Ekonomi

"2023'te dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye, dolardaki yükseliş nedeniyle ilk 20'yi dahi kaybedebilir"

"Doların değer kazanması veya TL’nin değer kaybetmesi Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünü de etkiledi"

19 Kasım 2016 13:19

Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) ABD'deki başkanlık seçimlerinden sonra dahi faiz arttırımının olabileceğini ihtimalini vermesi üzerinde Türk Lirası dolar karşısında değerini kaybederek dün 3.40 seviyesine kadar çıktı. Karar gazetesinden İbrahim Kahveci, 2023’te dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye'nin dolardaki yükseliş nedeniyle ilk 20’yi dahi kaybetme riski ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Türkiye 2003 yılında 305 milyar dolar ekonomik büyüklüğünü liranın dolar karşısında değer kazanmasının da etkisi ile hızla artırarak 2008 yılında 742 milyar dolara yükseltti. Sonraki rekor ise 2013 yılında ulaştığımız 823 milyar dolarlık ekonomik büyüklük oldu. 2008 yılında 10.444 dolar olan kişi başına düşen gelir de 2013 yılında 10.822 dolara yükselerek en üst seviyeye çıkmış oldu.

2013 yılında 1 dolar ortalama olarak 1,904 liraya eşit olurken sonraki yıllarda dolar hızla değer kazandı ve TL karşısında 2015 yılında ortalama 2,71 seviyesine ulaştı. Doların değer kazanması veya TL’nin değer kaybetmesi Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünü de etkiledi. GSYH’miz 2014 yılında 799 milyar 370 milyon dolara gerilerken 2015 yılında ise 719 milyar 620 milyon dolara düştü.

 

Dolar 3.40 olunca...

 

Kişi başına gelir de dolar bazında eriyerek 2014 yılında 10.395 dolara ve 2015 yılında 9.257 dolara gerileme yaşadı. Nasıl ki 2003-2008 arasında reel bazda büyüme daha düşük olurken, dolar bazında hızla büyüdüysek, bu sefer de reel bazda büyüme sürerken dolar bazında gerileme yaşadık.

ABD’nin parasal genişlemeyi durdurması, ardından faiz artırımına başlaması ve seçim sonrası faiz artırımına devam edeceğinin sinyalini vermesi son üç yılda dolardaki yükselişin ana nedeni oldu.

Türkiye ise özellikle bu yıl yaşadığı iç gelişmelerin de etkisi ile dolar karşısında daha hızlı değer kaybederek negatif ayrışma yaşadı. Dolar son günlerde yükselişini hız kesmeden sürdürdü ve 3,40 seviyesine ulaştı.

 

GSYH’de büyük kayıp 

 

Dolardaki bu yükseliş sonucu Türkiye’nin ekonomik hesapları da dolar bazında değişerek düşüş yaşadı. Son hesaplara göre dolar/TL 3,40 kabul edildiğinde GSYH’nin 719 milyar dolardan 602 milyar 997 milyon dolara düştüğü anlaşılıyor.

Yine TÜİK’in 2016 nüfus öngörüsüne göre kişi başına gelir de dolar bazında 9.257 dolardan 7.676 dolara gerilemiş oluyor. Bu hesaplara göre GSYH’de 2013 yılına göre 220 milyar dolar düşüş yaşanırken, kişi başına gelir de 3.146 dolarlık azalma meydana geliyor. Kısaca herkesin cebinde 3 bin 146 dolar refah eksilmiş oluyor.

 

Hedef ilk 10'du ilk 20'yi kaybediyoruz 

 

Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 hedefleri açıklandığında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olacağımız planlanıyordu. 2023’de 2 trilyon dolar GSYH hedefleyen Türkiye son 3 yılda ekonomisini dolar bazında büyütmeyi bile başaramıyor. GSYH 823 milyar dolardan düşüşe geçerek son olarak 2015’de 720 milyar dolara geriledi.

Dolarda yaşanan son yükselişle beraber GSYH’nin dolar bazında büyüklüğü 603 milyar dolar hesaplanıyor. Bu gidişle de dünyanın en büyük ilk 10 ülkesi hedeflenirken ilk 20’deki yerimizi bile kaybetme riski ile karşı karşıyayız. Hâlen 720 milyar dolar ile dünyanın en büyük 18. ekonomisine sahip olan Türkiye, 665 milyar dolarlık İsviçre ve 646 milyar dolarlık S. Arabistan’ın bile gerisine düşebiliyor ve dünyanın 21. büyük ülkesi durumuna geliyor.

