Yeni Akit gazetesi yazarı Merve Kavakçı, Türkiye’de 77 ülkeden 1200 yabancı öğrencinin imam hatip eğitimi aldığını söyledi. Özel statülü imam hatip okullarından ilkinin 2006’da Kayseri’de açıldığını söyleyen Kavakçı, ilk defa 2014-2015 eğitim öğretim yılında 11 ülkeden 38 kız öğrencinin de imam hatip eğitimine başladığını kaydetti.
Merve Kavakçı’nın Yeni Akit gazetesinin bugünkü (23 Ocak 2015) nüshasında yayımlanan, “Gönülver’in gönül elçilerinden bahsedin” başlıklı yazısı şöyle:
‘Gönülver’in gönül elçilerinden bahsedin’
Ülkemizde yabancı öğrencilere öğretim sunan İmam Hatip liseleri varmış. Varmış diyorum, çünkü ben şahsen bilmiyordum. Pendik Gönülver Derneği’nin bu öğrencilerin yararına verdikleri bir kahvaltı toplantısında ilk defa duymuş oldum. Sizlerle de paylaşayım istedim. Bu okullara, Uluslararası (özel statülü) İmam Hatip okulları adı veriliyor. İlk olarak 2006 senesinde Kayseri’de açılmış. Daha sonra sırayla Konya ve İstanbul’da uluslararası statüdeki bu okullardan açılmış. Bu seneye kadar olan dönemde gelen öğrencilerin tamamı erkek öğrencilermiş. İlk defa 2014-2015 eğitim-öğretim yılında onbir ülkeden otuzsekiz kız öğrenci gelmiş. Onlar da şimdi Pendik Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde eğitim alıyorlarmış. Toplam olarak bu statüdeki okullarda şu anda yetmiş yedi ülkeden gelmiş olan bin iki yüz öğrenciye eğitim verilmektedir.
Uluslararası statüdeki İmam Hatip okullarının yönetimi iki merkezden sağlanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ve Diyanet Vakfı bu konuda işbirliği içinde çalışıyorlar. Görev dağılımı açısından eğitim sürecini Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin ihtiyaçları, bursları, ülkelerine gidip gelmeleri ve Türkiye’deki statüsü gibi konularda da Diyanet Vakfı takip ediyor.
Öğrencilerin seçimi Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet Vakfı görevlileri tarafından, yerinde, ülkelerde araştırma yapıldıktan sonra sağlanıyor. Ülkelerinde not ortalaması 70 ve üzeri olan başarılı 13-17 yaş aralığındaki gençler burada imam hatip eğitimi almak için seçiliyorlar. Türkiye, ülkelerinde başarılı olan bu öğrencileri birer gönül elçisi olarak da görüyor olmalı. Bir taraftan onları Türkiye ile yakınlaştırıyor, diğer taraftan da eğitimlerini sağlıyor. İslami eğitimde de İmam Hatipten başlatarak sonraki aşamalarda da İlahiyat Fakültelerinde okumalarını hedefliyor. Böylece ülkelerine birer din alimi ve alimesi olarak dönmelerinin yolunu açıyor. Sonuç itibariyle de bu öğrencilerin yaşadığı topraklardaki farklı kültürlerin etkisiyle oluşan İslam anlayışlarına veya herkesin farklı yöne çektiği bir İslam algısına karşın daha bütünleyici bir Müslümanlık anlayışını bu gençlere verme imkanı buluyor. Türkiye’de iyi eğitim almaları sağlanacak olan bu öğrencilerin ülkelerine donanımlı bir şekilde dönmesi ve oradaki dönüşümün öncüleri olmaları hedefleniyor olmalı.
Anladığım kadarıyla devletin bu gençlere sağladığı imkanlar belli bir noktaya kadar ulaşmaktadır. Devletin bıraktığı yerde devreye Pendik Gönülver Derneği’ndeki güzel insanlar gibi hayır hasenat erbabı giriyor. “Bu gençler arasında buradaki ruhu oluşturmak, şuur vermek, gençlerin gönlünü doyurmak biz sivil toplum örgütlerinin gönüllü gayretleriyle olacaktır” diyorlar. Allah yolunda cihadın en güzelini yapıyorlar. Tebrik ediyorum.
