Gündem

81 ilin valiliklerine 'Suriyeli dilencileri kamplara toplayın' talimatı

Beşir Atalay, şehirlerde yaşayanların imkanlarının tükenmesi nedeniyle dilencilik gibi görüntülerin ortaya çıkabildiğini belirterek, bütün valilere genelge gönderdiklerini bildirdi

02 Ağustos 2014 12:49

Sokaklarda dilencilik yaparak yaşamaya çalışan Suriyeli mültecilerin toplanması için tüm valilere genelge gönderildiği ortaya çıktı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, kamplarda 30 bin kişilik yer olduğunu söyledi ve “Dilencilik görüntülerine izin verilmemesi için valilere genelge gönderdik” dedi.

Başbakan yardımcısı Beşir Atalay, AFAD Başkanı Fuat Oktay ile düzenlediği basın toplantısında, AFAD’ın koordinasyonu altında Irak ve Gazze’de yürütülen insani yardım faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.

Atalay bilgilendirme toplantısında son günlerde birçok ilde gerginlik yaratan Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı bir gelişmeyi de açıkladı. Suriyeli sığınmacılara yapılan yardımlara değinen Atalay, insani yardımlara sınır ötesinde sıfır noktasında yapılan yardımları dahil etmediklerini söyledi. Sıfır noktasında yapılan miktarın da çok ciddi olduğunu ve daha çok Kızılay aracılığıyla insani yardımı sürekli gönderdiklerini ifade eden Atalay, şu bilgileri verdi:

 

22 kampta, 220 bin kişi

 

“Türkiye’de Suriye sınırına yakın yerlerde 22 kamp kuruldu. Arazi bulunamayan yerlerde Malatya gibi biraz daha içerilere kaydık. Şu anda kamplarda 220 bin kişi kalıyor. Kamplarda halen 30 bin kişilik bir kapasite var. Bu kamplar dünyada örnek gösteriliyor. Hele o konteynerler bir ev gibi. İçinde sıcak suyu, mutfağı, banyosu var. Büyük masrafımız da oldu, bizim fiili harcamamız 2 milyar 134 milyon 599 bin Türk lirası. Bütün bu harcamalar AFAD’tan yapıldı. BM yardım hesaplarına baktığınızda yaklaşık 3.5 milyar dolarlık bir harcamamız oldu.”

 

Kamp dışında 1.1 milyon mülteci

 

“Şu anda kamp dışında kalan nüfusumuz elimizdeki verilere göre 1 milyon 104 bin kişidir. Son il il, ilçe ilçe tespitimiz bu. Bunların hepsini bir kayıt alma çabamız sürüyor. Kamptakilerin hepsi kayıt altında. Dışarıdakilerin de yaklaşık yüzde 60’ı kayıt altındadır. Bir kayıt sistemini Emniyet Genel Müdürlüğü aracılığıyla yürütüyoruz. O bilgi sistemimiz bittiğinde çok daha faydalı bir veri birikimi olacak, hizmetlerin yürütülmesi açısından.”

 

‘Yeni kamplar kurabiliriz’

 

Bazı şehirlerde istemedikleri tahrikler olduğunu da anımsatan Atalay, şehirlerde yaşayanların imkanlarının tükenmesi nedeniyle dilencilik gibi görüntülerin ortaya çıkabildiğini belirterek, bütün valilere genelge gönderdiklerini bildirdi:

“Kamplarımızda halen boş yerimiz var. Dilencilik gibi görüntülere meydan vermeyin. Bunlara oradaki sivil toplum kuruşları yardım yapabilir. Ama kampa gönderecekseniz, kamplarda boş yerimiz var. Yeni kamplarda oluşturabiliriz, yer arıyoruz. Şehir içlerinde o tür görüntüleri biz de arzu etmiyoruz, Suriyeli kardeşlerimiz için.”

 

Sadece dokuz şehirde yoklar

 

İçişleri Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sayısı 1 milyon 385 bine ulaştı. Suriyelilerin en fazla tercih ettiği il ise 330 bin ise İstanbul oldu. 220 bin Suriyeli ile İstanbul’u takip eden il ise Gaziantep. Suriyelilerin en fazla bulunduğu üçüncü ile Hatay ise 190 kişi yaşıyor. Buna karşın Suriyelilerin hiç gitmediği 9 il bulunuyor. Bunlar ise Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Kastamonu, Sinop, Tunceli, Bayburt, Ardahan ve Iğdır. Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin haritası çıkartılırken, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkartılan genelge ile 25 kentte dilencilik yapan Suriyelilerin 22 farklı kampa yerleştirilmesine karar verildi. Bu kapsamda özellikle İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Adana, Mersin, Konya, Antalya, Kayseri gibi şehirlerde dilencilik yapan Suriyeliler toplanacak.

 

Çalışma izni verilecek mi?

 

Bazı kentlerde işverenlerin kayıt dışı olarak Suriyelileri çok daha ucuza çalıştırıldığına yönelik iddialar hatırlatılarak bu konuda yürütülen bir çalışmanın olup olmadığının sorulması üzerine Atalay, “Bu konuda şu ana kadar Türkiye’nin, hükümetin bir kararı olmadı. Yani bir çalışma izni, toplu veya kısım kısım çalışma izni verilmesi gibi bir uygulamamız olmadı” diye konuştu. Bunun hassas bir konu olduğunu vurgulayan Atalay, “Hem içerideki istihdam ve işsiz konusu hem ücretlerin belirlenmesi gibi. Çalışma bakanlığımız bu konuda boş durmuyor ama ortaya çıkmış, şekillenmiş bir kararımız yok” dedi.