Gündem

65. Hükümet programı TBMM'de görüşülüyor

"Başkanlık sisteminin mevcut yapımıza en uygun yönetim modeli olduğuna inanıyoruz"

27 Mayıs 2016 21:04

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, 65. hükümet programını TBMM Genel Kurulu'nda okudu. Yıldırım, "Başkanlık sisteminin mevcut yapımıza en uygun yönetim modeli olduğuna inanıyoruz. Mevcut sistemimiz içindeki tıkanıklığın Meclisimizde oluşacak uzlaşmalar ile aşılacağına inanıyoruz" dedi.

CNN Türk'te yer alan habere göre; Başbakan Yıldırım, Genel Kurul Salonu'na alkışlar eşliğinde girdi. Yıldırım, AKP'li milletvekilleri ve bakanların yanı sıra MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile bazı MHP'li ve CHP'li milletvekilleriyle de tokalaştı.

Yıldırım, daha sonra TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlık ettiği toplantıda, alınan karar gereğince hükümet programını okumaya başladı.

Hak ve hürriyetler alanında AKP hükümetleri döneminde sağlanan kazanımların kararlılıkla korunacağını belirten Başbakan Binali Yıldırım, herkesin hak ve özgürlüklerden en ileri derecede yararlanacağı bir Türkiye’yi hedeflediklerini belirtti. Yıldırım, bu hedef doğrultusunda toplumdaki her bireyin yaşam tarzını güvence altına alan bir yaklaşımı benimsediklerini ifade etti.

Yıldırım şöyle konuştu: “Bu bağlamda, geleneksel irfan merkezleri ve Alevi vatandaşlarımız dahil olmak üzere farklı öğretilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olacağız. Bu amaca yönelik üniversitelerdeki araştırma ve uygulama merkezlerinin sayısını artıracağız. Kanaat önderleri ile diyalog içinde demokratik uzlaşı temelinde gerekli adımları atacağız. Roman vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne katlı sağlayacak strateji ve eylem planını hayata geçireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan gayrimüslim azınlıkların ihtiyaçlarına dönük olarak bütün hukuki ve fiili tedbirleri almaya devam edeceğiz.”

Terörle mücadele

65’inci hükümet döneminde hukukun üstünlüğüne karşı tehditleri bertaraf etmek üzere, vatandaşların mağduriyetinin önlenmesi, can ve mal güvenliğinin sağlanması için terörle mücadelenin kararlılıkla süreceğini belirten Yıldırım şöyle konuştu: “Terörle mücadele amaçlı devam eden operasyonlar, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği mutlak surette sağlanıncaya, sivil vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik silahlı saldırılar kalıcı bir şekilde sona erdirilinceye ve terör gruplarının silahları bıraktırılıncaya kadar kararlılıkla sürdürülecektir.”

Parelel yapıyla mücadele

Paralel devlet yapılanmasının milli güvenliği ve meşru demokratik sistemi tehdit eden yeni bir vesayet odağı olduğunu kaydeden Başbakan Binali Yıldırım, “17-25 Aralık darbe girişimiyle birlikte su yüzüne çıkan; iş dünyasını, sivil toplumun çeşitli kesimlerini, eğitim camiasını, dini cemaatleri, güvenlik ve yargı bürokrasisini ele geçirmeye çalışan paralel terör örgütü ve bu örgütün iç ve dış uzantılarıyla hukuki ve idari mücadelemiz kesintisiz ve kararlılıkla sürdürülecektir. Hiçbir kişi veya kesimin devletle bilek güreşi tutuşmasına izin verilmeyecektir." dedi.

Yeni anayasa

Sivil, katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü bir demokratik ve sivil anayasanın yapımına öncülük etmeye kararlı olduklarını belirten Binali Yıldırım, şöyle konuştu: “Yeni anayasa, bireysel özgürlüklere dayanmalı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamaya yönelik kurumsal güvenceleri içermeli ve siyasi sistemin işleyişindeki belirsizlikleri ortadan kaldırmalıdır. Yeni anayasayı Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün kökleşmesi bakımından hayati bir aşama olarak görmekteyiz. Anayasamız tüm toplumu kucaklayan, kader birliğimizi yansıtan, demokratik denge ve denetim ilişkisini esas alan bir mahiyette hazırlanacaktır. Yeni anayasa, ortak değerleri ve çeşitlilik içinde birlik anlayışını esas alacaktır."

Başkanlık sistemi

2007 yılında yapılan ve referandum sonucunda Cumhurbaşkanını halkın seçmesi uygulamasının başlamasıyla birlikte, sistem sorununun belirginleştiğini ve ertelenemez bir hal aldığını ifade eden Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti: “Bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak demokratik doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar, öte yandan yeni Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla, başkanlık sisteminin mevcut yapımıza en uygun yönetim modeli olduğuna inanıyoruz. Mevcut sistemimiz içindeki tıkanıklığın Meclisimizde oluşacak uzlaşmalar ile aşılacağına inanıyoruz. Başkanlık sistemi öncelikli olmak üzere sistem sorununa bulunacak çözüm, ülkemizin temel hedeflerine çok daha hızlı ulaşmasını sağlayacaktır. Yeni anayasayla, seçimlerin istikrar üretebildiği, yasama ve yürütmenin müstakil olarak etkin olduğu, demokratik denge ve kontrol mekanizmalarının etkin işlediği, toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, karar alma süreçlerinin hızlandığı yeni bir siyasal sistem öngörülmektedir. AK Parti’nin başkanlık sistemi önerisi, üniter yapıyı esas almaktadır.”