Gündem

9 polis eski DTP'lileri aradı

Terörle mücadele şubesine bağlı 9 sivil polis DTP’nin siyasi yasaklı eski milletvekilleri Ahmet Türk,Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Selahattin Demirtaş'ı aradı

29 Aralık 2009 02:00

T24 - Ankara 11. Ağır Ceza Mahkeme'si, "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü" hedef almakla suçlanan BDP milletvekillerinden Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ve Selahattin Demirtaş hakkında "görüldüğü yerde yakalama kararı" aldı.  Kapatılan DTP'nin genel Başkanı Ahmet Türk kararla ilgili olarak "Zamanı geldiğinde ifade vermeye gideceğiz. Yargıdan da yargılanmaktan da kaçmıyoruz" derken, BDP'ye geçen eski eşban Emine Ayna ise "Biz ifade vermeye gitmiyoruz" açıklaması yaptı. 

 Eski milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile eski DTP milletvekilleri Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Selahattin Demirtaş hakkında "günsüz olarak zorla mahkemeye getirilme" kararı çıktı. Bu karara göre 5 eski DTP'li polis tarafından görüldüğü yerde yakalanıp mahkemeye götürülecek. Günsüz olarak karar verildiği için beşlinin yakalanması için mahkeme günü beklenmeyecek.

Türk, Tuğluk, Ayna, Tuncel ve Demirtaş polisler tarafından yakalanıp mahkemeye götürüldüğünde ifadesi alınacak ve ardından serbest bırakılacak. Beşli daha önce ifade vermeye milletvekili olduklarını söyleyerek gitmiyorlardı.

Bu sabah terörle mücadele şubesine bağlı 9 sivil polis BDP Genel Merkezi'ne giderek kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı eski milletvekilleri Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk ile eski DTP’li milletvekilleri Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Selahattin Demirtaş'ı aradı.

Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14 Kasım’da aldığı “mahkemeye zorla getirilecekler” listesinde yer alan kapatılan Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Sebahat Tuncel ve Selahattin Demirtaş ifade vermeye gitmeyeceklerini açıklamışlardı.

Polisin gittiği binada BDP Genel Başkanı Demir Çelik dışında kimse bulunmuyor. Sivil polisler burada 15 dakika kaldıktan sonra ayrıldı. Bu arada Avrupa Parlamentosu Yeşiller Partisi'nden bir grup da destek için BDP Genel Merkezi'ne gitti.

Eski DTP’liler, “Olacaklardan Meclis sorumlu” yorumunu yaptılar. Türk ve Tuğluk, milletvekilliklerinin düştüğü açıklandığında ifade vermeye gitme kararı almıştı. Ancak ikili tavır değiştirdi. Türk ve Tuğluk’un tavır değişikliğinde, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı açıklamamasının yanı sıra son yapılan KCK operasyonu da etkili oldu. Türk, Demirtaş ve Ayna’nın duruşması bugün, Tuncel ve Tuğluk’un duruşması yarın görülecek.



Ayna: "Geldiklerinde göreceğiz"


Kapatılan DTP’nin Eş Başkanı Emine Ayna gözaltı kararı ile ilgili olarak "Farklı bir karar çıksa da biz ifade vermeye gitmeyeceğiz. Biz çalışmalarımızı yürütüyoruz. Geldiklerinde ne yapacaklarının göreceğiz" diye konuştu.


İfade vermeye gitmeyeceğiz 


Halen Diyarbakır'da olan kapatılan DTP'nin Diyarbakır Milletvekilleri Selahattin Demirtaş ile Aysel Tuğluk, haklarındaki 'Zorla ifadeye götürülme kararına' rağmen ifade vermeye gitmeyeceklerini açıkladı. DTP'nin kapatılması ve kendisine 5 yıl siyasi yasak kararı verilmesinden sonra mahkemeye ifade vermeye gideceğini söyleyen Tuğluk, tavır değiştirerek, gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlanıncaya kadar ifade vermeye gitmeyeceğini söyledi.


Ankara 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14 Kasım'da aldığı, 'İfade vermek üzere mahkemeye zorla getirilmelerine' dair karar verdiği isimler arasında bulunan kapatılan DTP'nin eski milletvekilleri ifade vermeye gitmeyeceklerini söyledi. Bugün duruşması olan Selahattin Demirtaş, ifade vermeye gitmeyeceğini bildirirken şöyle dedi:

"Bu sorun Meclis'in sorunudur. Meclis, bu işe çözüm olmadıkça kendi kararımızla mahkemeye gitmeyeceğizi daha önce söylemiştik. Mahkemelerin yargı yetkisine karşı olduğumuz ya da mahkemelere kafa tuttuğumuz yorumları doğru değildir. Yaşanan eşitsizlik ve ayrımcılığa karşı çıkıyoruz. Yolsuzluktan, hırsızlıktan yargılanan çok sayıda vekillere dokunulmayacak ancak, sırf siyasi görüşlerinden dolayı bizi mahkemeyele zorla götürecekler. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Diyarbakır'dayım ve ifade vermeye gitmeyeceğim. Eğer zorla götürmek istiyorlarsa buyursun gelsinler."


Hakkında yarın görülecek duruşması için zorla ifadeye götürülmesi kararı bulunan ve Demirtaş gibi Diyarbakır'da bulunan Aysel Tuğluk ise, ifade vermeye gitmeyeceğini söyledi. DTP'nin kapatılması ve kendisinin 5 yıl siyasi yasak almasından sonra ifade vermeye gideceğini anlatan Tuğluk, tavır değiştirerek, haklarındaki gerekçeli kararın Resmi Gazete'de yayınlanıncaya kadar ifade vermeye gitmeyeceğini söyledi. Tuğluk, aldıkları karar doğrultusunda ifade vermeye gitmeyeceğini söyledi.

Ahmet Türk konuştu 


Kapatılan DTP’nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk de Barış ve Demokrasi Partisi’nden (BDP) ayrılırken açıklamalarda bulundu. Türk, yargıdan da yargılanmaktan da çekinmediklerini söyledi ve ifade krizine, Anayasanın 14’üncü maddesinin yanlış yorumlanmış olmasının yol açtığını ve buna karşı çıktıklarını dile getirdi. Türk, “Biz buradayız, gerektiği zaman da gider ifademizi veririz,” dedi.

Ahmet Türk, kendisinin ve Aysel Tuğluk’un durumlarının farklı olduğunu, bu nedenle de her zaman ifade vermeye hazır olduklarını belirtirken, öte yandan milletvekilliği devam eden diğer partililerin söz konusu uygulamaya tabi tutulmasının hukuka aykırı olacağını savundu.


Demirtaş'ın davası 


Kapatılan DTP'den Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) geçen Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş'a, telefonla bağlandığı Roj TV'deki konuşması nedeniyle 'suçu ve suçluyu övmek' suçundan, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 1.5 yıl hapis cezası verilmişti.


Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı esastan bozarak, 'suçu ve suçluyu övmekten' hakkında ceza kararı verilen Demirtaş'ın 'Terör örgütünün propagandasını yapmak' suçundan yargılanmasına karar verirken, bunun terör suçu olması nedeniyle sanığın dosyasının da yeniden ele alınması gerektiğini açıklamıştı. Yargıtay, Anayasa'nın 14'üncü maddesine atıfta bulunarak, yasama dokunulmazlığının sınırlandırıldığı, sanığın 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde milletvekili seçilmiş olsa bile suça konu yargılama terör suçu kapsamında kaldığından devam etmesi gerektiği kaydetmişti.