37 yıldır Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde çalışan, "siyasal düşünceler tarihi" konusunda Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri arasında yer alan Prof. Dr. Mehmet Ali Ağaoğulları’nın emekliye ayrılması nedeniyle düzenlenecek etkinlik Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Erkan İbiş tarafından engellendi. Rektörlüğün, yasal bir dayanağı bulunmamasına rağmen etkinliğe dışardan katılacaklara izin verilmemesi yönünde bir talimat verdiği öne sürüldü, ancak bu doğrultuda bir resmi yazı bulunmadığı bildirildi.
Mülkiyehaber sitesinde yayımlanan habere göre, Ağaoğulları'nı uğurlamak için, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (Mülkiye) “Siyasal Düşünce Tarihçiliği ve Mehmet Ali Ağaoğulları” başlıklı bir panel düzenlendi. Bugün (7 Nisan Cuma) 14.00–17.00 saatleri arasında SBF’de bulunan Aziz Köklü salonunda gerçekleştirilmesi planlanan, konuşmacıları Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya ve Doç. Dr. Aslı Çırakman olan panel ile kokteyl, rektörlüğün engellenmesi nedeniyle Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi’ne alındı.
Engellemeye ilişkin olarak bir açıklama yapan Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya, “Bu kampüsün ve fakültemizin bir kere daha, ortada hiçbir şey yokken kapalı cezaevine dönüştürüldüğüne, krimanalize edildiğine ve artık bu kampüste hukukun hiçbir anlamının olmadığına, sözlü emir verenlerin emirlerini yazıya geçiremeyecek kadar hukuktan uzaklaştıklarına bir kez daha tanık olduk” dedi.
"Ailesi bile giremeyebilir!"
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Daha önce duyurduğumuz gibi, SBF Aziz Köklü Salonunda, Mehmet Ali Ağaoğulları hocamızı emekliliğe uğurlayacaktık. Ancak bugün öğleden sonra, Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi dekanlıkları sözlü olarak, hiçbir kurala, hiçbir düzenlemeye, hiçbir yasaya atıf yapmadan, yalnızca rektörlüğün sözlü olduğu iddia edilen talimatıyla, yarınki (7 Nisan Cuma) etkinliğimize değil atılan hocalarımız ve meslektaşlarımız, değil diğer üniversitelerden hocalarımız ve meslektaşlarımız, dışarıdan hiç kimseyi almayacaklarını, hatta konuşmacımız, oturum yöneticimiz dâhil ve hatta Mehmet Ali hocamızın ailesinin dahi kampüse giremeyebileceğini belirttiler! Böylece bu kampüsün ve fakültemizin bir kere daha, ortada hiçbir şey yokken kapalı cezaevine dönüştürüldüğüne, krimanalize edildiğine ve artık bu kampüste hukukun hiçbir anlamının olmadığına, sözlü emir verenlerin emirlerini yazıya geçiremeyecek kadar hukuktan uzaklaştıklarına bir kez daha tanık olduk! SBF Dekanlığı ve Hukuk Fakültesi Dekanlığı inisiyatifsizlikleriyle kampüsün bir parçası olmadıklarını, hiçbir fonksiyonları olmadığını bir kez daha gösterdiler! Kendilerine teşekkür ediyoruz. Ancak kendilerine yaptığım yazılı başvurunun yazılı yanıtını ısrarla talep edeceğim ve gerekli tüm hukuki girişimlerde bulunacağım, bulunacağız! Fakültesinden emekli olamayan bir hocamızdan söz ediyoruz! Artık daha ötesi yok!
Ancak, hocamızın bu mutlu olması gereken günü, hepimizle bir kez daha birlikte olup yüzünü güldürecek günü bize ve ona zehir edenleri, onların sessiz destekçilerini mıh gibi aklımıza kazıyacağız! Ve hocamızı yarın yine de uğurlayacağız!
Bilinsin ki Mehmet Ali hocamıza tahsis ettiğimiz bu günü kendilerine hiçbir gün armağan edilmeyeceğinden emin olduğumuz, ilgili dekanlıklara ve rektörlüğe, onların 'kolluk kuvvetlerine' armağan etmeyeceğiz. Onun için etkinliğimizi küçük değişikliklerle Mülkiyeliler Birliği teras katında sürdüreceğiz.
Yalnızca Mehmet Ali hocayla birlikte olmak isteyen, değil bir günüm, her günüm onunla olsun diyecek herkesi etkinliğimize bekliyoruz.
Saygıyla duyurulur!”
Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak da, Twitter hesabından rektör Prof. İbiş’e seslenerek engellemenin yasal dayanağı olup olmadığını sordu.