Avrupa Birliği üyelik sürecinde merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularına ilişkin olan 17. fasıl Brüksel'de Türkiye-AB Hükümetler arası Katılım Konferansı'nda müzakereye açıldı. 17 fasıl eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy dönemine blokaja uğramış, blokaj, Hollande döneminde kaldırılmıştı. 17. fasıl, son iki yıl içinde müzakereye açılan ilk fasıl olma özelliği taşıyor.
Brüksel'deki toplantıya Türkiye adına AB ile Müzakere Heyeti Başkanı Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Konseyi adına ise dönem başkanlığını yürüten Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, müteakip dönem başkanlığı adına Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders ve Avrupa Komisyonu adına Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden sorumlu AB Komisyonu Üyesi Johannes Hahn katıldı. Toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Mevlüt Çavuşoğlu, diğer müzakere başlıklarının 'yapay' engellemelere maruz kaldığını ifade ederken, Mehmet Şimşek, kararlılık vurgusu yaptı.
Çavuşoğlu: Yapay engelleri kaldırmak durumundayız
Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Bizim için bugünkü toplantıya katılmak büyük zevkti .İki yıl aradan sonra bu başlığın açılması sembolik önem kazanıyor. Türkiye ve AB arasındaki iyi ilişkilerin zorunda olduğunu hepimiz gördük, bu bölge için de gerekli. Mülteci krizi ve terör meselesi ilişkinin daha yapıcı olmasını gerektiriyor. Hepimizi önümüzdeki yapay engelleri kaldırmak durumundayız katılım sürecinin ileriye gitmesini engelleyen yapay engelleri aşmalıyız ve Türkiye’nin katılımının doğal seyrinde ilerlemesini bekliyoruz. Gereken reformların kararlı şekilde ilerlemesini sağlamak bizim görevimiz. Bütün bölgenin bu yeni ivmeden faydalanacağını düşünüyorum.
Şimşek: Türkiye olarak tam bir üyelik için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız
Başbakan Yardımcısı Şimşek'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Bence 17. başlığın açılması 3 önemli mesaj veriyor. Birincisi, Türkiye sıkı bir şekilde AB sürecine bağlı. İkinci mesaj sa biz Türkiye olarak tam bir üyelik için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. 17.başlık çok önemli bir başlık. Bizim hükümetimmiz son derece kararlı, MB’nin bağımsızlığını sağlamlaştırmak adına. Bizler hem cari açık hem de borç konusunda gereken kriterleri yerine getirdik. Para politikası kısmında bazı gereksinimler var ama bunun için de müzakerelerin sonuçlanmasını beklemeye gerek yok, bu gereksinimleri de yerine getirebiliriz. Enflasyonda kalıcı bir düşüşü sağladık ve potansiyel büyümemizi destekledik. Kurumların kalitesini geliştirme konusunda kararlıyız. Bir kez daha Türkiye’nin refahını güçlendirmeyi amaçlıyoruz.
17. fasıl hangi başlıkları içeriyor?
Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinde açılmasını istediği 6 yeni fasıldan biri olan 17. fasıl, üye devletlerin merkez bankalarının bağımsızlığı, kamu sektörünün merkez bankaları tarafından finansmanının yasaklanması ve kamu kesiminin finansal kurumlara imtiyazlı erişiminin önlenmesi konularını içeriyor. 17 fasıl aynı zamanda Avrupa Birliğini müzakerelelerinde son iki yıl içinde açılan ilk başlık olma özelliği taşıyor.
Herhangi bir açılış kriteri bulunmayan 17’nci başlık, eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, “Türkiye’nin üyeliğini tescil edeceği” gerekçesiyle bloke ettiği başlıklar arasında yer alıyordu.
Bu blokaj Hollande döneminde kalktı ancak teknik açıdan açılmaya hazır olmasına rağmen siyasi uzlaşı sağlanamadığı için başlık açılmadı. Türkiye, bu başlıkta hızlı ilerleme kaydetme potansiyeline sahip.
