HÜLYA KARABAĞLI - T24/Ankara
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, ülkücülerin tahliyesine yarayan üçüncü yargı paketinden yararlanamayan 8 solcunun yakınlarıyla TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Babası Tahir Canan’ın tam 31 yıldır cezaevinde olduğunu anlatan İlhan Canan, “19 yaşındaki kardeşim babamı hiç dışarıda görmedi. 5 torunu var. Onlarda dedelerine sarılamadı” dedi. İlhan Canan, babasının tutuksuz yargılanmasını istediklerini söyledi.
Hasan Gülbahar’ın kız kardeşi Sema Gülbahar, “Abim, 29 yıldır içeride. 19 yaşında cezaevine girdi. 1995 yılında şartlı salıvermeden çıktı. Daha sonra tekrar içeri aldılar. Artık içeride Hasanlar, Tahirler kalmasın” diye konuştu.
Muzaffer Öztürk’ün ablası Neşe Öztürk de kardeşinin 27 yıldır cezaevinde olduğunu anlattı. “Bilen bilmeyen herkes yüzkarasıymış gibi davrandı” diyerek zorlu yıllara dikkat çeken Neşe Öztürk, ağlamamak için çok zorlandı.
Hüzünlü bir baba Hasan Erdemli de 28 yıldır cezaevinde olan oğlu Mustafa için verdiği mücadeleyi anlattı. AİHM’de, açtığı davayı kazandığını ancak oğlunun bir türlü çıkamadığını anlatan baba Hasan Erdemli, “Ben tüm mahkumların bırakılmalarını istiyorum” dedi.
Erdoğan Toprak, içeriden bir türlü çıkamayan yakın arkadaşı Tuncay Kurtbaş için geldi.
CHP’li Ağbaba, basın toplantısında "Bana sağcılar adam öldürüyor, dedirtemezsiniz" mantığı bu ülke elitlerinin ilkesi haline geldi. Bir ayağı kan döken, diğer ayağı kan emen bir sistem böyle kuruldu. İşte bugün yaşananlarda bundan ibarettir" dedi.
Ağbaba, şunları söyledi:
Paket özel bir af
“3. Yargı paketi adı konulmamış özel bir af içermekteydi. Bu aftan yararlananlar ise partimizin yöneticilerinin ve Bahçelievler'de 7 Türkiye İşçi Partili gencin katilleri oldu. Bu 7 gencin öldürülmesi siyasi bir cinayetten öte, çırılçıplak bir nefret ve insanlık suçudur.
AKP’li bir milletvekili tahliyelerin emrini bizzat başbakanın verdiğini dile getirdi. İnsanları, sokak ortasında kurşunlayan, ev basıp boğazlayanlar çıkar çıkmaz pişman olduklarını belirtti. Kendilerini tahliye edenlere, verdikleri sözü tuttukları için teşekkür etti.
1980 öncesinde çoğu devletin bilgisi ve yönlendirmesi dâhilinde pek çok insan öldürüldü, toplu katliamlar yapıldı. Maraş, Çorum ve Sivas katliamı davalarından tek bir kişi bile ceza almadı. 16 Mart katliamı zaman aşımına uğratıldı. Katilleri beslemek, koruyup kollamak geleneğe dönüştü. "Bana sağcılar adam öldürüyor, dedirtemezsiniz" mantığı bu ülke elitlerinin ilkesi haline geldi. Bir ayağı kan döken, diğer ayağı kan emen bir sistem böyle kuruldu. İşte bugün yaşananlarda bundan ibarettir.
İnsanlık suçu işleyenlere yönelik düzenlenen özel affın açıklaması olarak, hapishanede kalan solcuların 1991 yılındaki şartlı salıvermeyle bırakıldığını ama sağcıların halen hapis yattığı belirtildi. Birincisi, bu 12 Eylülün bir sağdan, bir soldan mantığıdır. Cuntacı adaletidir. Böyle adalet anlayışı olmaz. İkincisi, bu açıklama gerçekle örtüşmemektedir. Bizim bildiğimiz şu an 8 solcu hapishanede kalmakta ve 12 Eylül mahkemelerinin verdiği cezaları çekmektedir.”
Tahir Canan'ın tahliyesine mahkemeden ret
12 Eylül döneminde aldığı ceza nedeniyle hala cezaevinde bulunan Tahir Canan’ın, yürürlüğe giren ‘3. Yargı Paketi‘ kapsamında yaptığı tahliye başvurusu Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi ’nce reddedildi. Canan’ın oğlu İlhan Canan verilen karara tepki göstererek “Ülkücüler tahliye edilirken solcu Tahir Canan’ın tahliye edilmemesi eşitliğe aykırı” dedi.
‘Bahçelievler Katliamı’nın hükümlülerinde ülkücü Ünal Osmanoğlu, Bünyamin Adanalı ile Cevat Yurdakul cinayetine adı karışan Mustafa Kehya’nın infazı, ‘3. Yargı Paketi’ndeki bir düzenleme uyarınca durdurulmuştu. Mahkeme üç ülkücü hükümlünün infazını durdurma gerekçesi olarak paketteki özel hükmü gerekçe göstermişti. Ülkücü hükümlülerin tahliyeleri gerçekleşirken; 32 yıldır cezaevinde bulunan Türkiye Devrimci Komünist Partisi üyesi Tahir Canan’ın avukatları da müvekillinin infazının durdurulması için Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi ’ne başvurdu.
Canan için yapılan infazın durdurulması talebiyle ilgili olarak savcı, ‘infazın durdurulmaması’ yönünde görüş bildirdi; mahkeme heyeti de ‘infazın durdurulması’ talebinin reddetti. Mahkemenin gerekçeli kararını bugün açıklaması bekleniyor. Tahir Canan’ın oğlu İlhan Canan Radikal ’e yaptığı açıklamada 12 Eylül dönemindeki suçlardan dolayı ülkücülerin tahliye edilmesi için özel bir düzenleme yapıldığını belirterek “Bu düzenlemede cezaevinde bulunan solcu bir hükümlü olan Tahir Canan için uygulanmaması eşitliğe aykırıdır” dedi.
Öte yandan Yargıtay 1. Ceza Dairesi de Canan’ın tahliye zamanına ilişkin bir karar verdi. Karara göre müddetnamelerde 2025 yılı olarak belirlenen Tahir Canan’ın salıverilme tarihinden 9 yıl indirim yapıldı. Canan, 4 yıl daha yatmasını getiren karara göre 20 Mayıs 2016’da salıverilecek.