Doğan Grubu'nun tecrübeli ismi Mehmet Ali Yalçındağ, Rus arama motoru Yandex'in Türkiye Başkanı oldu. Yalçındağ: Yandex, yeni ürün ve hizmetlerle Google'a sıkı bir rakip olacak. Google'ın, bundan sonra kafasını çevirip arkasına baktığında çok süratle ama arkadaşça koşan bir Yandex'i göreceğini söyleyebilirim
Akşam gazetesinden Aylin Löle'nin haberine göre, Rus arama motoru Yandex, Mehmet Ali Yalçındağ'ı Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirerek Türkiye pazarındaki iddiasının ilk sinyallerini verdi. Google'ın Türkiye pazarındaki yüzde 100'lük hegemonyasını bitirmeye kararlı olan Yandex'in pazara rekabet getireceğini belirten Yalçındağ, 'Google'la çok keyifli bir rekabetimizin olacağını düşünüyorum. Rekabeti yüksek sektörden geliyoruz. Rekabet, son kullanıcıya, daha kaliteli bir hizmet yelpazesi sunar. Google'ın, bundan sonra kafasını çevirip arkasına baktığında çok süratle ama arkadaşça koşan bir Yandex'i göreceğini söyleyebilirim' diyor.
Her şeyimiz çok daha heyecanlı ve agresif
Peki hedef ne? Yalçındağ rakam telaffuz etmese de verdiği örnek çarpıcı: 'Şöyle bir hesabım var. Türkiye'de hiçbir çaba sarf etmesek, ürünlerimizi tanıtmak veya pazarlamak için hiçbir aktivite yapmasak bile 3-5 yıl içinde yüzde 15-20 pazar payını alabileceğimizi düşünüyorum. Yandex insanların hayatını çok rahatlatan bir konuma geldi. Yeniliklere açık genç nüfusumuz var. Böyle güzel ve genç kadroyla birlikte bu pazar payını daha da yukarılara taşıyacağımızı düşünüyoruz. Her şeyimiz çok daha heyecanlı ve agresif olacak...'
Roma'da Romalıyım 3 gündür kravatım yok!
Facebook merkezinde olduğu gibi Yandex'in Türkiye Ofisi'nde terlikle dolaşanlar var mı diye etrafa şöyle bir göz atıyorum. Görebildiğim kadarıyla yok. Yandex Halkla İlişkiler Müdürü Peter Bulut Ağca, 'Terlikle gelmek isteyen olursa 'Neden böyle geldin?' diyen olmaz' diye konuşuyor. Bu kez 'Şort giyen var mı?' diye soruyorum. Oturduğumuz için fark edememişim, meğer Ağca'nın üzerinde de şort varmış. Yalçındağ'a dönüp, 'Peki sizi bu zamana kadar en çok zorlayan ne oldu?' diyorum. Ekşisözlük'te bile her daim şıklığından dem vurulan Yalçındağ'ın cevabı çok eğlenceli: '22 yıldır işe her gün kravatlı ve takım elbiseli giderim. İlk kez 3 gündür kravat takmıyorum. Kanvas pantolon ve spor gömlek giyiyorum. Benim için sosyal medyada 'O koyu renk takım elbiseli adam bu görevi nasıl yapacak?' diye yazılmış. Yabancıların 'Roma'da Romalı gibi davran' sözünü de bilirim, genç arkadaşların kuşkuları olmasın, bildiklerimi uygulayacağım...'
Şoförümün bile açılış sayfasını 'Yandex' yaptım
Yalçındağ'a medyadaki 22 yıllık kariyeri boyunca eşi, dostu hangi gazeteyi okuyor diye bakıp bakmadığını, şimdi bu 'mesleki algıda seçiciliği' Yandex'e uyarlayıp uyarlamadığını soruyorum. Yalçındağ, anlatıyor: 'Her sabah 6'da kalkar, 7'ye kadar gazete bayilerini dolaşırdım. Promosyon yaptığımız dönemlerde de okuyucunun nabzını satış noktalarında tutardım. Ofise geldiğimde bana sunulan tiraj raporlarının doğruluğunu, o noktalardaki gözlemlerimle test etmiş olurdum. Şimdi de eş, dost, arkadaşlarıma Yandex'i kullanıp kullanmadıklarını soruyorum. Eşimin, çocuklarımın, sekreterimin ve hatta şoförümün bile açılış sayfasını Yandex yaptım!'
Ankara'dan bir 'telkin' gelmedi etik davranıyoruz
Mehmet Ali Yalçındağ'a sokak detayı veren, 'Panaromik görüntü'leriyle dikkat çeken Yandex'in bu uygulaması nedeniyle 'Ankara'dan herhangi bir uyarı veya telkin gelip gelmediğini soruyorum. Yalçındağ, anlatıyor: 'Hayır, hiç öyle bir şey gelmedi. Yandex'in yaptığı bütün panoramik görüntüleri inceledim. Bir kere çok saygılılar, etik davranarak otobüs duraklarından veya sokaklardan görüntü verirken, kişilerin yüzlerini ve plakalarını bulanıklaştırıyorlar. Bireysel hassasiyetlere ehemmiyet verildi. Ankara'da herhangi bir kısıtlamayla karşılaşılmamış bildiğim kadarıyla...'
Askeri üsler gösterilmiyor
Hassasiyetler ve kısıtlamalar konusunda Yandex Halkla İlişkiler Müdürü Peter Bulut Ağca, küçük bir hatırlatma yaptı: 'Rusya'da insanların yüzlerinin ve plakaların bulanıklaştırılması gerekmiyor. Türkiye'deki kanunlar gereği Yandex bunun için plakaları ve yüzleri otomatik tanıyan ve anında bulanıklaştıran bir yazılım geliştirdi. Sadece Türkiye pazarı için bir yılda yapıldı bu uygulama. Stratejik merkezlerin içine girilmediği için onlara zaten yer verilmiyor. Ama MİT'in önünden geçen sokakta, gizli saklı değil MİT yazıyorsa onu zaten görüyorsunuz. Bu arada askeri üsler de çekilmedi.'
Yeterli talep olunca reklamcılık ürünlerini hizmete sunacağız
Türkiye'de öncelikli hedeflerinin kullanıcılara gerçek ve kaliteli bir arama motoru alternatifi sunmak olduğunu hatırlatan Yalçındağ'a Yandex'in gelir kaynağının ne olacağını soruyorum. Ana gelir kaynağının içeriğe bağlı reklamcılık olduğunu hatırlatan Yalçındağ, 'Yandex'in Yandex.Direct reklam yerleştirme sistemi Rusya pazarında lider. Türkiye'de de belirli bir pazar payına ulaştıktan sonra reklamcılık ürünlerimizi de hizmete sunacağız' diye konuşuyor.
Üç yıl öncesine kadar teknolojiyle ilişkim 'on-off' düzeyindeydi
Medyada bu kadar tecrübeli bir isme teknolojiyle ilişkisini sormamak olmaz. Yalçındağ'ın cevabı çok samimi: '3 yıl öncesine kadar teknoloji ürünleriyle ilişkim on-off'la sınırlıydı. Televizyon da olsa, cep telefonu da olsa sadece açıp, kapamaktan ibaretti. Çevremden 'Bu telefon sana yakışıyor mu?' diye eleştiriler alırdım. 3 yıl önce iPhone'a geçtim. Artık iPhone'un üzerindeki aklınıza gelebilecek her türlü aplikasyonu kullanabiliyorum. Üç senedir iyi bir kullanıcıyım.'
Oğullarına danıştı heyecanı paylaştı
Yalçındağ, kendisini geleneksel medyadan 'yeni medya'ya taşıyan süreci şöyle anlatıyor: 'Yandex'in yöneticileri ile ilk kez 5 ay kadar önce Türkiye'ye geldiklerinde tanıştım. Yandex'in kurucusu Arkady ile sohbetlerimizde Türkiye'deki yatırım hedefleri çok heyecan vericiydi. Burada bir Türk şirketi olarak hizmet verme hedefleri, yerel davranıp yerel pazarları bilen isimlerle yola çıkma arzularıyla bana ilettikleri teklif, Rusça konuşulan ülkeler dışındaki faaliyete geçeceği ilk ülke olarak Türkiye'yi pilot bölge seçmeleri beni daha da heyecanlandırdı. Bu fikrimi önce ailemle paylaştım, iki oğlumun görüşlerine danıştım. Onların da heyecanımı paylaşması dönüm noktası oldu.'
Kandilli'deki evimden Mecidiyeköy ofisime 17 dakikada gittim
Moskova'da trafiğin İstanbul'daki gibi çok yoğun olduğunu hatırlatan Mehmet Ali Yalçındağ, '2 saatten önce bir yerden başka bir yere gitmenizin imkanı yok. Herkes Yandex kullanıyor çünkü en az yarım saat tasarruf ediliyor' diyor ve ekliyor: 'Geçenlerde Yandex'le Kandilli'deki evimden Mecidiyeköy'deki ofisime tam 17 dakikada geldim. Belediye'nin İBB'si var, Yandex'le tanışana kadar onu kullanıyorduk. Yandex hem sokak sokak bilgi verdiği hem de çok daha süratli güncellendiği için müthiş. İBB'de kapalı gözüken bir yolun, Yandex'te açık olduğunu görüyorsunuz. Dolayısıyla Yandex hayatıma girdiği için çok yakında Türkiye'nin Mr. Digital'i haline gelebileceğim. Şu anda sadece İstanbul ve Ankara için tam kapasite çalışan trafik servisini sırasıyla diğer büyük şehirlerimizde de sunmak için adımlar atılıyor.'
Rusya'ya oryantasyona gidiyorum
Mehmet Ali Yalçındağ, Yandex'in başarısına çok inanıyor. Bunu profesyonel bir yöneticinin klasik söylemi olarak algılamıyorum, çünkü Yandex'i anlatırken gözlerinin parlamasından bu işe çok inandığı belli. 'Öğrenmenin yaşı yok' diyen Yalçındağ, 'Gelecek hafta Rusya'ya Yandex'in merkezine gidiyorum. Beni 3 günlük oryantasyona alacaklar. Oradaki terminolojiyi, jargonu yakalayacağım' diyor. Bu arada son bir bilgi... Yalçındağ, Doğan Grubu'ndaki icra görevlerini bıraktığını hatırlattı ama Grup'taki yönetim kurulu üyeliklerinin devam ettiğini söyleyip ekledi: 'Yandex ve Doğan Grubu'nun bir ilişkisi yok. Türkiye operasyonuna yapılan yatırım yüzde 100 Yandex sermayesinden...'