Genel olarak madencilik sektörünün ciddi sorunları olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, “ Son iki yıldır bu sorunlara eğilinmiyor. Bu ruhsatlar ilk defa Türkiye'de Başbakanlığa bağlandı. Ve orada ciddi bir işlevsizlik ve yığılma söz konusu oldu. Daha evvel maden ruhsatları, o ruhsatların denetimi, ilgili bağımsız denetim kurumları ve bakanlık tarafından yapılıyordu.. Yaklaşık iki yıldır Başbakanlığa direkt olarak bağlandı ve orada sorunlar başladı” dedi.
Araştırma önergesinde 2013 yılında Soma'daki madenlerde 5 bin kadar iş kazasının yaşandığını vurguladıklarını kaydeden Oran, “ Ve bunların yüzde 90'ının maden içinde olduğu zaten kamuoyuna yansıdı. Sayı o kadar oldukça yüksek. Ve yine araştırma önergesinde son 7 yılda madenlerin denetimlerden geçtiği, hatta 10 kez denetimden geçtiği ve denetimler sonucu çeşitli kusurların bulunduğu tespit edildi" şeklinde konuştu.
7 yılda 10 denetim olduğunu 66 kusur bulunduğunu söyleyen Umut Oran, “Ama madenlerden sadece biri kapatılmış ve 1 ay sonra da o maden yeniden açılmış” dedi.
Oran sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda gerekli bilirkişi raporları ortada yok, gerekli açıklamalar yapılmadı, daha çalışmalar sürüyor madene tam olarak girilmiş değil ancak şu tür sıkıntılar var. Madencilik yatırımları ve maden ruhsatlarının izinlerinin sadece Başbakanlığın onayına tabii olması bir kere ciddi bir sorun. Madencilerin bu konuda defalarca Başbakanlığa müracaatları oldu. Genel olarak orada şöyle bir şey çıktı: Eğer maden sahipleri iktidar partisine yakınsa işleri daha kolay yürüyor, eğer yakın değilse daha zor yürüyor. Hatta bazı medya grupları aynı zamanda Türkiye'de maden işine de girmiş durumda. Ve orada da Başbakanlığa bunun bağlı olması, direkt Başbakanın talimatıyla ruhsatların ve izinlerin yenilenmesi kafalarda çok ciddi soru işaretleri oldu. İktidarı ve Başbakan'ı eleştiren basın kuruluşlarının maden şirketlerinin mesela ruhsat sorunları oldu, destek verenlerin ruhsat sorunu olmadı.”
‘Özel sektörde kamu denetimi zayıflıyor'
Maden sektörünün özelleştirilmesi konusuna da değinen Umut Oran, genelde maden işçi sendikalarının ve bu tür derneklerin olumsuz görüşleri olduğunu söyledi. Oran, “ Yani bu sektörün özelleştirilmemesi gerektiğini ve hatta özelleştirilip taşeron işçiliğe dönüştürülmemesi noktasında onarlın uyarıları var. Çünkü özelleştirildikçe kâr odaklı bir anlayış söz konusu oluyor ve kâr odaklı anlayış da taşeron sisteme dönüyor. O zaman da denetim ve kontrolde ciddi sıkıntılar oluyor. Bir kere taşeron işçilik ciddi bir sorun. Diğer bir sorun da özel sektörün, iş güvenliği yükümlülüklerini maliyet artırıcı bularak tam olarak uygulanmaması. Yani kamu, devlet burada kuralları uygulayabilir ama özel sektöre açtığınız maliyet yüksek olacağı için bunlardan kaçınabiliyor. Ve özel sektörde kamu denetimi de daha zayıflıyor” ifadelerini kullandı.
Oran, araştırma önergesine ilişkin olarak da “İşin en acı tarafı muhalefet olarak neredeyse blok muhalefet ana muhalefetin talebiyle bir araştırma önergesi veriyor. Bu araştırma önergesi Genel Kurul'da gündeme geliyor ve Genel Kurul'da AKP'li milletvekilleri tarafından reddediliyor. Ve AKP'li bazı yöneticilerin milletvekillerinin eften püften önergeler vererek meclis gündemini doldurmakla suçladıkları açıklamalar söz konusu” açıklamasını yaptı.