TEMA Vakfı, kömürlü termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara dikkati çekmek üzere yeni bir kampanya başlattı. “Kömür Etme” sloganıyla başlatılan kampanya ile yurt genelinde tarım alanlarına yönelik termik santral yapımına ilişkin olarak kamuoyu yaratılması hedefleniyor. Bu kapsamda TEMA Vakfı termik santral kurulması planlanan Kırklareli’yi basın temsilcileri ve uzmanlarla birlikte ziyaret etti.
Türkiye’nin gıdasını üreten Trakya, Çanakkale, Eskişehir, Adana, Konya ve Karaman’a kömürlü termik santraller ve kömür ocakları kurulması planlanıyor.
"Tarım Avrupa’ya Trakya’dan yayıldı"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının önemli çalışmaları sayesinde Bakanlar Kurulu kararları ile toplam 7 milyon hektarı (yaklaşık iki Konya ili büyüklüğünde bir alan) kaplayan 257 ovanın "Büyük ova koruma alanı" ilan edildiğine değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Türkiye’nin gıdasının üretilmesinde önemli bir yer tutan Trakya’nın 85 bin dönümlük Kırklareli Ovası da bu ovalar arasında yer alıyor. Bu bölgedeki verimli topraklara maalesef kömürlü termik santral kurulması planlanıyor. Büyük ova ilan edilen bölgelerde projelendirilen termik santral ve kömür madenciliği projeleri Türkiye’nin gıda ve su güvencesini tehdit ediyor. Bu projeler başta toprak ve su varlıkları olmak üzere tüm doğal varlıklara geri dönülmez zararlar veriyor. Ayrıca termik santrallerin neden olacağı hava kirliliği ve su tüketimi tarımı, çiftçiyi ve halk sağlığını olumsuz etkiliyor. Öte yandan bir kömürlü termik santralin ortalama 35 yıllık ömrü bulunuyor. Ancak bu bölgenin 8 bin 200 yıl önce ilk tarımsal yaşamın başladığı ve Avrupa’ya yayıldığı topraklar olduğu biliniyor. Bu topraklar tarımsal açıdan tarihi değerini günümüzde de sürdürüyor. 35 yıllık enerji üretimi için binlerce yıllık tarımsal değerden vazgeçilmemesi gerekiyor.Ayrıca bu bölgeye planlanan termik santral için gerçekleştirilmek istenen çevresel etki değerlendirme (ÇED) kapsamındaki halkı bilgilendirme toplantısını yerel halk yaptırmadı. Çünkü bu verimli topraklara termik santral yapılmasını istemiyorlar. Tarım ve hayvancılık yaparak hayatlarını sürdürmek istiyorlar. Bu bakımdan Tarım ve Orman Bakanlığına tarım alanlarındaki kömür yatırımlarına izin vermemesi için çağrı yapıyoruz” dedi.
"Enerji verimliliği ve tasarrufuna öncelik verilmeli"
Uluslararası Enerji Ajansı kısa bir süre önce karbon salan herhangi bir santralin inşa edilebilmesi için artık yer olmadığını, tüm yeni enerji projelerinin düşük karbonlu olması ve mevcut altyapının emekli edilerek enerji altyapısının temizlenmesi gerektiğini açıklamıştı. Buna karşın bugün Türkiye’nin önemli tarım alanlarına termik santraller kurulması planlanıyor. Türkiye’nin yüzde 27 oranında toplam enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli bulunuyor ve neredeyse tüketilen enerjinin üçte biri israf ediliyor. En ucuz ve temiz enerji, tüketilmeyen enerjidir. Konut ve ofislerde yüzde 29 oranında elektrik tasarrufu potansiyeli var. Türkiye’nin sanayideki enerji tüketimi birkaç sektörde yoğunlaşmış durumdadır. Sanayide tüketilen enerjinin yüzde 45’ini, elektriğin yüzde 29’unu çimento ve demir-çelik sektörü tüketiyor ve bu sektörlerde yüksek oranda enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli bulunuyor. Sadece bu iki sektörde bile yüzde 20’den fazla elektriği geri kazanma fırsatı var. Tekstil sektöründe ise bu oran yüzde 57 seviyesine erişiyor. Bu nedenle elektrik üretmek için yeni kömürlü termik santraller projelendirmek yerine enerji yatırımlarında tasarruf ve verimlilik çalışmalarının önceliklendirilmesi önem kazanıyor.