TÜSİAD'ın Konjonktür Değerlendirme Raporunda, ekonominin yüzde 4,1 daralacağı tahmini yer aldı.
TÜSİAD tarafından üç ayda bir yayınlanmakta olan Konjonktür Değerlendirme Raporunun yeni sayısı açıklandı. TÜSİAD Başekonomisti Dr. Ümit İzmen ve Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan raporda 2009 yılı tahminleri güncellendi. Raporda, 2009 yılı beklentileriyle ilgili olarak aşağıdaki değerlendirmelere yer verildi:
"Ocak ayında yayınlanan TÜSİAD Konjonktür raporunda, 2009 yılında ekonominin yüzde 1,9 daralacağı tahminine yer verilmişti. Küresel ekonomideki gelişmeler olumsuz seyrini korurken, Türkiye ekonomisine ilişkin temel varsayım IMF anlaşmasının kısa sürede sonuçlandırılacağı üzerineydi. Şimdiye kadar geçen zamanda bu doğrultuda bir adım atılmamış olması, 2009 yılı temel büyüklüklerini olumsuz yönde etkilemiştir.
2009 yılı Nisan tarihi itibariyle elde olan son verilere göre yapılan güncelleme sonucu ekonomideki daralmanın daha şiddetli olacağı görülmektedir. 2009 yılının ilk çeyreğinde sanayi üretimindeki daralmanın yüzde 20'yi aşmış olduğu dikkate alındığında, 2009'un ilk çeyreğinde ekonominin yüzde 13 civarında daralmış olduğu tahmin edilmektedir.
Yerel seçimlerin geride bırakılmış olması ve Mart ayında açıklanmış olan önlem paketleri, Nisan ayından sonra ekonomideki olumsuz gidişatın derinleşmesini engelleyecektir. IMF ile anlaşmanın da önümüzdeki dönemde tamamlanacağı varsayılmaktadır. Bu durumda, ikinci çeyrekten itibaren ekonomideki daralmanın şiddetinin azalacağı düşünülmektedir. Ekonomi yılın son çeyreğinde büyümeye geçse de toparlanma yavaş olacaktır. Yılın bütünü için baktığımızda ekonominin yüzde 4,1 küçülmüş olacağı hesaplanmaktadır."
Enflasyonun, Merkez Bankası öngörüleri doğrultusunda şekilleneceği, yıl ortalaması enflasyon oranının yüzde 6,5 olduğu belirtilen raporda, krize karşı alınan maliye politikası önlemlerinin, bütçe harcamalarında artışa yol açmışken ekonominin daralmasının vergi gelirlerini azalttığı kaydedildi.
Kur tahmini
Bu durumun bütçe üzerinde baskı yarattığı, bütçe açığının GSYH'ya oranının yüzde 5,6 olacağı hesaplanan raporda, şöyle denildi:
"Düşen hammadde fiyatları ve ekonomideki şiddetli daralma, dış ticaret açığını düzeltici etki yapmaktadır. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki düşüş, cari işlemler açığında yüzde 25 civarında bir iyileşmeye yol açmıştır. Yılın ilk yarısında, yurt dışı ve yurt içi talebin çok düşük olmasına bağlı olarak, ihracat ve ithalatın hızla daralmış olduğu hesaplanmaktadır. İkinci yarıda ise yurt içi talebin kıpırdanacağı ve stok erimesi nedeniyle ithalatın bir miktar hızlanacağı düşünülmektedir. Böylece yıl toplamında ithalat 138, ihracat 103, cari işlemler açığı ise 13 milyar dolar olacaktır.
Cari işlemler açığının GSYH;ya oranının yüzde 2 civarına ineceği ve IMF anlaşmasının yapılacağı varsayımı altında, kurlarda ilk çeyrekte görülen değer kaybının yılın kalanı için söz konusu olmayacağını düşünülmektedir. Yıl sonuna kadar reel kurun mevcut seviyesini koruyacağı beklenmektedir. Yıl sonu dolar kuru tahmini 1,63 TL civarındadır.
Merkez Bankasının faiz indirim politikası piyasa faizlerinde de düşüşe yol açmaktadır. Ancak bozulan mali disiplin ve artan kamu borç yükü nedeniyle faizlerde yılın kalanında çok hızlı düşüşler beklenmemektedir."