Hatay'da 30 yıldır idrarı cildinden gelen 37 yaşındaki B., Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan ameliyatla sağlığına kavuştu. Hastaneden yapılan açıklamada genç kadının hastalığının ’Fistül’, dünya literatüründe de ikinci vaka olduğu bildirildi.
DHA'nın haberine göre, Samandağ ilçesinde yaşayan 7 yaşındayken sol böbreğinde ağrılar başlayan B.'nin bir süre sonra idrarı cildinden gelmeye başladı. O dönemde gittiği sağlık kuruluşlarında derdine çare bulamayan Çakmak’ın hastalığı ilerledi ve 2- 3 yıl sonra kasıklarından da idrar gelmeye başladı.
Ailesiyle birlikte gittiği özel ve devlet hastanelerinde hastalığına çözüm arayan B.'yi muayene eden doktorlar hiçbir tedavi yöntemi bulamazken, cerrahi bir müdahalede Çakmak’ın ölebileceğini söyledi. İdrarı sırtından ve kasıklarından geldiği için ortaya çıkan koku nedeniyle toplum içine de çıkamaz duruma gelen B., hastalığı nedeniyle evlenemedi. Hastalığının tedavisi için sürekli çare arayan genç kadın son olarak Hatay MKÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı’ndaki Prof. Dr. Sadık Görür’e başvurdu.
Dünyada ikinci kez rastlandı
Yapılan tetkik ve tahlillerde Çakmak’ın ’Fistül’ hastası olduğunun saptandı. Bunun üzerine B. ameliyata alındı ve Prof. Dr. Sadık Görür ile ekibinin başarılı geçen 4 saatlik ameliyatının ardından sağlığına kavuştu. Görür, genç kadının kendisine geldiğinde idrar kaynaklı reaksiyondan dolayı cilt renginin koyulaşıp çukurlar oluştuğunu belirterek, B.’nin ameliyat ve sağlığına kavuşma sürecini şöyle anlattı:
"Bu durumu gördüğümüzde hastaya yaptığımız gerekli tahlil, tetkik ve incelemeler sonucunda Fistül hastalığı olduğunu ve sol böbreğin de tamamen iflas ettiğini teşhis ettik. Bunun üzerine hastayı ameliyata aldık. 4 saat süren ameliyatta hastanın sol böbreğini alıp idrarın geldiği Fistülleri temizleyip onardık. Ameliyatla hastamız sağlıklı ve normal bir hayata kavuştu. 20 yıllık hekimliğimde ilk defa böyle vakayla karşılaştım ve dünya literatürüne baktığımızda da sadece İngiltere’de böyle bir vakayla karşı karşıya gelinmiş. B., dünya literatüründe görülen ikinci vaka oluyor."
'Hastalığım çekilecek gibi değildi'
B. ise, sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirterek şunları anlattı: "Daha önce gittiğim doktorlar ameliyata girmemem hususunda beni uyarmış ve damarlara çok yakın olan bir bölgede cerrahi müdahalenin mümkün olmayacağını söylemişlerdi. Ancak hastalığım çekilecek gibi değildi. Sürekli tedavi için çare aradım ve çok şükür Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne gelip Prof. Dr. Sadık Görür’e muayene oldum. Muayeden sonra ameliyat olmam gerektiğini söylediler ve ameliyatın ardından sağlığıma kavuştum. Doktorlarıma ne kadar teşekkür etsem azdır."