Gündem
BBC Türkçe

9 Ocak İngiltere Basın Özeti

İngiliz gazeteleri, İngiltere-ABD ilişkilerinde önemli bir adım olan Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump ve ekibini ziyaretini baş sayfalarına taşıyor. Gazeteler, Avrupa'yı dondurucu soğukların ele geçirdiğini aktarıyor

09 Ocak 2017 11:59

İngiltere'de gazetelerin manşetlerinde ülkenin Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump ve yönetimi ile yapacağı toplantı var.

Guardian gazetesi, New York'ta yapılacak toplantının, İngiliz bakanlar ve Trump'ın ekibinin başkanlık seçimlerinden bu yana ilk resmi teması olacağını yazıyor

Gazetenin yazısında, Pazar günü İngiltere Başbakanı Theresa May'in Trump'ın kadınlar hakkında daha önce yaptığı açıklamaların "kabul edilemez" olduğunu söylemesinden saatler sonra, Boris Johnson'ın New York'a uçtuğu aktarılıyor. Görüşmelerde ABD-İngiltere ilişkilerinin yanında dış politikanın tartışılacağı belirtiliyor.

İngiliz gazetelerin manşetine taşıdığı konulardan biri de, Avrupa'yı sarsan ve "ölümlere" neden olan dondurucu soğuklar. Financial Times gazetesinin baş sayfasındaki haberin başlığı, "Kar fırtınası ve derin soğuklar Avrupa'yı ele geçirdi". Haberde karın etkisiyle sokakların boşaldığı İstanbul'daki Sultanahmet meydanının fotoğrafı kullanıldı.

Daily Telegraph ve Times gazetelerinin baş sayfalarına taşıdıkları bir habere göre, İngiltere Başbakanı Theresa May, Pazartesi günü okul çağındaki çocukların zihinsel sorunlarının belirlenmesi için okulların eğitilmesini kapsayan bazı yeni önlemleri açıklayacak.

Buna göre, İngiltere'de 1.200 okulda verilecek eğitimlerle, çocukların depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunlar yaşadığının tespit edilmesi ve öğretmenlerin bu çocuklara destek vermesi sağlanacak.

Financial Times (FT) gazetesinin baş sayfasındaki haberde, savaşın ortasındaki "Suriye'de insan kaçakçılarının hedefinde IŞİD militanları olduğu" ifade ediliyor.

"Ankara ve Washington'ın destek verdiği Şam Cephesi'nden bir muhalifin" sözlerine dayandırılan haberde, "Türkiye ve ABD'nin" de aralarında olduğu güçlerin silahlandırdığı Suriyeli grupların da IŞİD savaşçılarını "takas ettiği" belirtiliyor.

Erika Solomon ve Ahmad Mhidi imzalı habere göre, Irak ve Suriye'deki topraklarının önemli bir bölümü kaybeden IŞİD'in militanları, "karaborsaya" düştü.

"Burada en kazançlı yol, IŞİD'e katılmak için terk ettikleri ülkelerindeki yetkililer tarafından geri istenen savaşçıları yakalamak.

"Bu takaslar konusunda en çok bahsedilen isimlerden biri, Şam Cephesi liderlerinden Abu Ali Secu. İsyancılar Abu Ali Sejju'nun Suriye ve Türkiye arasındaki geçiş noktası olan Bab El Selam sınırının kontrolünü elinde tutarak milyonlar kazandığını söylüyor. Ancak o, Türk yetkililer aracılığıyla Suudi militanları Riyad'a bedavaya verdiğini anlatıyor.

"Sejju, Gaziantep şehrindeki ünlü bir restoranda nargilesini içerken, İphone'larından elinde tuttuğu 100'e yakın IŞİD militanının bilgilerini topladığı belgelerine göz atıyor. 'Elimde Pakistan'dan, Ukrayna'dan adamlar var… Fransız bir kadın da vardı' diyor.

"İsyancıların çoğu, insan kaçakçılarının IŞİD'in elindeki bölgelerden isyancıların kontrolündeki yerlere geçiş için 10 bin dolara yakın para istediklerini söylüyor. Buna göre, Türkiye'ye girişler içinse bir 10 bin dolar daha isteniyor.

"Başka bir isyancı ise, ülkelerin farklı gruplardan takas edecekleri insanın alınması için Türkiye'ye bilgi verdiğini anlatıyor. 'Bunun için para veren ülkeler var. Yabancı bir savaşçı için kazanabileceğin para değişiyor, ama genelde 50 bin dolardan fazla oluyor' deniliyor."

Financial Times gazetesinde ayrıca, yazar Elif Şafak'ın "Türkiye yüzünü Doğu'ya dönerken satranç rahatsız edici bir metafor" başlıklı yazısına yer veriliyor.

Elif Şafak yazısına "Kimlik, Türkiye'de çözülemeyen bir ikilem. Tam olarak kimiz biz? Doğu'nun mu, yoksa Batı'nın mı insanıyız?" diye başlıyor.

Şafak'ın Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin durdurulması yönündeki tavsiye kararını hatırlattığı yazıda şu ifadelere yer veriliyor:

"AP'nin kararındaki sorun, hükümet ve halk arasında bir ayrım yapmaması. Türkiye, Erdoğan ve destekçilerinden elbette çok daha fazlası, karmaşık ve farklı katmanlardan oluşan bir sivil topluma sahip bir ülke. Bu ayrımın yapılmamış olması tehlikeli. Türkiye'yi Avrupa'dan uzaklaştırmak, soyutlanma taraftarı olanların işine gelecektir."

Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istemeyenlerin uluslararası ilişkileri "satranç oyununa benzettiğini" belirten Şafak, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Orta Doğu ve özellikle de Suriye'deki politikalarına ilişkin şu değerlendirmeleri yapıyor:

"Dış ve iş siyaseti satranç oyununa benzetmenin en tehlikeli yönü, siyasetin -fiziksel olmasa da psikolojik bir- sürekli savaş halinin olduğu, sıfır toplamlı bir oyuna dönüştürülüyor olması."

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir