İstanbul polisinin gerçekleştirdiği ve rekor düzeyde uyuşturucunun ele geçirildiği operasyonla bağlantılı olarak ifadeye çağrılan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ve emniyet müdürleri Mustafa Enmutlu ile Mustafa Aral mahkemeye sevk edildikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği ve boyutu 2 milyar lirayı bulan uyuşturucu operasyonu sonrasında hakkında iddialar çıkan ve dün sabah saatlerinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek soruşturmayı yürüten Savcı Mehmet Berk'e ifade veren Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Arslan ile emniyet müdürleri mahkemeye sevk edilmişti.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk'e yaklaşık 11 saat süreyle ifade veren üst düzey yetkililer sevk edildikleri İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden serbest kaldı.
Kaçakçılıktan Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, uyuşturucu taciri olduğu iddia edilen Habip Kanat'la ortak olduğu ve Kanat'ı yıllarca koruduğu iddia ediliyor.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, İstanbul'da düzenlenen uyuşturucu operasyonu sonrasında hakkındaki iddialarla ilgili konuştu.
"Gerçeklerin çarpıtıldığını, kasıtlı olarak bir kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını" öne süren Arslan, "Görev gereği yaptığım çalışmalar çarpıtılarak, beni suçlu gibi yansıtan açıklamalara, 40 yıllık meslek hayatımda gerçekten rastlamadım. Benim dostlarım, arkadaşlarım, meslektaşlarım şunu bilsinler; benim bilerek boğazımdan haram lokma geçmedi. Bulunduğum yere, siyasi tavassutla değil, tırnaklarımla kazıyarak geldim" diye konuştu.
Emin Arslan, "İddialarla ilgili gizlilik yasağı olmasına rağmen bütünün belirli parçaları kamuoyu oluşturmak için kasıtlı lanse ediliyor" dedi.
"Gerçekler ters yüz..."
Arslan, "İddiaların hepsinin çarpık olduğunu, gerçeklerin ters yüz edildiğini" savundu.
Gazetelerde yer alan iddiaların "asılsız olduğunu" savunan Arslan, oğlu ile Habib Kanat'ın kızının ortak bir şirket kurduğunu, oğlunun söz konusu şirkete yüzde 20 ortak olduğunu söyledi.
Oğlunun kurulan şirkette maaşlı çalıştığını belirten Arslan, "Demişler ki 'benim oğlum bilmem kim ile ortak.' Hayır. Onun kızı ile benim oğlum emek karşılığı yüzde 20 civarında. Onlar parası, benim oğlum emeği karşılığı. Benim oğlum bilgisayarcıdır. Yurt dışından bilgisayar getireceklerdi, işlemedi. Benim oğlum maaşlı gibi çalıştı orada. Kazansalardı para alacaktı. Yarı yolda da anlaşamadı. 7-8 ay sonra ceketini aldı çıktı" dedi.
Arslan ayrıca, "Borçlarını ödeyebilmek için de arabasını sattı. Yani burada sigortalı maaşla çalıştığı yerde 'bilmem kaç para yatırmışta bilmem kaç para ile ayrılmış' bunlar banka kayıtlarında ve şirket kayıtlarında var. Yani bunları incelemeden böyle bir yayın yapılmasını doğru bulmuyorum" diye konuştu.
Hüseyin Rıza Işık ile kendisinin hiçbir ilgisinin olmadığını ifade eden Arslan, "İddialarla ilgili gizlilik yasağı olmasına rağmen bütünün belirli parçaları kamuoyu oluşturmak için kasıtlı lanse ediliyor. Görev için yapılan, yürütülen ilişkiler ustaca çarpıtılıyor. Bu konuda yardımcı olan kişiye 'arkadaş sen yardımcı ol başına bir şey gelmez senin ele verdiğin adamlar seni öldüremez, devlet seni korur' denilen yerler anında çevrildi 'biz seni koruruz sen istediğin gibi mal sat' denildi. Bu kadar çirkin" dedi.
"Böyle bir şerefsizlikle karşılaşmadım"
"40 yıllık meslek hayatımda her konuyla karşılaşmıştım. Böyle bir şerefsizlikle karşılaşmamıştım. Bütün gazetelerde yazıyor, Hüseyin Rıza, İstanbul Üniversitesi'nde bir doçentti. Akrabalarımdan biri de aynı üniversitede öğretim görevlisi. Onunla benim bir şeyim yok, bir defa görüştüm" diyen Arslan, "Dün akşam bazı gazetelere servis yapıldı. Kasıtlı olarak kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı. Dün savcılık emniyete yazı yazıyor. 'Emin Arslan yarın saat 10'da burada olsun' diye. İstanbul'dan gazeteciler beni anında arıyor. 'Buraya geliyorsunuz' diye. Sanki yazı ajans ve gazetelere yazılmış gibi. Medya ile yargılama oluyor" ifadelerini kullandı.
Emin Arslan, "Dün gece çarpıtılmış, aile ve çocuklarımız gibi kutsal kavramların çiğnendiği haberi bazı kanalda bütün millet izlemiştir. Hem de gizlilik kararı vardı. Görev gereği yaptığım çalışmalar çarpıtılarak beni suçlu gibi yansıtan açıklamalara 40 yıllık meslek hayatımda gerçekten rastlamadım. Benim dostlarım, arkadaşlarım, meslektaşlarım şunu bilsinler; ben gerçekten bilerek boğazından haram lokma geçmiş bir kişi değilim. Bulunduğum noktaya siyasi tavassutla değil, tırnaklarımla kazıyarak geldim" şeklinde konuştu.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Arslan ayrıca, "10 yıl önce yaptığım ulusal ve uluslararası operasyonları arkadaşlarım iyi bilir. O zamanki Emin Arslan ne ise şimdiki Emin Arslan da aynen o. Lütfen yalan yanlış bilgilerle çocuklarımı, ailemi hırpalamasınlar. Benim rahmetli babamın bir sözü vardı. 'Oğlum inşallah polislikte başına bir şey gelmez. Ama gelirse vurdu, vuruldu, öldü, öldürdü desinler ama Abdi'nin oğlu hırsızlık yaptı da geldi demesinler' demişti. Ama işte maalesef sonunda nasıl oldu bilemiyorum. Ama ben adli süreçte bunun bütün boyutlarıyla açıklanacağına inanıyorum" dedi.