık için en güçlü isim, Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy.
AB'nin ağır topları Fransa ve Almanya'nın desteğini alan Rompuy, Türkiye'nin AB üyeliğine muhafelet eden isimlerin başında geliyor. Rompuy, 5 yıl önce henüz başbakan değilken yaptığı bir konuşmada, "Türkiye, Avrupa'nın parçası değildir ve hiçbir zaman da olmayacaktır. Hıristiyanlığın da temellerini oluşturan Avrupa'da geçerli evrensel değerler, Türkiye gibi büyük bir İslam ülkesinin kabulü durumunda gücünü kaybedecektir" görüşünü dile getirmişti.
Liderler bölünmüş durumda
AB üyesi ülkelerin liderleri başkan ve Dışişleri Bakanı'nın kim olacağı konusunda ıÜübölünmüş durumdalar.Bu nedenle akşam yemeği sonrası başlayacak müzakerelerin gece geç saatlere dek sürmesi bekleniyor.
Fransa ve Almanya'nın başkanlık için Belçika Başbakanı Rompuy'ı desteklediği bildiriliyor. Herman van Rompuy, "birlik üyesi 27 ülke arasında uzlaşmayı sağlayacak olan, karizmatik değil pragmatik bir lider" olarak görülüyor.
Rompuy'un başkan seçilmesine muhalefet edenlerin başında İngiltere geliyor. İngiltere, ülkenin eski baþbakanı Tony Blair'in adaylığını destekliyor. Blair'in adaylığı İngiliz gazetelerinde bugün (19 Kasım 2009) geniş yer buldu.
Kriz çıkarsa çözüm üçüncü isimde
Financial Times başkanlık konusunda farklı görüşler olduğunu, Rompuy ile Blair'in öne çıktığını, ancak bu adaylar üzerinde anlaþmaya varýlamazsa tek çözümün üçüncü bir isim üzerinde uzlaþýlmasý olduðunu yazdý. Gazete, sabaha kadar sürebileceği belirtilen müzakere öncesi üye ülkelerin kartlarını açık etmemeye çalıştıklarını belirterek manzarayı şöyle özetliyor:
"Başkanlık konusunda iki isim öne çıkıyor. Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy ile Londra'nın, Fransa, Almanya ve diğer bazı ülkelerin muhalefetine rağmen desteğini sürdürdüğü eski İngiltere Başbakanı Tony Blair. Eğer müzakere pozisyonları değişmezse, tek çözüm üçüncü bir isim üzerinde uzlaşılması olacak gibi görünüyor. Bu ismin diğer mevcut adaylardan biri olması muhtemel. Yani Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenende, Letonya'nın eski Devlet Başkanı Vaira Vike-Freiberga. Ancak adı daha önce geçmeyen bir aday üzerinde uzlaşılması da mümkün. Dışişleri bakanlığı konusu ise daha belirsiz, liste uzun. Eski İtalya Başbakanı Massimo D'Alema'dan Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'e, İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos'a kadar..."
'Blair'in hiç şansı yok, hükümetin planı başka'
Independent ise doğru seçimi yapma konusundaki kaygının, Brüksel'de yer yer paniğe varmaya başladığını yazdı. Gazeteye göre 27 ülke liderinin önünde, merkez sağ ile merkez sol, kadın adaylar ile erkek adaylar, kuzey ile güney, doğu ile batı ve küçük ülkeler ile büyükler arasında bir denge kurmak gibi son derece zor bir görev var.
"Avrupa Birliği'ne başkan olma şansı neredeyse tamamen sönmüş görünen Blair'i desteklemek konusunda İngiltere'nin neden hâlâ ısrar ettiği" sorusuna Independent şu yanıtı veriyor:
"Bu muhtemelen İngiltere Başbakanı Gordon Brown'un taktiksel bir manevrası. Ocak ayında göreve başlayacak Avrupa Komisyonu'ndaki bazı makbul pozisyonlar için de seçim yapılacak. Brown da bu poker oyunundan, mali işler ya da rekabet gibi konulardaki üyeliklerden birini almış olarak kalkmak istiyor. Blair konusunda son dakikaya kadar ısrar etmek bu konuda elini güçlendirebilir. Hatta Brüksel koridorlarında dolaşan bir dedikoduya göre, İngiltere bir sürpriz yapıp, Blair'in ismini son anda başkanlık yerine dışişleri bakanlığı için bile ortaya atabilir."
Bir koltuk sağa, bir koltuk sola
AB liderlerinin bu görevlere seçilecek isimleri belirlerken pek çok dengeyi gözetmesi bekleniyor.
BBC'nin haberine göre, büyük olasılıkla bu makamlardan biri AB'nin önde gelen ülkelerinden birine, diğeri ise nispeten daha küçük bir birlik üyesine gidecek. BBC'ye göre başkanlık makamını merkez sağdan, dışişleri bakanlığını ise merkez soldan bir siyasetçinin üstlenmesi bekleniyor.
AB başkanlığı için Herman van Rompuy'la birlikte adı geçen diğer adaylar Hollanda Başbakanı Jan-Peter Balkenende, Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Estonya Cumhurbaşkanı Toomas Hendrik ve eski Letonya Cumhurbaşkanı Vaira Vike-Freiberga. Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in adaylığını resmen açıklamak için gereken desteği alamadığı konuşuluyor. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband'in adı da AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi adayları arasında geçmiş, ancak kendisi aday olmak istememişti.
AB Dışişleri'ne en güçlü aday D'Alema ama...
AB Dışişleri Bakanlığı (Dışişleri Yüksek Temsilcisi) için şu anda en güçlü görünen adayın eski İtalya Başbakanı Massimo D'Alema olduğu belirtiliyor. Ancak BBC, Brüksel'deki muhabiri Oana Lungescu'nun, D'Alema'nın komünist geçmişinin bazı Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini rahatsız ettiğini bildirdiğinin altını çiziyor. Bu görev için Avrupa Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi İngiliz Barones Ashton, komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Oli Rehn ve eski Avusturya Dışişleri Bakanı Plassnik'in de adları da geçiyor.
Dışişleri koltuğu başkanlıktan daha mı ağır?
Seçilecek başkan AB zirvelerini yönetecek, 2,5 yıl görev yapacak, en fazla iki dönem bu koltukta kalabilecek.
Ancak gözlemciler, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi'nin rolünün daha önemli olacağını söylüyorlar. Dışişleri Yüksek Temsilcisi, aynı zamanda Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı da olacak.
5 bin kadar diplomatla birlikte görev yapacak AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi, birliğin yardım fonlarını da yönetecek.