Aralarında Hasan Cemal, Prof. Baskın Oran, Murat Belge, Yasemin Çongar, Cengiz Çandar ve Yavuz Baydar'ın da bulunduğu 70 gazeteci ve yazar, bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Mehmet Baransu'nun tutuksuz ve adil yargılanması için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) çağrı yaparak imza kampanyası başlattı.
Baransu’nun Anayasa Mahkemesi’ne 24 Nisan 2015’te avukatı Sercan Sakallı aracılığıyla başvurmuştu. AYM, Baransu’nun başvurusunu 1 yıl sonra gündemine aldı ve yarın da başvuru ile ilgili kararını verecek.
AYM'nin yarın vereceği karar öncesinde bir bildiri yayınlayarak AYM'ye çağrı yapan gazeteci ve yazarlar, bildiride "Yargımızın içine düşürüldüğü bu durumdan tek çıkış yolu artık AYM’dedir. AYM artık üzerine düşeni yapmalı ve Baransu Adil Yargılama hakkına kavuşturulmalıdır. Gazeteci Mehmet Baransu, tutuksuz yargılanmak üzere derhal serbest bırakılmalıdır." ifadesine yer verdi.
Aydınların kamuoyuna sunduğu çağrı metni şöyle:
"Anayasa Mahkemesi’ne Çağrımızdır:
Baransu İçin Adil Yargılama ve Eşitlik İlkesi Gözetilsin
Gazeteci Mehmet Baransu 02.03.2015 tarihinden bu yana, yani 15 aydır tutuklu. Savcılık henüz bir iddianame dahi düzenlemedi. Tahliyesi için yapılan itiraz ve talepler, Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından gerekçesiz bir şekilde düzenli olarak reddediliyor.
İddianame yok, çünkü dosya önce Savcı Gökalp Kökçü’ye, ardından Savcı İrfan Fidan’a ve son olarak da Savcı Faruk Söker’e verildi. Bir ay önce atanan bu üçüncü savcı da 100 klasörlük dava dosyasını daha yeni inceliyor. İncelemenin ise en az üç ay sürmesi bekleniyor.
Böyle bir durumda 'Adil Yargılama' söz konusu dahi olamaz. Burada artık görev Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) düşmektedir.
***
Gazeteci Baransu için AYM'ye 20.04.2015 tarihinde 2015/7231 sayılı Bireysel Başvuru yapılmış, Adalet Bakanlığı’nın beyanlarına yönelik cevaplar da 04.09.2015 tarihinde AYM’ye sunulmuştur.
Baransu’nun meslektaşları Can Dündar ile Erdem Gül’ün başvurusunu 2,5 ay içinde karara bağlayarak bu arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmasına olanak sağlayan AYM, 8 ayı aşkın süredir beklettiği dosyayı 17 Mayıs 2016’da gündeme alacağını açıkladı.
İçinde bulunduğumuz vahim süreçte bir hukuk ışığı olarak gördüğümüz AYM’den, Baransu’nun artık tam bir cezaya, hatta işkenceye dönüşen tutukluluğunu, Anayasa'nın Adil Yargılama ve Eşitlik ilkeleri açısından ele almasını talep ediyoruz.
***
Baransu tutuklandığında 80 dava ile yargılanmaya başladı, şu an 50'nin üzerinde dava ile yargılama süreci devam ediyor.
Başlıca davalar:
1. MGK Davası: Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan kararların belgelerini yayınladığı gerekçesiyle, gizliliği ihlalden 52 yılla yargılanıyor.
Baransu kendisine yöneltilen suçlamaları bilmediğini ve belgeleri görmeden savunma yapamayacağını defalarca mahkeme heyetine bildirdi. Çok ilginçtir ki, söz konusu belgelerin hakimlerce de bilinmediği, hatta bunların dosyada bulunmadığı ortaya çıktı.
Sanık Baransu, hakimlerin dahi bilmediği ve görmediği belgelerle, neyle suçlandığını dahi bilmeden savunma yapmaya zorlandı. Engizisyonda dahi sanık ne ile suçlandığını biliyordu.
2. Uludere/Roboski Katliamı Davası: Baransu, 34 köylünün savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülmesini köşesine taşıdığı için 34 yıl hapis istemiyle suçlanıyor.
