Gündem

17 yaşındaki çocuğu yaralayıp karnına oturdu, sigara içerek bıçaklamaya devam etti; tahliye edildi

13 Mayıs 2019 13:25

17 yaşındaki çocuğu 14 bıçak darbesi ile yaralayan zanlı tahliye edildi. Zanlı, olay günü sağlık görevlilerini arayıp, “Gelmenize gerek yok, can çekişiyor, ölecek” dedi; yaraladığı kişinin üzerine oturup sigara içerek bıçaklamaya devam etti.

Olay, geçen yıl 4 Ocak günü merkez Selçuklu ilçesi Dumlupınar Mahallesi'nde meydana geldi. 11'inci sınıf öğrencisi M.Ö., bir arkadaşının de yer aldığı maçı izlemek için iki arkadaşıyla mahalle stadına gitti. M.Ö. tribünde maç izlerken arkadaşlarıyla sohbet eden İ.T. ile tanıştı. İ.T. bir süre sonra bir arkadaşını arayacağını söyleyerek M.Ö.'den cep telefonunu istedi. M.Ö. ise kontörü olmadığını söyledi. İ.T., iddiaya göre M.Ö.'nün elindeki telefonu zorla aldı.

Bodrum katına kilitledi

M.Ö., defalarca telefonunu istemesine rağmen İ.T. telefonu vermedi. İ.T. daha sonra M.Ö.'ye ''Bizim eve gidelim, seni annemle tanıştıracağım'' diyerek birlikte evlerinin önüne gitti. İ.T, eve girip, geri döndü, M.Ö.'ye binanın bodrum katında sigara içmeyi teklif etti. Ancak M.Ö., bu teklifi reddetti. Bunun üzerine İ.T., M.Ö.'yü zorla bodrum kata götürüp, kapıyı kilitledi.

Yaralayıp karnına oturdu, sigara içerek bıçaklamaya devam etti

İ.T., burada M.Ö.'ye ''Okul tişörtün güzelmiş, arkanı dön'' dedi. M.Ö.'nün arkasını dönmesini fırsat bilen İ.T., M.Ö.'yü, sırtından ve vücudunun çeşitli yerlerinden defalarca bıçakladı. Ardından kanlar içinde yere yığılan ve bağırarak yardım istemeye çalışan M.Ö.'ye ''Boşuna bağırma, öleceksin'' dedi. Daha sonra M.Ö.'nün karnının üzerine oturan İ.T., sigara içerek bıçaklamaya devam etti. İddiaya göre bu sırada ise ''Bana, 'Onu yapamazsın, bunu yapamazsın' dediler, bak adam öldürüyorum'' diyerek sigara içmeyi sürdürdü.

Sağlıkçılara, “Gelmenize gerek yok, can çekişiyor, ölecek” dedi

İ.T., M.Ö.'yü 14 yerinden bıçakladıktan sonra polisi arayıp, ''Ben birisini bıçakladım, gelin'' diyerek ihbarda bulundu. 112 Acil Servis çağrı merkezindeki görevliler, adresi almak için aradıklarında İ.T., görevlilere "Ambulansa gerek yok. Zaten can çekişiyor, ölecek'' deyip telefonu M.Ö.'ye verdi. M.Ö. de telefondaki görevlilere çok kan kaybettiğini belirtip, adresi verdi. Ambulansla hastaneye kaldırılan M.Ö., yaklaşık 1 ay hastanede tedavi gördükten sonra taburcu oldu. İ.T. de olayın ardından tutuklandı.

“Evden aldığım ekmek bıçağıyla defalarca çeşitli yerlerinden bıçakladım”

İ.T., savcılıktaki ifadesinde, "M.Ö.'yü daha önceden tanımıyorum. Olay günü eve giderken yolda yanıma geldi. Benden sigara istedi. Ben de 'Yok' dedim. Sonra küfür edince onu dövdüm. Daha sonra da onu sürükleyerek oturduğum apartmanın bodrumuna götürdüm. Onu bodruma kilitledim. Evden aldığım ekmek bıçağıyla defalarca çeşitli yerlerinden bıçakladım. Ne kadar vurdum, nerelerine vurdum hatırlamıyorum. Daha sonra polisi aradım" dedi.

 “Kendimi ispat etmek için yaptım”

İ.T. hakkında hazırlanan iddianamenin ardından 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 'Çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs, hürriyetten yoksun kılma, tehdit ve hırsızlık' suçlarından toplam 17 yıla kadar hapis cezası istenen İ.T., ilk duruşmadaki ifadesinde ise kendisini, babasına ispat etmek için suçu işlediğini ileri sürdü. İ.T., ifadesinde ''Babam bana 'Senden bir şey olmaz' diyordu. Ben de kendimi ispatlamak için böyle bir şey yaptım" dedi.

İ.T.'nin Konya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Davanın 7'nci duruşmasına sanık İ.T., mağdur M.Ö. ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Dairesi'nin hazırladığı rapor okundu. Raporda, İ.T.'nin cezai ehliyetinin olduğu belirtildi. Rapora itiraz eden İ.T.'nin avukatı, ''Adli Tıp Kurumu'nun raporunu kabul etmiyoruz. İ.T.'nin görmüş olduğu tedavi kullanmış olduğu ilaçlar ve yaşı dikkate alınmadan rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.'' dedi.

Savunmaların ardından Cumhuriyet Savcısı, verdiği mütalaasında sanığın 'kasten silahla yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından İ.T.'ye ceza verilmesini talep etti. Mütalaada, somut delil olmadığı gerekçesiyle hırsızlık suçundan beraat etmesi istendi. İ.T.'nin olay günü M.Ö.'nün cep telefonunu konuşmak bahanesiyle aldığı, geri vermediği, birlikte sanığın ikametine gittikleri, sanığın mağduru apartmanın bodrum katına kilitledikten sonra eve çıkarak bıçak aldığı belirtildi. M.Ö.'nün de doktor raporunda karın, yüz ve boyun bölgelerinde birden fazla bıçak kesiği oluştuğu, bu yaralamaların hayati tehlike oluşturacak tarzda olduğu, alınan doktor raporları ile sanık ve mağdurun soruşturma aşamalarında verdiği ifadeler dikkate alındığında eylemin kasten öldürmeye teşebbüs olduğu kaydedildi. Mütalaada, sanığın yaralama eyleminden sonra gerek bina içerisinde bulunan tanıklara haber vererek gerekse de 155 polis hattını arayarak mağduru yaraladığını ve ambulans istediğini belirtmesi, sanığın yaralama eyleminden sonra bu eyleminden gönüllü olarak vazgeçtiği ve eylemin neticesini önlediği bu nedenle sanık hakkında gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanması kanaatinin oluştuğu belirtildi. İ.T. hakkında 'kasten yaralama' ve bodruma katına kilitlediği içinde 'hürriyetten yoksun kılma' suçunun işlendiğinin anlaşıldığı ve tutukluk halinin devam etmesi talep edildi.

14 bıçak darbesiyle yaraladı; tahliye edildi

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, İ.T.'nin tahliye olmasına karar verdi. Heyet, 'tutuklu sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, delillerin büyük ölçüde toplanmış olması, suç vasfının değişme ihtimali ile sanığın sabit ikametgâh sahibi olup, delillerin karartılma ihtimalinin bulunmaması göz önüne alınarak sanığın bihakkın tahliyesine' karar verdi.

Ölümden dönen M.Ö. de duruşmanın ardından gazetecilere, bu kararın kendilerini üzdüğünü, kendisini öldüresiye bıçaklayan kişinin dışarıda elini kolunu sallayarak gezdiğini söyledi.​ (DHA)