Bir aydır bekleniyordu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ekim ayındaki Brüksel ziyareti sırasında Türk heyeti, enerji (15. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 6 faslın açılmasını teklif etmişti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 18 Ekim'de Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında ekonomik ve parasal politikaların açılmasını desteklediğini belirtmesi, bu faslın yakın zamanda açılacağına ilişkin beklentileri güçlendirmişti.
23’üncü ve 24'ncü fasıllara Rum engeli
Yeni fasılların açılmasını gündeme geldiği bu dönemde, Güney Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis, mevcut şartlarda 23. ve 24. fasılların açılmasına onay vermeyecekleri yönünde açıklama yapmıştı.
23. ve 24. fasıllar, AB'nin 2011 yılında aldığı karar gereği "öncelikli fasıl" statüsü kazanmış, aday ülkelerin katılım müzakerelerine bu iki fasılla başlaması kararlaştırılmıştı.
Söz konusu iki faslın tarama süreçleri 2006 yılında tamamlanmasına rağmen AB Komisyonu'nun sonuç raporlarını Ankara'ya iletmesi, Rum kesiminin vetosunu kaldırmasına bağlı.
Müzakerelerde son durum
Türkiye'nin AB katılım müzakereleri 3 Ekim 2005'te başladı. Bu süreçte 33 fasıldan 14'ü müzakerelere açılırken sadece bilim ve araştırma faslı kapatılabildi. Açılmayan fasıllardan 17'si Kıbrıs Rum kesimi başta olmak üzere bazı AB üyelerinin siyasi engellemelerine hedef oldu.
Müzakereye açılan fasıllar şunlar:
Sermayenin serbest dolaşımı (4. fasıl), şirketler hukuku (6. fasıl), fikri mülkiyet hukuku (7. fasıl), bilgi toplumu ve medya (10. fasıl), gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı (12. fasıl), vergilendirme (16. fasıl), istatistik (18. fasıl), işletme ve sanayi politikası (20. fasıl), trans-Avrupa ağları (21. fasıl), bilim ve araştırma (25. fasıl), çevre (27. fasıl), tüketicinin ve sağlığın korunması (28. fasıl) ve mali kontrol (32. fasıl).
Öte yandan, tarama süreci 2006'da sona ermiş olmasına rağmen bugüne kadar yargı ve temel haklar ile adalet, özgürlük ve güvenlik dahil 10 faslın sonuç raporları Ankara'ya iletilmedi. Tarama sonu raporlarının Türkiye'ye verilmemiş olması, bu fasıllarla ilgili açılış kriterlerinin de bildirilmemiş olması anlamına geliyor. AB üyelerinin tarama sonu raporlarını hala onaylamadıkları fasıllar şunlar:
İşçilerin serbest dolaşımı (2. fasıl), balıkçılık (13. fasıl), taşımacılık politikası (14. fasıl), enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), dış ilişkiler (30. fasıl), dış, güvenlik ve savunma politikası (31. fasıl), mali ve bütçesel hükümler (33. fasıl).
Blokajlı fasıllar
Rum yönetimi, 8 Aralık 2009 tarihinde tek taraflı olarak 6 faslı bloke edeceğini açıkladı.
Rumların "ilişkilerin normalleşmesi" şartına bağladığı fasıllar arasında işçilerin serbest dolaşımı (2. fasıl), enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ve dış, güvenlik ve savunma politikası (31. fasıl) bulunuyor.
Fransa ise Nicolas Sarkozy'nin Cumhurbaşkanlığı döneminde 5 faslın açılışını, "üyelikle doğrudan bağlantılı" olduğu gerekçesiyle veto etmiş, daha sonra bu rakamı 4'e indirmişti.
Fransa'nın tek taraflı olarak bloke ettiği açıkladığı fasıllar arasında tarım ve kırsal kalkınma (11. fasıl), ekonomik ve parasal politikalar (17. fasıl), mali ve bütçesel hükümler (33. fasıl) ve kurumlar (34. fasıl) yer alıyor.
Mevcut durumda, siyasi engel konulmayan ve aday ülkelerin genellikle müzakere süreçlerinin son aşamasında açmayı tercih ettikleri 3 fasıl bulunuyor. Bunlar kamu alımları (5. fasıl), rekabet politikası (19. fasıl) ve sosyal politika ve istihdam (19. fasıl).