3. GDO' lu Pirinçler Davası: Baransu, GDO'lu pirinç haberleri nedeniyle "Darbeye teşebbüsten" yargılanıyor. Ağırlaştırılmış müebbet isteniyor.
Dönemin Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı “GDO’lu pirinç var, yakaladık” diye açıklama yaparken, dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker “GDO'lu pirinç yoktur” diye demeç veriyor. Bunun üzerine CHP’li milletvekilleri TBMM’ye soru önergesi veriyor ve konunun yargıya taşımasıyla birlikte pirinçlerin GDO'lu olduğu tespit ediliyor. Sağlık Bakanlığı da bunu onaylıyor. Ama yeni bir hukuksuzluğa imza atılıp zaman aşımı dikkate alınmadan dava açılıyor ve gizlilik getiriliyor.
GDO'lu pirinçten darbe çıkarılması adeta bir şaka, hatta tam bir Kafkaesk durum: Yapılan bu haber dünya basınında yer alacak ve hükümet tüm bu yazılıp çizilenden rahatsızlık duyup istifa edecek ve devletimiz hükümetsiz bırakılarak dolaylı yoldan darbe gerçekleşmiş olacak… Eski Türk filmlerinde bile bu tür senaryolara rastlanmamıştır. Kaldı ki, suçlanan firma yetkilileri birkaç ay önce yeni HSYK’nın atadığı mahkeme heyeti tarafından oy birliğiyle 7 yıl hapse mahkum edildi.
Tüm bunlarla da yetinlmemiş ve GDO Davası sonuçlanmadan tazminat davaları başlamıştır. GDO’da adı gecen bir AKP’li işadamı, isminin geçmesinden dolayı onurunun kırıldığı gerekçesiyle açtığı tazminat davasını kazanmış, üstelik kararı kesinleştirip adrese herhangi bir tebligat yollamadan Baransu'nun evine haciz koydurmuştur. Evi kurtarmak için banka kredisi alınmış ve ödenilen para 2 katına çıkmıştır.
Tüm bu davalar zaman aşımı dikkate alınmadan açılmakta, yapılan itirazlar ise reddedilmektedir.
4. Ve tabii büyük davalardan biri de "Balyoz" Davası: Tutuklu olduğu tek dava Balyoz.
Yargımızın içine düşürüldüğü bu durumdan tek çıkış yolu artık AYM’dedir. AYM artık üzerine düşeni yapmalı ve Baransu Adil Yargılama hakkına kavuşturulmalıdır.
Gazeteci Mehmet Baransu, tutuksuz yargılanmak üzere derhal serbest bırakılmalıdır.
Ahmet Altan
Ahmet Memiş
Alper Görmüş
Arzu Yıldız
Baskın Oran
Bedrettin Uğur
Bülent Ceyhan
Bülent Keneş
Cafer Solgun
Celal Başlangıç
Celil Sağır
Cengiz Çandar
Cevheri Güven
Ceyda Karan
Defne Asal
Doğan Özgüden
Doğan Satmış
Emre Kocaoğlu
Emre Uslu
Ercan İpekçi
Ergun Babahan
Erhan Başyurt
Erkam Tufan
Esra Yalazan
Hasan Cemal
Hakan Şükür
Hayko Bagdat
Hanım Buüşra Erdal
Hüseyin Aykol
İnan Gedik
İnci Tugsavul
Kadir Cangızbay
Kamil Maman
Kerim Gün
Koray Çalışkan
Koray Düzgören
Lale Kemal
Levent Kenez
Mehmet Altan
Mehmet Yılmaz
Metin Gülbay
Mihail Vasiliadis
Murat Belge
Murat Çapan
Murat Kuseyri
Murat Sabuncu
Mustafa Akyol
Mümtazer Türköne
Nazlı Ilıcak
Neşe Düzel
Nurullah Öztürk
Orhan Kemal
Perihan Mağden
Rasih Yılmaz
Recep Maraşlı
Savaş Genç
Said Sefa
Sedat Laçiner
Selçuk Gültaşlı
Sezin Öney
Şahin Alpay
Turgay Oğur
Ümit Kardaş
Ünal Tanık
Veli Özdemir
Veysel Ayhan
Yalçın Ergündoğan
Yasemin Çongar
Yavuz Baydar
Yavuz Oğhan