Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2024 verilerine göre, bir yılda öldürülen 394 kadından 20’sinin koruma kararı vardı. Konu hakkında konuşan İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü avukat Birsen Baş Topaloğlu, "Tedbir kararlarının doğru düzgün bir müeyyidesi yok. Üçüncü ve en önemli neden de tedbir kararları sadece kâğıt üzerinde. Şiddet mağdurundan kendi imkânlarıyla korunmasını beklemek cinayetleri ve şiddeti durdurmaz"dedi.
Cumhuriyet'ten Rengin Temoçin'e konuşan İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü avukat Birsen Baş Topaloğlu, “Sözleşmeden çıkılması kadına şiddet vakalarında bir kırılma noktası oldu. Bir diğer kırılma noktası da toplumda af olarak algılanıp cezasızlık algısı oluşturan ceza infaz düzenlemeleri. İster İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olsun veya olmasın, ister koruma tedbir kararları olsun veya olmasın kadına şiddeti ve kadın cinayetlerinin önlemek ve kadınların can güvenliğini sağlamak devletin yükümlülüğüdür ve devlet önlemediği/ önleyemediği tüm cinayetlerden sorumludur” dedi.
"Neden olaya özgü tedbir kararları verilmiyor?"
“Neden olaya özgü tedbir kararları verilmiyor” diyen Topaloğlu, şunları söyledi:
“Sıradan ve belirli birkaç tedbir kararı veriliyor ve bu kararların da hiçbir etkinliği olmuyor. İkinci neden tedbir kararlarının doğru düzgün bir müeyyidesi yok. Üçüncü ve en önemli neden de tedbir kararları sadece kâğıt üzerinde. Şiddet mağdurundan kendi imkânlarıyla korunmasını beklemek cinayetleri ve şiddeti durdurmaz”