Gündem
BBC Türkçe

20 Şubat 2017 İngiltere Basın Özeti

İngiliz basının bugünkü gündeminde İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılış süreci (Brexit) ve ekonomideki gelişmeler vardı.

20 Şubat 2017 11:39

İngiliz basının bugünkü gündeminde İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılış süreci (Brexit) ve ekonomideki gelişmeler vardı.

The Guardian gazetesi "Brexit kumarı" manşetiyle çıktı.

İngiltere Başbakanı Theresa May'in Avrupa Birliği ile yürüteceği Brexit müzakerelerini inceleyen gazete, AB liderlerinin May'e "Şantaj taktikleri ters teper" uyarısında bulunduğunu yazdı.

Gazeteye konuşan AB siyasetçileri, Theresa May'in izlediği yolun İngiltere'yi hiçbir serbest ticaret anlaşması olmadan AB'nin dışına itme riski taşıdığını belirtti.

O isimlerden biri olan Merkel'in müttefiki ve Avrupa Parlamentosu'nun Alman vekillerinden Elmar Brok, "İngiltere hükümeti AB üyelerine karşı 'böl ve yönet' politikası izliyor. Eğer böyle davranırlarsa biz de ona göre davranırız. İskoçya ve Kuzey İrlanda meselelerinde sorun çıkartabiliriz" dedi.

Gazetenin birinci sayfasındaki bir diğer haberde ise İngiltere'nin aileleri İngiltere'de bulunan bazı çocuk göçmenleri Fransa'dan alabileceği yer aldı.

Diane Taylor imzalı haberde, Fransa'daki Calais kampının yıkılmasının ardından çocuklara İngiltere'ye yasal yollarla gitme imkanı tanınacağı yönünde söz verildiği, fakat bu imkanı kullanmak için başvuru yapan çocukların çoğunun başvurusunun reddedildiği ve bu yüzden çocukların tekrardan Calais'e gelerek otobüs ve tırlara saklanarak İngiltere'ye gelmeye çalıştığı aktarıldı. Habere göre İngiltere, bu gelişmeler üzerine çocukların durumunu incelemeye alacak.

i gazetesi İngiltere Başbakanı Theresa May'in Lordlar Kamarası'nda Brexit yenilgisine hazırlandığını yazdı. Haberi manşetinden duyuran gazetenin politika editörü Nigel Morris, hem iktidardaki Muhafazakar Parti hem de muhalefetteki İşçi Partisi'nden Brexit karşıtlarının Lordlar Kamarası'nda görüşülecek olan Theresa May'in Brexit stratejisinde değişikliğe gidilmesini sağlayabileceğini belirtti.

i, Lord Hain'in şu sözlerine yer verdi: "Başbakan Theresa May sadece referandumda Brexit için oy veren yüzde 52'nin temsilcisiymiş gibi konuşuyor. Ayrılık yanlılarının kazandığını kabul ediyorum, ama ayrılmak istemeyen yüzde 48'e ne olacak?"

Gazetenin köşe yazarlarından Ian Birrell ise Donald Trump'ın politikalarını değerlendirdiği tam sayfalık analizinde "Trump'ın yıkıcı politikalarından vazgeçeceğine dair hiçbir işaret yok" ifadelerini kullandı.

i'de, tecrübeli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn'ün Musul'la ilgili makalesi de yer aldı. Cockburn, IŞİD'in Irak'taki en büyük kenti olan Musul'u örgütün elinden geri almak için Pazar sabahı başlatılan operasyonun bugüne kadarki en zor operasyon olabileceğini söylerken "IŞİD'in yoğun nüfuslu kalesinde can kayıpları fazla olacak" ifadelerini kullandı. Cockburn'e göre kentin bugüne kadar ele geçirilen doğu kısmında yeterli hakimiyet kurulmamışken böyle bir operasyona girişilmesi, IŞİD'in Musul'un doğu kısmına sızarak daha fazla eylem düzenlemesine imkan tanıyabilir.

Gazetedeki diğer haberler arasında ise kanserin kış uykusuyla yenilebileceği ve biliminsanlarının ayın gezegen ilan edilmesine yönelik çağrısı vardı.

The Times gazetesi de Musul'daki operasyonlara iki tam sayfa ayırdı.

Gazetenin ulaştığı bir Iraklı kaynak, Musul'un batısına güneyden ilerleyen güçlerin ele geçirdiği köylerin boş olduğunu, IŞİD'in buradaki insanları kalkan olarak kullanmak için Musul merkezine götürdüğünü söyledi.

ABD'nin IŞİD'e karşı kurduğu uluslararası koalisyonun başındaki Korgeneral Stephen Townsend'in "Musul dünyadaki tüm ordular için zor bir yer. Irak ordusu bu zor görevi göğüsleyerek hem Irak halkı hem de dünyanın geri kalanı için kanlarını feda etti" sözlerine de yer verdi.

Gazetenin Irak'taki muhabiri Gareth Brown ise IŞİD'in elinden alınan bazı bölgelerde Şii güvenlik güçlerinin Sünnilere ayrımcılık uyguladığına yönelik şikayetleri yazdı.

Afrika'daki Boko Haram örgütüne karşı yürütülen mücadeleye de yer veren gazete, Nijerya'daki savaşın binlerce insanı kıtlıkla yüz yüze getirebileceğine dikkat çekti. Bunun gerekçesi ise Nijerya hükümetinin örgütün finansmanını engellemek için ülkenin kuzeyindeki belli bölgelerde balık ticaretini ve hayvancılığı yasaklaması.

Daily Telegraph gazetesinin manşetinde ise Afganistan'daki İngiliz askerleri vardı.

İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon'a göre Afganistan'daki İngiliz askerlerinin ülkeyi terk etmesi durumunda Avrupa yeni bir sığınmacı dalgasıyla karşı karşıya kalabilir. Fallon, İngiltere'nin Afganistan'daki yerel güçlerini eğiten 500 askerini çekmesi durumunda bunun ülkenin çöküşüne yol açabileceği, o durumda da 4 milyondan fazla Afgan'ın Avrupa'ya gelebileceği tahmininde bulundu.

Paris'e bir kampüs açabileceğini yazdı

Financial Times gazetesinin manşetinde ise Kraft Heinz şirketinin Unilever'i almak için verdiği teklifi geri çekmesi vardı.

Kraft Heinz, Unilever'i almak için 143 milyar dolarlık bir teklifte bulunmuştu.

İki şirket ortak bir açıklama yaparak birleşmelerinin artık gündemlerinde olmadığını duyurdu.

Bir diğer haberde ABD Başkanı Donald Trump'ın kamuoyundaki desteğini inceleyen Financial Times, Pew araştırma merkezinin verilerine dayanarak Demokratların yalnızca yüzde 8'inin ABD'nin yeni başkanını desteklediğini ve bunun tarihin en düşük oranı olduğunu yazdı.

Gazetenin geniş yer ayırdışı başka bir konu da Brexit'in ardından İngiltere'deki AB vatandaşları ve AB'deki İngiliz vatandaşlarının yasal haklarıydı.

Financial Times'ın Brüksel'deki muhabiri Alex Barker, Avrupa Parlamentosu'nun Brexit müzakerecisi Guy Verhofsadt'ın "Bunun karmaşık olduğu gerçeğini gizleyemeyiz" sözlerini aktarırken bu insanların emeklilik, evlilik, sağlık hizmetleri gibi konularda ne hakları olacağının belirlenmesinin uzun süre alabileceğini yazdı.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir