-"HRISTOFYAS 100 BİN RUMUN DÖNMESİNİ HEDEFLİYOR" LEFKOŞA (A.A) - 03.10.2010 - Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın mülkiyet konusundaki müzakere grubunda yer alan Kostas Apostolidis, Hristofyas'ın toprak düzenlemeleriyle 100 bin Rum göçmenin 1974 öncesi eski yerlerine geri dönmesini hedeflediğini belirtti. Rum göçmen sayısının yaklaşık 200 bin civarında olduğunu belirten Apostolidis, ''çözüm olabilmesi için sadece 60 veya 80 bin Rumun geri dönmesine rıza gösterecek bir Rum siyasetçi tanımıyorum'' diye konuştu. Eski Rum yönetimi liderleri Yorgos Vasiliu, Glafkos Klerides ve Tasos Papadopulos dönemlerinde de Kıbrıs konusunda danışmanlık yapan Apostolidis, Kathimerini gazetesine yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk ve Rum tarafının mülkiyet önerilerini yorumladı. Apostolidis, Kıbrıs Türk tarafının önerilerinin, 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yıllardır ortaya koyduğu öngörülerden çoğunu muhafaza ettiğini belirterek, ''Rum mallarının Kıbrıs Türk mallarıyla bütünlüklü takası ile katı iki bölgeliliği'' buna örnek gösterdi. Kıbrıs Türk önerilerinde yeni tezlerin bulunduğuna işaret eden Apostolidis, buna da ''mülkünü alamayacak olanlara aynı köy veya belediye içerisinde alternatif mülk verilmesi'' örneğini verdi. Mülkiyet konusunda, aradan 35 yıl geçmesi ve toprak konusunda değişiklikler nedeniyle pratik zorluklar olduğuna vurgu yapan Apostolidis, ''Öze ilişkin müzakere etmek için neden 2010 yılının ortasına kadar beklendiği'' sorusuna karşılık, ''Bizim tarafın (Rum tarafının) yaklaşımının daha farklı olması gerektiği görüşüne katılıyorum'' dedi. Rum tarafının mülkiyet konusunun özüne girmekte geç kaldığını ifade eden Apostolidis, ''(Mülkiyette) Yasal sahibin ilk söz hakkına sahip olması'' konusunda ısrarcı olmak gerektiğini savundu. -TÜRK GÖÇMENLER- Rumların ''yerleşik' 'olarak nitelediği Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarıyla ilgili bir soru üzerine de Apostolidis, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın 50 bin Türkiye kökenlinin adada kalmasına ilişkin önerisinin kriterlere dayalı olacağını ifade etti. Apostolidis, ''Yapılan incelemeler, çok büyük sayıda 'yerleşiğe' vatandaşlık verilmediğini gösteriyor. Kıbrıslı Türkler 2004 yılında 'yerleşik' sayısına ilişkin listeyi sunduğu zaman, bu rakamın Annan Planında öngörülen 45 binden daha düşük olduğu ortaya çıktı'' ifadelerini kullandı. KKTC'nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile anlaşmaya varılan noktalardan sapılmayacağı konusunda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'ndan taahhüt istenmemesinin Rum tarafının hatası olduğunu da kaydeden Apostolidis, süreç içerisinde Türkiye kökenlilerle ilgili olarak daha fazla kişinin kalmasına rıza göstermek zorunda kalabileceklerini söyledi. Apostolidis, ''Burada doğan 'yerleşikler' var, bunların gitmesi kolay değil. Varılacak anlaşmayla ayrılması gerekenlerin ayrılmalarının nasıl garanti altına alınacağı, bu kişilere ayrılmaları için nasıl yardım edileceği çok önemli. Bunları basitçe yola atamazsınız. Uluslararası hukuk temelinde 'yerleşikler' de saygı duyulması gereken haklara sahiptir'' diye konuştu. ''Bazı bilgilere göre çözümün bedelinin 50 milyar avro olduğunun anımsatılarak, bu miktarın uluslararası toplum tarafından karşılanıp karşılanmayacağının'' sorulması üzerine de Apostolidis, ''Uluslararası toplumun gelip de çözümün bedelini karşılaması durumu yoktur'' dedi. Apostolidis, Annan Planı döneminde uluslararası toplumda, ''Kıbrıs küçük bir ülke, Rumlar da zengin, bu bedeli karşılayabilirler'' şeklinde imajın egemen olduğunu kaydetti.