-"TÜRKİYE KRİZLE MÜCADELEDE ETKİNLİĞİNİ ARTTIRMALI" ANKARA (A.A) - 06.12.2010 - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Serdar Kılıç, ''Coğrafi açıdan Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar gibi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü alanların ortasında yer alması, karşı karşıya bulunduğu terörist faaliyetler ve sıklıkla maruz kalabildiği doğal afetler, Türkiye'nin krizlerle mücadele konusundaki etkinliğini daha da güçlendirmesini gerekli kılmaktadır'' dedi. MGK Genel Sekreterliği koordinatörlüğünde 7-9 Aralıkta yapılacak ''Güven 2010 Milli Kriz Yönetimi Tatbikatı''na ilişkin MGK Genel Sekreterliğindeki Lozan Salonu'nda ilgili kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı tanıtım brifingi düzenlendi. Brifingte konuşan Kılıç, Güven serisi tatbikatların kriz yönetiminin daha da geliştirilmesi amacıyla devlet çapında yapıldığını belirtti. Tatbikatın kriz yönetiminde görev alabilecek tüm kurum ve kuruluşların bir araya geldikleri bir eş güdümü platformu işlevini de gördüğünü ifade eden Kılıç, soğuk savaşın sona ermesini takip eden 20 yıl için içinde küresel güvenlik ve siyasal koşullarda önemli değişikliklerin yaşandığını vurguladı. Aynı dönemde değişen güvenlik olgusunun küresel anlamda daha geniş tanımlı bir tehdit boyutunu ortaya çıkardığını dile getiren Kılıç, ''Soğuk savaşın sona ermesiyle konvansiyonel anlamdaki topyekun askeri tehdit büyük ölçüde ortadan kalkmış, ancak bunun yerini terörizm, etnik çatışmalar, kitle imha silahlarının kontrolsüz olarak yayılması, siber saldırılar, yasa dışı göçler gibi çok yönlü riskler ve 'asimetrik tehditler' almıştır'' diye konuştu. Oluşan yeni güvenlik algısının altyapı güvenliği ile ilgili boyutlarının da olduğunu anlatan Kılıç, asimetrik tehditlerin yanı sıra büyük çaplı doğal ya da teknolojik afetlerin, çevre şartlarının bozulması ve sağlık alanındaki olumsuz gelişmelerin de ulusal güvenliği etkileyebileceğini bildirdi. Kılıç, şunları söyledi: ''Coğrafi açıdan Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar gibi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü alanların ortasında yer alması, karşı karşıya bulunduğu terörist faaliyetler ve sıklıkla maruz kalabildiği doğal afetler, Türkiye'nin krizlerle mücadele konusundaki etkinliğini daha da güçlendirmesini gerekli kılmaktadır. Bu çerçevede ülkemizin olası kriz ortamlarının milli güvenliğe menfi etkilerini engelleyebilecek ve vatandaşının günlük hayata en kısa sürede dönmesini sağlayacak şekilde krizlere her an hazırlıklı olması gerekmektedir. Krizlerle etkin şekilde mücadele edilebilmesi ise ancak krizlerin öncesini, cereyan ettiği dönemi ve sonrasını kapsayacak etkin bir kriz yönetim sistemi tesis edilmesiyle mümkün olmaktadır.'' Krizlere ilişkin henüz oluşum aşamasındayken planlı hareket edebilen bir yapının gerekliliğine dikkati çeken Kılıç, ''Kriz yönetimi teşkilatı ile mekanizmalarının gerek dış etkenler ve asimetrik tehditten, gerek doğal veya teknolojik afetlerden kaynaklanan krizler karşısında devletin tüm kurum ve kuruluşlarının sivil toplum kuruluşları ile de eş güdüm içinde süratle tepki göstermesini temin edecek surette geliştirilmesi öncelikli hedeflerden birini teşkil etmektedir'' dedi. Kriz yönetim tatbikatlarının personelin deneyim kazanması ve mekanizmaların denenmesi açısından da önemli olduğunu anlatan Kılıç, bu sayede kriz yönetim sisteminin daha da geliştirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Güven serisi Milli Kriz Yönetimi Tatbikatları hakkında da bilgi veren Kılıç, bu tatbikatların 1996'dan bu yana her iki yılda bir düzenli olarak