Spor

A Milli Takım'a verilen primler davalık oldu

EURO 2016'ya doğrudan katılmaya hak kazanan A Milli Takım'a verilen 500 bin Euro'luk prim yargıya taşındı

19 Ekim 2015 22:02

Avukat Sedat Vural, EURO 2016'ya 'en iyi üçüncü' olarak doğrudan katılma hakkı elde eden Milli Takım'da, futbolculara verilen 500 bin Euro'luk primin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı.

AMK Spor 'da yer alan habere göre, A Milli Futbol Takımı, İzlanda’yı 1-0 yenerek Fransa’da düzenlenecek 2016Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri'ne gitmeye hak kazandı. Maç sonu soyunma odasına inen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, futbolculara ve teknik heyete, “Bugüne kadar size 150 bin Euro verdik. Buna 350 bin Euro daha ilave ediyoruz.” dedi.

Milli Takım'a verilen bu prim nedeniyle Ankara Barosu’na kayıtlı avukat Sedat Vural, Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Vural, mahkemeye verdiği dilekçede, uluslararası bir başarının göstergeleri olan, şampiyonada dereceye girme durumu söz konusu olmadığını vurguladı. Kamu kurumu niteliğinde olan TFF'nin bütçe kaynakları kamusal nitelikte olduğunu kaydeden Vural, bu kaynakların keyfi kararlar ile değil kamu yarar ve disiplinine uygun olarak kullanılabileceğini ve yönetilebileceğini kaydetti.

 

“İlk 3 dereceye giren sporculara verilecek ödül miktarı yönetmelikle belirlemiştir”

 

Avukat Vural’ın dilekçesinde ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Uluslararası spor karşılaşmalarındaki başarılar için devlet ‘ödül yönetmeliği’ yayımlamış, ilk 3 dereceye giren sporculara verilecek en fazla ödül miktarını bu yönetmelikte belirlemiştir. Şampiyon olunması halinde her futbolcuya 125 cumhuriyet altın bedelinin ödül olarak belirlendiği yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde keyfi olarak 500 bin Euro ödenmesi, bu parayı ödeyenin de ve alanın da kişisel hukuki ve cezai sorumluluk ve yaptırımını gerektirir.

Anayasanın 10. maddesine göre yasa önünde eşitlik ilkesi gereği olarak yasaların uygulanmasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrılığı gözetilmesi ve bu nedenlerle eşitsizliğe yol açılması Anayasa katında geçerli görülemez. Bu mutlak yasak, birbirinin aynı durumunda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur.

Eşitlik ilkesi ortada ‘haklı bir neden’ bulunmadıkça, hiçbir kişiye, aileye, zümreye ya da sınıfa ayrıcalık tanınmasına mutlak engeldir. Kamu hizmetinde eşit davranış, eşit yararlanma temel niteliktir. “Haklı bir neden” bulunmadıkça, hiçbir kişiye, aileye, zümreye ya da sınıfa ayrıcalık tanınmasına mutlak engeldir. ‘Haklı bir nedene’ dayanmayan bu karar ile Uluslararası karşılaşmalarda aynı ay yıldız forması altında Ülkemizi temsil eden sporcuların farklı uygulamaya tabi tutulmaları Anayasanın yasa önünde eşitlik ilkesi ile AİHS’in 14. maddesindeki ayrımcılık ilkesine açıkça aykırıdır."