Spor

"Hakan dilinin kurbanı"

Denizli, Galatasaray'ın önümüzdeki sezon için kadroda düşünmediği ve futbolu bırakıp bırakmayacağı tartışılan Hakan Şükür'le ilgili ilginç

28 Temmuz 2008 03:00

Eski Milli Takımlar Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Galatasaray'ın önümüzdeki sezon için kadroda düşünmediği ve futbolu bırakıp bırakmayacağı tartışılan Hakan Şükür'le ilgili açıklamalarda bulundu.


Hakan Şükür ile Çeşme'de görüştüklerini, ancak detaylı olarak konuşamadıklarını belirten Denizli, bu futbolcuyu uzun yıllardır tanıdığını belirterek, ''Hakan, Galatasaray'dan ayrılmayı düşünmüyordu. Ayrıldığı dönem de oldu ama o zamanki ayrılma şartları farklıydı, şimdiki şartları farklı. Ben Hakan konusunda bir takım şeyler olabileceği kanaatindeyim. Hakan'ın geri dönme şansı olabilir. Bana bir Kanada projesinden, Dubai projesinden, bir ABD futbolunda görev yapmaktan bahsetti. Ama şu ana kadar netlik kazanan bir durumu yok'' dedi.


Hakan Şükür'ün kamuoyunun önünde bir futbolcu olduğu için tartışma konusu olabileceğini kaydeden Denizli, ''Hakan bazılarına sevimsiz gelebilecek, bir sporcunun daha az ilgileneceği konularda konuştuğu için eleştiriliyor olabilir. Ama bu ikisini karıştırmamak lazım. Hakan hem kulübüne, hem ülke futboluna çok hizmet vermiş bir futbolcu. Çok fazla ısrarcı olmamak lazım, ne Hakan'ın futbolu dışarıda devam ettirmesi konusunda, ne de Galatasaray'ın bu bağları böyle koparma konusunda. Konuşarak çözülmeyecek problem yoktur. Hakan bir sene oynasa ne olur oynamasa ne olur. Hakan'ın sadece şahsi tatmin olmanın dışında, futboluna, kariyerine ilave edeceği hiçbir şey yok'' diye konuştu. 


YENİ BAŞKAN ÖZGENER OLMALI

Denizli, ağabeyi İsmail Denizli'nin vefatının kısa bir süre ardından hayatını kaybeden Hasan Doğan ile Avrupa Şampiyonası'nda birlikte olduklarını belirterek, Doğan'a Allah'tan rahmet diledi.


Türkiye Futbol Federasyonu'nun yeni başkanını seçmek için toplanacağını hatırlatan Denizli, geçici olarak başkan seçilen Mahmut Özgener'in bu göreve layık bir insan olduğunu söyledi.


Özgener'in yöneticilik vasfı, sporcu kişiliği ve en önemlisi de kişiliği itibariyle bu görevi rahatlıkla yapabileceğini kaydeden Denizli, ''Mahmut iş konumu nedeniyle federasyon Başkanlığı için iki alternatiften birisini seçmek zorunda kalacak. Çünkü başkanlık fazla mesai isteyen bir konumda, daha evvelki yıllarda böyle değildi. Mahmut Özgener İzmir'de. Babası Esin Bey de vefat ettikten sonra iş ağırlığı kendi üzerinde. Nasıl bir tercihte bulunur bilemiyorum. Kulüpler Birliği ve diğer kulüpler Mahmut Özgener'in adaylığı altında kesinlikle birleşirler. Onu biliyorum. Ama burada ağırlıklı sebep Mahmut Özgener'in tercihi olur ve yine oluşacak federasyonda aynı görevi devam ettirmeyi tercih eder diye düşünüyorum. Bu konuda kendisiyle bir konuşmam görüşmem de olmadı'' dedi.


EMRE'NİN FENERBAHÇE'YE TRANSFERİ
Turkcell Süper Lig'in, son Avrupa Şampiyonası'nda 4 takımın içine girmiş bir milli takımın ortaya çıkardığı bir lig olduğunu ifade eden Denizli, bu ligle Avrupa'dakiler arasında bir kaçı hariç kalite farkı olmadığını söyledi.


Denizli, Emre Belözoğlu'nun hiçbir zaman Türkiye'ye dönme niyetinde olmadığını, ancak Newcastle United'ta gerek geçen sezon yaşadığı sakatlıklardan gerekse sakat olmadığı dönemlerde takımda yer bulamamasından dolayı Fenerbahçe'ye transfer olduğunu kaydetti.


Denizli, ''Emre eğer kafasında düşündüğü takımlardan Avrupa'dan teklif alsaydı, Türkiye'ye dönmezdi. Fenerbahçe'den aldığı transfer ücreti, Emre'nin Avrupa'da bazı takımlardan alabileceği transfer ücretinin üzerinde bir ücret. Emre'nin bireysel tercihinin doğru olduğu kanaatindeyim. Eğer biz Avrupa ve dünya futbolunda iddialı bir milli takım ve kulüp takımları çıkarmak istiyorsak, bizim ligde kalite var ve bu kalitede de üst düzey futbolcuların olması lazım. O bakımdan Emre, hem üst düzey bir takıma geldi hem de üst düzey bir futbolcu olarak geldi'' dedi.


Yurt dışında oynamanın bir kompleksi ifade ettiğini belirten Denizli, ''Burada oynayan lig, senin çeşitli arenalarda birlikte mücadele ettiğin bir lig. UEFA Kupası'nda, bu kupayı kazanırız diyebilecek takımlara ve kazanan takıma sahipsin. Şampiyonlar Ligi dediğin zaman çeyrek finali, yarı finali oynamış takımlara sahipsin, neden illa dışarıda oynasın kompleksini yaşıyoruz, anlamak mümkün değil'' dedi.