yapıldığını, bu yılki tatbikatın senaryosunun dış tehdit ve onunla eş zamanlı gelişen yaygın şiddet hareketlerine karşı milli seviyede alınacak tedbirlere dayalı olarak hazırlandığını kaydetti. -KRİZ VE TATBİKATLAR GRUP BAŞKANI ALBAY DEMİR- Kriz ve Tatbikatlar Grup Başkanı Deniz Albay Nuri Demir, tatbikatın dış tehditten ve yaygın şiddet hareketinden kaynaklanan bir kriz yönetiminin milli esaslarını tespit etmek, bu esasların uygulanmasında kullanılacak teşkilat, usul ve vasıtaların uygunluğunu denemek, alınabilecek siyasi, askeri, ekonomik, idari ve diğer tedbirleri incelemek ve diğer ihtiyaçları belirlemek amacıyla yapıldığını söyledi. Tatbikatın hedefleri konusunda da bilgi veren Albay Demir, ''Tatbikat ile Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi ile Bakanlık, kurum, kuruluş ve il kriz merkezleri arasındaki koordinasyon ve işbirliğini geliştirmek, milli alarm sistemini çalıştırmak, tedbirlerin uygulanabilirliğini denemek, seferberlik ve savaş hali planlarının kriz hallerinde de uygulanmasını sağlamak, krizin tırmanması ile ilgili alınması gereken tedbirleri tespit etmek, bilgi destek faaliyetinin kriz yönetimindekini önemini ortaya koymak, milli güvenlik sorununa yol açabilecek siber saldırı, nüfus hareketleri ve enerji ile ilgili konular da dahil kriz yönetim sisteminin uygunluğunu denemek, sivil-asker işbirliğinin eğitimini yapmak, kriz merkezleri arasındaki emniyetli muhabere sisteminin işlerliğini test etmek, kriz yönetiminde görev alacak personele eğitim vermek hedeflenmektedir'' dedi. -SENARYO- Tatbikat senaryosunun Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MGK Genel Sekreterliği ve MİT Müsteşarlığı temsilcilerinden oluşan ''Tatbikat Planlama Grubu'' tarafından hazırlandığını dile getiren Albay Demir, ''Senaryo, Zümrüt ülkesi ile Kurşun ülkesi arasındaki siyasi sorunların giderek tırmanması ve Zümrüt ülkesi aleyhine açık bir tehlikeye dönüşmesi, bu sorunla eş zamanlı olarak Zümrüt ülkesinin güney komşuları olan Alüminyum ve Bor ülkelerinin güneyindeki çöl bölgesinde baş gösteren kuraklık ve kıtlık sonucu bu bölgeden Zümrüt ülkesine doğru kitlesel bir nüfus hareketinin başlaması ve bunun insani krize dönüşmesi üzerine bina edilmiş, Zümrüt ülkesinin istikrar ve güvenliğine yönelik alacağı kriz yönetim tedbirlerine dayandırılmıştır'' diye konuştu. Tatbikata Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, 15 bakanlık, 28 kurum ve kuruluştan toplam 187 kişinin katıldığını dile getiren Albay Demir, diğer görevlilerle birlikte tatbikatta görev alanların sayısının 504'e ulaştığını kaydetti. Tatbikatta katılımcılara yönelik 11 çalışma grubunun oluşturulacağını anlatan Albay Demir, birimlerin güvenli haberleşebilmesi için TÜBİTAK tarafından tesis edilen Emniyetli Muhabere Sistemlerinin uygulanacağını kaydetti. Tatbikatın ''Gizli'' gizlilik derecesinde yapılacağını ifade eden Albay Demir, tatbikatta kontrollü basın politikası uygulanacağını da kaydetti. Brifingin ardından Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Sekretaryasının çalışmalarını yapacağı Misak-ı Milli Salonu ile Başbakanın kriz durumunda kullanması planlanan odadan da gazetecilerin kısa süreli görüntü almasına izin verildi. -TATBİKAT- MGK Genel Sekreterliğince düzenlenecek, ''Güven-2010 Milli Kriz Yönetimi Tatbikatı'', yarın başlayıp 9 Aralıkta sona erecek. Daha önce hazırlanan senaryo çerçevesinde, MGK Genel Sekreterliği salonunda icra edilecek tatbikat eş zamanlı olarak ilgili bakanlık, kamu kurum ve kuruluşu ile Ankara, Ardahan, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, Kars, Kilis ve Şanlıurfa illerinde de gerçekleştirilecek.