Gündem

25 Aralık şüphelisi Tivnikli: Körfez'den Türkiye’ye 13 milyar dolar para getirdiğim için hedef seçildim

"Demek ki bu tip çalışmalar birilerini rahatsız ediyor"

20 Aralık 2015 14:06

17 Aralık’ın ikinci yıl dönümünde ilk kez Cumhuriyet’e konuşan işadamı Abdullah Tivnikli isminin 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonuna dahil edilmesini AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından sonra “Körfez’den Türkiye’ye 12-13 milyar dolardan fazla para getirmesine” bağladı. Tivnikli, “Biz ülkemize faydalı olmaya çalıştığımızı zannediyorduk, demek ki bu tip çalışmalar birilerini rahatsız ediyor” savunması yaptı.

Cumhuriyet'ten Aykut Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan (20 Aralık 2015) Tivnikli’nin açıklamaları şöyle:

 

"Birilerini rahatsız ediyor"

 

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet 17-25 Aralık’ın kumpas olduğunu düşünüyor...

TİVNİKLİ: Ben Kuveytli bir bankanın 28 sene yönetim kurulu başkan yardımcılığını yaptım. Türk Telekom’un yönetimindeyim. Türkiye’ye yatırım getirmek için faaliyetlerimiz oldu. Körfez’de siyasi durumlardaki ilişkilerde, bankalarla ilişkilerde, Türkiye’ye yabancı sermayenin getirilmesi ile ilgili. Bakın bu süre içerisinde benim ve benimle ilgili çalıştığım tüm kurumlardan 12 milyar doların üzerinde Türkiye’ye doğrudan sermaye geldi. Yabancı yatırımcıları ben Türkiye’de temsil ettim, benim bir siyah bir şeyim olsa hiçbir şekilde güven veremezsin. 12-13 milyar dolardan fazla Körfez’den Türkiye’ye doğrudan yatırım getirmek için mücadele ettik. Biz ülkemize faydalı olmaya çalıştığımızı zannediyorduk, demek ki bu tip çalışmalar birilerini rahatsız ediyor. Başka türlü benim siyasetle hiçbir alakam yok.

- Kaç yılda geldi bu para?

2002’den bu yana... Telekom da dahil ve onun dışındaki bütün yatırımlar dahil olmak üzere. Körfez’den Türkiye’ye doğrudan yatırım getirmesi için azami gayret ediyoruz, fahri konsolosluk yapıyoruz.

- İbrahim Kalın meselesine gelmek istiyorum...

İbrahim Kalın Bey, 4 sene önce SETA’nın başkanıyken, mütevellisindeydim. SETA nedir, Türkiye’de analizler yapabilecek herkesin strateji geliştirebilecek bir düşünce kuruluşu. İbrahim Kalın da başkanıydı, ona verdiğimiz paket içinde çocuğunun da bursu vardı. 4 sene önce olan burs ki tapelerde geçer. Orada da diyorum ki İbrahim Bey’e SETA bütçesinden mi olsun yoksa ayrı mı ödememizi istiyorsunuz diye. SETA’yla alakası yok. O tapeyi alıyor sanki yeni yapılmış gibi bir şey haline getiriliyor.

- Tapelerde oynama yapıldığını mı söylüyorsunuz?

Belki oralardan bir şeyleri kopartmışlardır. Böyle bir konuşma var ama cümleye öyle bir şeyler yapılıyor ki konuşmalar şüpheli olsun. Her şey net şekilde görülse birşey olmadığı okurken ortaya çıkacak.

- Peki, siz İbrahim Kalın’dan bir şeyi rica ediyorsunuz.

20 bin Avro’luk direk. Yani bir yerde ölçüm direği koymak için devletten onay alınır. Biz 100-150 tane yaptık. 1500’den fazla diken şirket var. Ölçüm yapılıyor, devlet de diyor ki bir yer için lisans başvurusu yapmak için orada 1 sene 2 sene ölçüm yapacaksın. Ölçüm direği onay başvurusu. Ölçüm direklerinin onayı da ilgili kurumlardan sonra Başbakanlığa gidiyor. Başbakanlığa giden o zaman 53 tane ölçüm direği için, kimisi 6 ay bekleyen, 8 ay bekleyen, 19 ay bekleyen direklerimiz var.

 

"Dosyalar kaybolmuş"

 

- Sizin için ‘Erdoğan’ın prenslerinden gibi’ tabiri kullanılıyor...

Bunlar abartılı şeyler. Bu tapelere istenilen bazı yerler kesilip monte edilmesi nedeniyle birilerine ithamlarda bulunuluyor. Ben prens olsaydım basit bir direk için 19 ay bekler miydim? Açıyorum diyorum ki ya bu olmaz evet deyin hayır deyin, kuramıyorlar, kuramıyorlar, dosyalar kaybolmuş. Kayıtlara bakın 12 ay, 19 ay onay için beklemişiz. Demek ki hiçbir şekilde tanıdık ilişkilerinden rahatsız edici bir talebimiz olmamış. Onun dışında başka kurumları da müşteşarları da aradım. Müracatlarım kayıp, 12 aydır, bir kısmı 16 aydır kayıp. Lütfen bunları çıkarın, çünkü süreleri var hepsinin. İbrahim Kalın’dan da rica ettiğim o. Bulduk diyorlar, dosyalar bir yerlerde kaybolmuş.