Gündem

2019 yılında saatte 20 kişi hakkında savcılıklara ihbarda bulunulmuş

“İhbar mekanizması, toplum üzerinde korku, tedirginlik ve yılgınlık yaratmak için sıklıkla kullanılan bir silah haline dönüştü''

22 Haziran 2020 07:17

2018'de, savcılıklara yapılan ihbar sayısı 80 bin 866 iken, 2019'da bu sayı rekor kırarak, yüzde 118 artışla 176 bin 380'e ulaştı. Önceki seneden devreden ihbar dosyaları da eklendiğinde, son iki senede hakkında herhangi bir suçla ilintili olduğu gerekçesiyle ihbarda bulunulan kişi sayısı 297 bin 225 olarak kayıtlara geçti.

CHP’li İlgezdi’nin hazırladığı rapor; 2019 yılında Türkiye genelinde ihbar furyası yaşandığını gösterdi. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 2019 yılında her 3 dakikada bir savcılıklara ihbarda bulunuldu. Bir önceki yıla göre neredeyse ikiye katlanan ihbar dosyalarıyla ilgili CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, “İhbar mekanizması, toplum üzerinde korku, tedirginlik ve yılgınlık yaratmak için sıklıkla kullanılan bir silah haline dönüştü'' dedi ve şunları söyledi:

“2019'da savcılıklarca işleme alınan 167 bin 293 ihbar dosyasından yalnızca yüzde 14'ü için soruşturma talimatı verilmiş. Geri kalan 119 bin 623 dosya yani yüzde 72'si için soruşturmaya gerek görülmedi.”

"İhbarcılık adli sisteme olan güveni yok etmekte"

İlgezdi, ihbar sayısının ikiye katlanmasının baskı, otoriterleşme ve ayrımcılık politikalarının hız kazanmasına paralel olduğuna işaret etti. 2013 yılında mahallelere ihbar kutusu yerleştirme uygulamasının gündeme geldiğini anımsatan İlgezdi, 2014 yılında da öğrenci evleriyle ilgili ihbarlarda bulunulması tartışmalarının yaşandığını, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından asılsız ihbarlarda patlama yaşandığına dikkat çekti. FETÖ’nün kumpas davalarını da asılsız ve isimsiz ihbarlarla başlattığını anımsatan İlgezdi, “Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte ihbar kültürünün de yaygınlaştığı görülmektedir. FETÖ dönemini aratmayacak biçimde yaygınlaşan ihbarcılık, muhbircilik ya da jurnalcilik artık telafisi mümkün olmayan hak ihlallerini beraberinde getirmekte, adli sisteme olan güveni yok etmekte ve insanların geleceğini karartmaktadır” dedi.