Gündem

9 maddede yeni YÖK yasası

YÖK ve Sağlık Bakanlığı’na olağanüstü yetkiler veren yasa tasarısı neler içeriyor?

20 Haziran 2014 17:23

Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından TBMM`ye gönderilen “Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile birlikte Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yetki alanlarında birçok değişiklik gündeme geldi.

Akademik alan ve sağlık sektörü ile ilgili YÖK ve Sağlık Bakanlığı’na olağanüstü yetkiler veren yasa tasarısı “YÖK’ün yetkileri artıyor mu” sorusunu da beraberinde getirdi.

Yeni YÖK yasası ile yapılacak değişiklikler şöyle: 

 

1. Doçentlik yetkisi YÖK’e devrediliyor

Yeni oluşturulan tasarı ile hükümet, doktora denkliği ve doçentlik konusunu bağımsız bir kurul olan Üniversiteler Arası Kurul’dan (ÜAK) devralınarak YÖK’e bırakılıyor. Kimlerin doçent olacağına yeni tasarı ile beraber YÖK karar verecek. Yapılan yeni düzenleme ile muhalif isimlerin doçent ve profesör olmalarının önünün kesileceği ihtimalini doğuruyor. Tasarıyla doktoralar konusundaki denklik ÜAK’dan alınıp YÖK’e devrediliyor.

 

2. Tasarı ile Vakıf üniversiteleri ile ilgili de önlemler alınıyor

Vakıf Üniversiteleri’nin mütevelli heyetini belirleme yetkisi YÖK tarafından devralınıyor. Mütevelli Heyeti, YÖK Genel Kurulu’nun 2/3 çoğunluğuyla onaylanarak seçilecek. YÖK’ün 21 üyeden oluştuğu dikkate alındığında vakıf üniversitelerinin mütevelli heyet üyeleri YÖK’te 14 üyenin oyuyla seçilebilecek.

Bu durum Koç ve Sabancı dahil üniversite kuran isimlerin YÖK istemediği takdirde mütevelli heyeti dışında kalmaları sonucunu doğurabilecek.

 

3. YÖK’ün vakıf üniversiteleri üzerindeki iktidarı da genişletiliyor

Tasarı ile birlikte ayrıca YÖK’ün vakıf üniversiteleri üzerindeki iktidarı da genişletiliyor. YÖK’e ayrıca idari ve akademik konularda Vakıf Üniversitelerine yaptırım uygulama yetkisi de veriliyor. Yeni tasarı ile birlikte YÖK’ün denetimine aynı zamanda Mali açıdan denetleme de ekleniyor.

 

4. YÖK, araştırma alanlarını kendi belirleyecek

YÖK, üniversitelerin öncelikli araştırma alanlarını kendi belirleyecek ve üniversiteyi istediği alanda çalışma yapmaya zorlayabilecek. Bu düzenlemeyle birlikte YÖK’ün vesayetçi yetkilerinin arttırılması üniversitelerin bağımsızlığını zedeleyebileceği endişesini de beraber getiriyor.

 

5. Profesörler ve doçentler hem devlette hem özel üniversitede çalışamayacak

YÖK’ün, vakıf üniversitelerini hem eğitim, hem de mali açıdan denetleyecek tasarı ile yapılacak başka bir değişiklikle de devlet üniversitelerinden vakıf üniversitelerine öğretim elemanı görevlendirilmesi kısıtlanacak. Ayrıca öğretim elemanları yurtdışı görevlendirmelerinde YÖK ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın görüşünü alarak belirleyeceği öncelikli alanlarda araştırma yapacak.

 

6. Tıp Fakülteleri fiilen Sağlık Bakanlığı’na bağlanıyor

Tasarıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir Sağlık Bilimleri Enstitüsü kuruluyor. Türkiye’deki tüm tıp fakülteleri üzerinde tasarruf yetkisine sahip olacak. Enstitü istediği doçent ya da profesörü istediği tıp fakültesine gönderip, tıp fakülteleri arasındaki kadrolarda oynama yapabilecek.

Türkiye’deki tüm tıp fakülteleri üzerinde tasarruf yetkisine sahip olacak olan bu enstitü bir anlamda ‘Sağlık YÖK’ü gibi hareket edecek. Bu durum Cerrahpaşa, Çapa, Hacettepe gibi ekol tıp fakültelerinin kadroları kadrolarının dağıtılabilmesini de mümkün hale getiriyor.

 

7. ‘Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ kurulması planlanıyor

Tasarının 35. maddesinde ‘Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ kurulması planlanıyor. Tasarı bu üniversite için YÖK kanunundan aykırı olarak bir de mütevelli heyeti kurulmasını öngörüyor. Mütevelli heyetinin ise Sağlık Bakanı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Rektör, Bakanın seçeceği bir üye ile Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilen profesör unvanına sahip bir üye olmak üzere, toplam beş üyeden oluşacağı belirtiliyor.

 

8. Öğrencilikten atılma geri getiriliyor

3 yıl önce kaldırılan üniversiteden atılma uygulaması da yeni yasa taslağı ile geri geliyor. Öğrenciler, iki yıllık önlisans programları 4 yıl, dört yıllık lisans programları 7 yıl, beş yıllık lisans programları 8 yıl, altı yıllık lisans programlarını da 9 yıl içinde bitirmek zorunda olacak.

 

9. Eğitim-Sen: 'Üniversiteler üniversite olmaktan giderek uzaklaştırılıyor'

Eğitim-Sen ise meclise sunulan yasa tasarısı ile ilgili olarak yaptığı açıklamayla düzenlemeye tepki gösterdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu düzenlemeler, yükseköğretimin piyasacı-muhafazakâr ve otoriter politikalar eşliğinde dönüştürülmesi sürecinin bir parçasıdır. Eğitim Sen olarak, üniversitelerin üniversite olmaktan giderek uzaklaştırıldığı bir dönemde, üniversite bileşenlerinin ihtiyaçlarını değil, AKP’nin ve sermaye çevrelerinin ihtiyaçlarını gidermek üzere düzenlenen bu tasarıya karşı başta TBMM’deki siyasal partiler olmak üzere tüm muhalif kesimleri, söz konusu tasarının hayata geçmemesi için demokratik tepkilerini göstermeye ve insan, toplum, doğa yararına üniversite inşası için tavır almaya davet ediyoruz.”