Ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye'nin 2020 yılında yüzde 2 büyüyeceğini halihazırda güvenilir kurumlar tarafından yapılan tahminlerin de zaten yüzde 3'ü geçmediğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 'Türkiye ekonomisinin yüksek büyümeye geri döneceğine' yönelik sözlerini yorumlayan Yeşilada, "Türkiye 2020 yılında da yüzde 2 büyür. Yüzde 1,5 civarında da nüfus artışı var. Yani kişi başı gelir de artmaz. Anketlere göre de TL'nin dolar karşısında değer kaybedeceği söyleniyor. Başlıca sebebi de Berat Albayrak'tır. Kendisi ve sevgili başkanımız Erdoğan'ın çok ihtiyarı hareketler yaparak, hiçbir mantığın almadığı ekonomik politikalar yürüterek ve Türkiye'de ekonomik büyüme ve kalkınmaya destek veren kurumların her gün altını oyarak, her sene işlerin kötüye gitmesine destek oluyorlar. Kendilerini buradan tebrik ediyorum" dedi.
Barış Soydan'la 'Ekonomide ne oluyor, ne oldu, ne olacak' programına katılan ekonomist Atilla Yeşilada, Türkiye'nin 2020 yılı ekonomik beklentilerini Barış Soydan'a yorumladı.
2020 yılında 200 -250 bin kişinin istihdam edilebileceğini söyleyen Yeşilada, buna karşılık işgücüne katılan genç oranın 600 ile 1 milyon arasında olduğunu hatırlattı. Yeşilada, hem istihdamın hem de işsizliğin artacağını ifade ederek, işsizlik rakamların ise bu oranlara bakıldığında değişmeyeceğini söyledi. IMF'nin işsizlik tahmini için yüzde 13.7 verdiğini belirten Yeşilada, "Bence insaflı davranmış. İşsizlik en azından azalmamaya devam edecek" dedi.
"TUİK'in büyüme rakamlarını aptalca buluyorum"
Soydan'ın, Türkiye'nin baz etkisiyle son 3 ayda ekonomide yüzde 5'lik bir büyüme yakalayacağına dair görüşleri sorduğu Yeşilada, "Biz her konuda olduğu gibi dünya Mersin'e giderken tersine gidiyoruz. Gelir öyle ölçülmez, gelir çeyrekten çeyreğe ölçülür. Türkiye ekonomisi yılın birinci çeyreğinde bir öncekine göre yüzde 1’in üstünde büyümüş, ikinci çeyrekte bu yüzde 1’e düşmüş, üçüncü çeyrekte bayram etkisine rağmen yüzde 0,6’ya düşmüş, yani 3 çeyrektir yavaşlıyoruz. TUİK'in büyüme rakamlarını aptalca buluyorum" diyerek 4’üncü çeyrekte de sıfıra yakın bir büyüme görüleceğini söyledi.
Soydan'ın, 'Merkez Bankasının faizleri indirmesinin konut, inşaat ve otomotiv sektöründeki canlılığa etkisi olup olmayacağı' yönündeki sorusuna yanıt veren Yeşilada, her şeyin sabit kalması kaydıyla faiz indirimlerinin ve piyasadaki canlanmanın etkisinin olabileceğini ancak güven unsurunun önemli olduğunu ifade etti. Yeşilada, "Eğer hükümete veya ekonomideki geleceğe güvenmiyorsanız bir şey değişmez. Bütün anketlere bakın, kimse güvenmiyor. Tüketici güven anketleri de düşüyor. İstediğiniz kadar faiz indirimi yapın, insanlar yarın ne olacağını bilmediği sürece sabit sermaye yatırımı yapmayacaktır. Bu da ekonomide büyümeyi etkileyen en önemli faktördür" dedi.
Türkiye'deki sabit sermaye yatırımının 4 yıl önce yüzde 14'ün üstünde olduğunu belirten Yeşilada, şu anda bu oranın yüzde 10'da olduğunu hatırlattı. Türkiye'ye yönelik bir yatırım hamlesinden söz edilemeyeceğini dile getiren Yeşilada, "Dev yatırım hamleleri olmuyor. Çünkü bir projeye girdiğinizde 3-4 yıl sonra para kazanmayı düşünürsünüz. Ama hiçbir şeyi hesaplayamıyorsunuz. Bu belirsizlikler sorun oluşturuyor. Soğan fiyatlarına karışan bir hükümet var. Faizleri sıfıra çekseniz de ülkede bir yatırım hamlesi başlatamazsınız. Vatandaşın yüzde 16’sı işsiz. Hane halkı oranında vatandaşın yüzde 50’si asgari ücretle geçiniyor" dedi.
Türkiye'nin tasarruf yapmadığını ve sürekli merkezden para harcayarak vergiler üzerinden süreci götürdüğünü söyleyen Yeşilada, "Kamu'dan, bankalara, 'yandaş şirketi kurtar' diye emir gidiyor. Bankalar batık. Bu siyasi bir sorundur. Bunun maliyetini kime ödeteceksin, devlete mi vatandaşa mı yoksa IMF ile mi çalışacaksın bunlar siyasi tercihlerdir. Türkiye'nin sağlıklı çalışan bir kredi mekanizmasına ihtiyacı var" dedi.