Resmi kayıtlara göre geçen yıl İtalya'ya geçen sığınmacıların sayısı 181 binin üzerinde. Gelenlerin yüzde 90'ı ise Libya'dan yola çıktı. Libya bu açıdan İtalya'ya geçişlerin ana merkezi konumunda. AB diplomatlarının tahminlerine göre Libya'da şu anda 300 bin ila 350 bin mülteci Avrupa'ya geçiş yapabilmek için hava durumunun iyileşmesini bekliyor. Kış mevsiminin sona ermesiyle Libya üzerinden yine binlerce kişinin teknelerle İtalya'ya geçiş yapacağı tahmin ediliyor. Avrupa Birliği yetkilileri bu durumun yeni bir sığınmacı krizine sebebiyet vermemesi için harekete geçti.
AB Dönem Başkanı Malta 3 Şubat tarihinde yapılacak AB zirvesine hazırlık kapsamında geçen hafta AB büyükelçilerine Libya ile ilgili bir müzakere metni sundu. Metinde Libya'da bulunan sığınmacıların geri dönüşü için daha fazla kaynak ayrılması, Libya karasularında bir "koruma hattı” oluşturulması ve insan kaçakçılarıyla mücadelenin "radikal bir biçimde güçlendirilmesi” gibi başlıklar yer alıyor. Metinle ilgili perşembe günü AB içişleri bakanları da istişarelerde bulunacak. Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan bir AB diplomatı, metnin prensipte olumlu karşılandığını ancak detaylarda birçok sorunun hâlâ açık olduğunu ifade etti.
Malta: Türkiye anlaşması örnek alınmalı
Malta Başbakanı Joseph Muscat konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Eğer Türkiye ile imzalanan anlaşmanın esası, Orta Akdeniz'de örnek alınmazsa, Avrupa büyük bir mülteci kriziyle karşı karşıya kalabilir" diye konuştu. Muscat bu durumda Avrupa Birliği'nin "temel prensiplerinin ciddi bir biçimde sınamaya tabi tutulacağını" söyledi.
2017 yılında Almanya, Fransa ve Hollanda'da seçimler düzenlenecek. Seçimler sırasında oluşacak yeni bir mülteci krizinin popülistlerin ve radikallerin işine yarayacağı tahmin ediliyor.
Türkiye ile imzalanan sığınmacı anlaşması Yunanistan'a geçişleri çarpıcı bir biçimde düşürdü. Bu anlaşmanın Libya ile birebir şekilde tekrarlanması beklenmiyor. Bir Avrupa Birliği yetkilisi "ülkedeki iç siyasi durumun bu açıdan büyük zorluk yarattığını” ifade etti.
Yıllardır süren siyasi kaos ve düşman milis grupları arasındaki çatışmalar sonrasında 2016 yılında Libya'da bir ulusal birlik hükümeti kurulmuştu. Ancak hükümet, ülkenin geniş bölümlerini kontrolü altına alabilmiş değil. Bu da insan kaçakçılarının faaliyetlerini kolaylaştırıyor. Milisler hâkimiyet kurdukları bölgelerde insan kaçakçılığı üzerinden maddi gelir sağlıyor. Avrupa Birliği ise etkin bir mülteci stratejisi kararlaştırmak için muhatap bulmakta zorlanıyor.
©Deutsche Welle Türkçe
AFP / EC, BK