Gündem

"Balyoz" savcıları HSYK'ya şikayet edildi İSTANBUL (A.A)

25 Ağustos 2011 19:42

-"Balyoz" savcıları HSYK'ya şikayet edildi İSTANBUL (A.A) - 25.08.2011 - ''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanıklarından emekli Orgeneral Çetin Doğan ile emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri'nin avukatları, soruşturmayı yürüten özel yetkili 6 Cumhuriyet savcısının görevlerini kasten yapmadıkları iddiasıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) başvurdu. Doğan ve Tanyeri'nin avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz tarafından HSYK'ya sunulan dilekçede, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ergül, Bilal Bayraktar, Ali Haydar, Süleyman Pehlivan, Mehmet Murat Yönder ve Mehmet Berk'in ''Balyoz planı'' iddiasına ilişkin hem soruşturma sırasında, hem de iddianamenin hazırlanmasında imzalarının bulunduğu belirtilerek, bu savcıların soruşturma sırasında yanlı davranarak Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 160. maddenin kendilerine verdiği sanık lehine de kanıt toplama görevini yerine getirmedikleri öne sürüldü.  Adı geçen savcıların CMK 170/5 uyarınca lehe olan hususlara iddianamede yer vermedikleri ve bilimsel verileri göz ardı ederek 195 emekli ve muvazzaf asker hakkında kamuoyunda suçlu oldukları yönünde bir imaj yaratılmasına öncülük ettikleri savunulan dilekçede, ''Soruşturmanın başlangıcından beri 11, 16 ve 17 numaralı CD'lerin sahte olarak üretildiği, bu sahteliğin CD içindeki verilerdeki zaman çelişkilerinden kolayca anlaşılabileceği, en azından hangi bilgisayarda üretildiği tespit olunmayan, şüpheli veya sanıklar üzerinde ele geçmeyen bir CD'nin kanıt olarak kabul edilemeyeceği, şüpheliler tarafından sorgularında, avukatları tarafından ise hem sorgularda ve hem de dilekçelerle çeşitli aşamalarda bildirildiği halde söz konusu savcılar tarafından gerekli inceleme ve irdeleme yapılmamıştır'' denildi. -''Lehe rapor ortadan kaybedildi''- Dilekçede, 1. Ordu Askeri Savcılığının, 24 Şubat 2010 tarihinde ''Balyoz Planı'' soruşturmasını yürüten savcılardan Bilal Bayraktar, Ali Haydar ve Süleyman Pehlivan'a 2 ayrı bilirkişi analiz raporu gönderildiği ifade edilerek, bu raporlardan aleyhe raporun savcılar tarafından iddianameye dahil edildiği, lehe olan diğer raporun ise ortadan kaybedildiği iddia edildi.  Soruşturmada ele geçtiği öne sürülen 11, 16 ve 17 numaralı CD'lerin 2003 yılında hazırlanmış olamayacağı gerçeğinin savcıların aldıkları cevabi yazılarla ortaya çıktığı savunulan dilekçede, savcıların bunu sadece göz ardı etmekle kalmayarak bu bilgileri savunmanın ulaşamayacağı şekilde adli emanete kaldırdıkları öne sürüldü.  Savcıların savunmadan sakladığı 6 klasörün tamamen ''Balyoz planı'' iddialarını çürütecek belgelerle dolu olduğu savunulan dilekçede, ''Sayın savcılar tarafından hukuk ihlalleri kendilerinden hiç hesap sorulmayacakmış anlayışı ile gerçekleştirilmiştir. Şüpheli soruşturma savcılarının bu gücü nereden aldıklarının sorgulanması, Balyoz davasının önemli bir boyutunu da ortaya çıkaracağından kuşku duymuyoruz'' denildi. Kamuoyuna yansıyan diğer bazı soruşturmalarla ilgili HSYK'nın ivedi olarak müfettiş görevlendirdiği savcılar hakkında disiplin ve adli soruşturma başlattığının bilindiğine dikkat çekilen dilekçede, futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma ile ilgili Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım için yapılan başvurudan bir hafta sonra müfettiş görevlendirilmesi yapıldığı hatırlatıldı. Dilekçede, ''Şüpheli savcılar, CMK'nın 160 ve 170. maddelerine aykırı davranmışlardır. Bazı evrakları mahkemeden ve savunmadan gizlemiş ve iddianame hazırlamadan önce ellerinde bulunan verileri gizleyerek iddianamede farklı beyanlarda bulunmuşlardır. Şüpheli savcılar hakkında gerekli adli ve idari soruşturmanın başlatılmasına ivedi olarak karar verilmesini saygılarımızla arz ederiz'' denildi.