 

TL’deki kayıp ilk 3'te

 

Dolar son 3 yıldır değer kazanıyor. 2014’te FED’in parasal genişlemeyi sonlandırması, 2015’te faiz artırım sinyalini vermesi ve 2016’da da faiz artırımına başlaması doları değerlendirdi. Doların küresel düzeyde değeri (dolar endeksi) 80 seviyesinden 100 seviyesinin üzerine çıktı. Bu arada lira en fazla etkilenen para birimleri arasında yer aldı. 2014-2015’te emsal ülkeler arasında Rus Rublesinin ardından en fazla değer kaybeden para liraydı.  Son olarak ise Trump geldikten sonra Meksika Pesosu ve G. Afrika Randı ardından en fazla değer kaybeden para yine lira oldu. Özellikle 2016 yılında lira negatif değer kaybında pesonun ardından ikinci sırada yer aldı.

 

2010'da 16. sıradaydık

 

Türkiye ekonomik büyüklük açısından dünya sıralamasında ilk 20 içerisinde yer değiştiriyor. Son 30 yılda özellikle kriz süreçlerinde 20. sıraya düşen ülkemiz, 2010 yılında 731 milyar dolarlık ekonomik büyüklük ile dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline geldi. Fakat Türkiye maalesef bu sırasını koruyamadı ve iki basamak kaybederek dünyanın 18. büyük ekonomisi sırasına geriledi. Son 5 yılda Türkiye’nin önüne iki ülke geçti. Bunlar Hollanda ve Endonezya oldu. Hollanda 753 milyar dolar ile 17. sırada yer alırken Endonezya 862 milyar dolar ile 16. sırada yer buluyor. Türkiye ise 2015 yılı büyüklüğü ile ancak dünyanın en büyük 18. büyük ekonomisine sahip görülüyor.

 

Geriye gidiş söz konusu

 

2023’te dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye, dolardaki yükseliş nedeniyle ilk 20’yi dahi kaybetme riski ile karşı karşıya.  2014 yılında FED’in parasal genişlemeyi sonlandırması, 2015’te faiz artırım sinyalini vermesi ve 2016’da da faiz artırımına başlaması doları değerlendirdi.

 

G-20'nin kuruluş hikâyesi

 

* 20 Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı Grubu, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülkeden ve Avrupa Birliği Komisyonu’ndan oluşan G20, İngilizce ‘Group of 20’ (20 Grubu) kavramının kısaltmasıdır.

* İlk olarak 1975 yılında Fransa’nın Rambouillet şehrinde, ABD, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Almanya ve Japonya’nın katıldığı bir toplantı olarak düzenlendi.

* 1976’da Porto Riko’da Kanada’nın da katılımıyla G-7 ortaya çıktı.

* Denver Zirvesi’nde Rusya ilk kez, mali-ekonomik konular dışındaki görüşmelere katıldı. 1998’deki G-8 tam anlamıyla oluştu.

* Doğu Asya, Rusya ve Brezilya’da beliren mali bunalımlardan sonra, kendilerini yakından ilgilendiren sorunlara çözüm yollarının  işbirliğinden geçtiğini G-8 ülkeleri anlamakta gecikmedi. Danışma amaçlı ve daha geniş kapsamlı olmak üzere, G-22, G-26 ve G-33 oluşturuldu, ancak sayı arttıkça, etkinlik azaldı.

* 1999’daki Köln Zirvesi’nde, sistem açısından önemli ülkelerle yeni bir danışma grubunun oluşturulmasına karar verildi. G-8 ülkelerinin 25 Eylül 1999’daki Washington Toplantısı’nda, küresel sistem için önemli ülkelerden oluşan 20’ler Grubu (G-20) resmen ilan edilmiştir.

* G-20 ilk başta çeşitli bakanlıklar düzeyinde toplantı düzenlemiştir. Kasım 2008 tarihinden itibaren aynı G-8’de olduğu gibi yılın belirli zamanlarında devlet başkanlığı düzeyinde toplanmaya başlamıştır.

* G20’ye üye 19 ülkenin hepsinin milli geliri dünyada ilk 31’de yer alıyor. Tayvan, İsviçre, Norveç, İran ve Venezuella, ekonomik olarak bazı üyelerden daha büyük olmalarına rağmen G20’de bulunmuyor. Birçok Avrupa Birliği ülkesi de, G20’de bağımsız olarak değil sadece AB Komisyonu olarak temsil ediliyor.