‘Badische Neueste Nachrichten' gazetesi Almanya Başbakanı Angela
Merkel'in Türkiye politikasına ayırdığı yorumda şu satırlara yer
veriyor:
“Almanya Başbakanı Türkiye politikasına reel
politika açısından
şekil vermekle iyi ediyor. Bu tutumun meyve verdiğini görmek
için mülteci sayısına bakmak yeter. Birkaç ay öncesine kadar
mülteci akınıyla baş edilemezken şimdi her ay Avrupa'ya birkaç
yüz mülteci geliyor. Sert pazarlıklar sonunda Türkiye
ile
varılan anlaşmanın bunda önemli payı oldu. İdeolojik kızgınlık
biraz dizginlense iyi olur. Almanya ile Türkiye arasındaki
diplomatik ilişkilerde devletin çıkarlarına biraz daha
fazla yer
verilmesi doğru olur.”
‘Westfälische Nachrichten' gazetesinin yorumunda da Angela
Merkel'in Türkiye ile ilişkilerde Almanya'nın çıkarları
doğrultusunda hareket ettiğini vurguluyor:
“Mülteci krizinde, maalesef sadece otoriterliğe kayan Erdoğan
modelinin bulunduğu Türkiye ile işbirliği yapmaktan başka çare
olmadığı malum. Pragmacılıktan başkası işlemiyor. Siyaset
hayatında her zaman olduğu gibi yine icraata şartlara göre yön
veriliyor. Başbakan Merkel böyle yapmakla, Erdoğan'ı
eleştirenlerin baskıya maruz kalmasını sineye çekmiş mi oluyor?
Hayır. Angela Merkel Türkiye'ye hareketinden hemen önce hatasını
kabul edip fikir ve basın özgürlüğü hakkındaki görüşünü izah
etmekle, Ankara tarafından haksız uygulamaları onayladığı
izleniminin yaratılmasını önlemiş oldu.”
ABD Başkanı Barack Obama'nın iki günlük
ziyaretini yorumlayan
‘Reutlinger General-Anzeiger' gazetesi Almanya ile ABD'nin
birbirlerine muhtaç olduklarını dile getiriyor:
“Merkel ve Obama, karşılıklı desteğe ihtiyaçları olduğunu çabuk
kavradılar. Obama'nın Merkel için harcadığı sempati
dolu
sözlerle yönetimi tarzını öven ifadeler, Almanya Başbakanı'nın
siyaseten istikrara kavuşmasına yardımcı olacaktır.
Obama,
Merkel'in Avrupa'nın istikrar çapası olduğunu açıkça dile
getirdi. Merkel de Obama'yı güvenilir bir ortak olarak görüyor.
Almanya Başbakanı, görev süresinin sonuna gelen Obama'yı çok
arayacaktır.”
‘Neue Osnabrücker Zeitung' gazetesi Almanya Başbakanı Merkel ile
ABD Başkanı Barack Obama arasındaki buluşmayı şu satırlarla
değerlendiriyor:
“Hannover'de bir araya gelen dünya politikasının iki büyük
isminden biri iktidarının en yüksek noktasını geride bırakmış
olup anayasa gereği Beyaz Saray'dan ayrılmak zorunda kalacak.
Merkel'in pozisyonu biraz daha sağlam. Mültecilere kapıları
açtığı yaz aylarındaki sınırsız destek zamanla yerini ‘ayılmaya'
bıraktı. İki liderin ortak yanları, ahlaki değerlerin her zaman
siyasi gerçeklikle bağdaştırılamayacağı noktasında ortaya
çıkıyor. Gerçi Obama az şey başarmadı. Ancak şahsına bağlanan
insanüstü beklentileri yerine getiremezdi. Merkel de ancak,
Türkiye anlaşması gibi pragmacı çözüm formülleriyle başa
çıkılması mümkün olan mülteci kriziyle başa çıkmaya çalışıyor.”