T24 - Ülkedeki son gelişmeleri değerlendiren 172 aydın, bilim insanı ve sanatçı savaşın çözüm olmadığını, silahların hemen susturulması gerektiğini belirten ve barış için görüşmelerin hemen başlamasını talep eden bir çağrı yayımladılar.
Bu dönem seçilen TBMM'nin tarihi görevinin barış sürecinin başlatılması olduğu belirtilen çağrıda, demokratik katılımla yapılacak eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasanın kalıcı barış için vazgeçilmez olduğu vurgulandı.
Çağrıda iktidar ve tüm muhalefet partilerinin biran önce sorumluluklarını üstlenmesi ve TBMM’de barış ve uzlaşma ortamının sağlanması için adım atması, Blok milletvekillerinin ise toplumsal ve siyasal taleplerin sözcüleri olarak TBMM'de mücadele etmesi istendi. Toplumun en geniş kesimleri de barış ve demokratik anayasa hedeflerine destek olmaya davet edildi.
Barışa Çağrı'nın tam metni şöyle:
Savaşa hayır!
Görüşmeler hemen başlamalıdır!
Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK arasında çatışmaların yeniden yükseldiği savaşın temelinde Kürt sorunu yatıyor. Söz konusu olan, Türkiye topraklarına gözünü dikmiş bir düşmanın saldırısı ve ona karşı yurdu savunma savaşı değildir. Söz konusu olan, bir hak mücadelesinin bir türlü gereken toplumsal ve hukuk çözüme kavuşturulmamasından doğan sorunun alabildiğine derinleşmesi ve tüm davranışları silahlı saldırıların, "operasyon"ların ve her tür savaş yönteminin belirlediği bir mecraya girilmiş olmasıdır.
Son dönemde, hükümetin özel eğitilmiş polisleri kullanma ve toplumsal gösterilere şiddet kullanarak müdahale etme politikası izlemesi ve bunu kamuoyuna bir çözüm olarak sunmasıyla PKK'nin güvenlik güçlerine saldırılarını sivil faaliyetlerin olduğu yerlere de sıçratması barışçıl çözümü daha da zorlaştıran vahim gelişmelerdir.
Düşmanlığı körükleyen bu yönde politika ve stratejilerden vazgeçilmesi barış umudunu canlı tutmak için zorunludur.
Kalıcı barış mümkünKalıcı bir barışı sağlayacak hakların hangileri olduğu ve hak sahiplerine güven verecek yasal/anayasal biçimlerin oluşması tüm yönleriyle müzakere edilebilir ve barış görüşmesi denilen girişimler dünyanın her yerinde tam da bu amaca yöneliktir. Ancak, bize göre çoktan tanınması gerektiği halde hâlâ açıkça baskılarla karşılaşan meşru talepler şunlardır:
Seçim yasasındaki %10'luk barajın kaldırılması.
Kusursuz bir fikir özgürlüğünün sağlanması. Hatip Dicle başta olmak üzere tüm fikir suçlularının serbest kalmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin DERHAL yapılması.
Eğitim dahil, hayatın her alanında anadillerine ve tüm kültürlere yer açılması.
Çözümün yolu silahlar ve operasyonlarla değil, sabırlı bir diyalog ve çok yönlü, sonuç alıcı bir müzakere sürecinin başlatılıp kesintisiz devam ettirilmesiyle açılabilir. Bu dönem seçilen TBMM'nin tarihi görevi barış sürecinin başlatılması ve bu doğrultuda yeni bir anayasa hazırlıklarıdır.
Demokratik katılımla yapılacak eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasanın kalıcı barış için vaz geçilmez olduğuna inanıyoruz. Kürt yurttaşlarımızı ve demokratik güçlerin önemli bir kesimini temsil eden Blok milletvekillerinin katılımı olmadan barışçıl çözümün ve anayasa hazırlıklarının demokratik süreçlerle yürütülmesi mümkün olmayacaktır.
Başta iktidarı ve tüm muhalefet partilerini biran önce sorumluluklarını üstlenmeye ve TBMM’de barış ve uzlaşma ortamının sağlanması için adım atmaya davet ediyoruz.
Blok milletvekillerini bu toplumsal ve siyasal taleplerin sözcüleri olarak TBMM'de mücadeleye, toplumumuzun en geniş kesimlerini barış ve demokratik anayasa hedeflerine destek olmaya çağırıyoruz.
Savaş çözüm değildir! Silahlarınızı hemen susturunuz!
Hak ve hukuk temeline dayalı bir barış toplumu istiyoruz!