İtalya, pazartesi akşamı Dünya Kupası play-off rövanş maçında 1-0 kaybettiği maçın rövanşında İsveç ile Milano'da 0-0 berabere kaldı ve elendi. 1958'den bu yana ilk kez bir Dünya Kupası'nda Gök Maviler olmayacak. Ülkede üzüntü ve şaşkınlığın ardından, aşırı sağcı partilerin başını çektiği bir yabancı futbolcu tartışması başladı.
İtalya'da bu sabah çıkan gazetelerin manşetlerinde "Milli utanç" ve "Kıyamet" gibi başlıklar göze çarparken, hafelerde sabah kahvesini içenlerden siyaset dünyasına kadar hemen herkesin dilinde de benzer ifadeler var.
Sabah cappuccinomu içtiğim barda yanımda kahvesini içen orta yaşlı İtalyan adam, bu sonucun yalnızca bir hezimet değil bir milli yas olarak hissedilmesini şöyle açıkladı:
"İtalya kuzeyinden güneyine, adalarına kadar bölünmüş bir ülke. Normal zamanlarda bu bölgeler arasında husumete varabilen bir mesafe var. Ancak Dünya Kupası'nda yarıştığımız zaman ülkece birlik içinde olabiliyorduk. Ancak Dünya Kupası oynanırken İtalya'nın her yerinde evlere bayraklar asılıyordu."
Daha önce yalnızca 1930 ve 1958'de Dünya Kupası'na katılmayan İtalya'nın 60 yıl sonra ilk kez önümüzdeki yıl Rusya'da bu turnuvada müdacele edemeyecek olması, siyaset ve ekonomi dünyasında da hararetli tartışmalara yol açtı.
Dün akşamki maçın sona ermesinden kısa süre sonra, aşırı sağcı partilerin ön ayak olduğu bir "yabancı futbolcu" tartışması başladı.
Göç karşıtı Kuzey Ligi'nin lideri Matteo Salvini, maç sonuçlanır sonuçlanmaz Twitter'a yazdığı mesajda, "Sahada çok fazla yabancı futbolcu var, gençlik takımlarından Serie A'ya (birinci lig) kadar; sonuç bu. #İSTİLAYASON ve İtalyan gençlere daha fazla alan, futbol sahalarında da" dedi.
Bir diğer aşığı sağ parti İtalya'nın Kardeşleri'nin lideri Giorgia Meloni de, "Dünya Kupası'nın dışında kaldık. Pek çoğumuz için doğduğumuzdan beri ilk kez olacak. 'Talihsizlik oldu, hakemin suçuydu vs' demek isterdim, fakat bu doğru değil. Gerçek şu ki, her konuda olduğu gibi sporda da yabancılara odaklanır ve İtalyanları ihmal ederseniz sonuçlarına katlanırsınız" dedi.
Sosyal medyada da bazı kullanıcılar bu yorumlara destek verirken, yüzlerce kişidense eleştiri geldi.
İktidardaki merkez-sol Demokratik Parti'nin lideri ve eski başbakan Matteo Renzi de, Dünya Kupası'na gidilememesini "devasa bir tokat" olarak yorumladı. Renzi, sonuçtan yabancıları ve göçü sorumlu tutan Salvini gibi siyasi liderleri ise fırsatçılık yapmaya çalışan "çakallara" benzetti.
Renzi, "Futboldan anlayanlar Salvini'nin söylediklerinin gülünç olduğunu bilir. Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de, İspanya'da ve her yerde yabancı oyuncular var. 1998'de dünya şampiyonu olan Fransa'nın etnik çeşitliliğe sahip ekibini hepimiz hala hatırlıyoruz" dedi.
Öte yandan Dünya Kupası'na katılamamanın, İtalya'nın ekonomisine de ağır bir darbe olacağı tahmin ediliyor.
İtalya Futbol Federasyonu ve Olimpiyat Komitesi'nin eski başkanı Franco Carraro, ülke ekonomisinin doğrudan ve dolaylı kaybının 1 milyar euro'yu geçeceğini söyledi.
Ekonomik Kalkınma Bakanı Carlo Calenda'ya, bu ekonomik kaybın gayri safi yurtiçi hasılayı etkileyip etkilemeyeceği soruldu. Bakan bu soruya, "Hayır, sanmıyorum" diye yanıt verdi.
İtalya üzerinde ekonomik ve toplumsal etkileri olması beklenen Dünya Kupası hezimetinden sorumlu tutulan Milli Takım Teknik Direktörü Gian Piero Ventura ile İtalyan Futbol Federasyonu Başkanı Carlo Tavecchio'ya istifa çağrıları geliyor. Ventura ve Tavecchio şimdilik bu çağrılara direniyor.
Spor Bakanı Luca Lotti de istifa talepleriyle ilgili sorulara "Bu Ventura ve Tavecchio'nun vermesi gereken bir karar" diye yanıt verdi.
İtalya Ulusal Olimpiyat Komitesi Başkanı Giovanni Malago ise "Tavecchio'nun yerinde olsam istifa ederim" dedi.
İtalyan basını da şimdiden, Teknik Direktör Ventura'nın yerine kimin geleceğini tartışmaya başladı. Haberlerde adı geçen isimler arasında Ventura'nın selefi Antonio Conte ve Carlo Ancelotti de yer alıyor. La Repubblica'nın internet sitesinde yapılan ankette Ancelotti önde gidiyor.