Frankfurter Allgemeine Zeitung “İslamlaştırılmaya Karşı Avrupalı Yurtseverler”in baş harflerinden oluşan PEGİDA hareketinin gösterilerini şöyle değerlendiriyor:
“Belirsiz korkular, önyargılar ve ideolojik bariyerlerin kitleleri sokağa dökmesine ilk kez tanık olmuyoruz. Kimi içinde bulunduğu kötü durumdan yabancıları, kimi ise çok uluslu şirketleri sorumlu tutuyor. İslamlaştırılmaktan korkan Avrupalı yurtseverlerle ABD ile Avrupa arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasına karşı olanlar genel tanımlamaya göre siyasi yelpazenin zıt uçlarını işgal ediyorlar. Onları birleştiren, ‘yukarıdakilere' duydukları öfke, vesayet altına alınmışlık hissi ve kimsenin onlara kulak vermemesi. Her iki gruplaşmanın da tezleri tutarlı değil, sergiledikleri öfke de ikiyüzlülükten başka bir şey değil.”
Berlin'de yayımlanan Neues Deutschland gazetesi de pazartesi günleri Almanya'nın çeşitli kentlerinde sokaklara dökülerek İslamlaştırılma korkularını dile getirenlere şu satırları ayırmış:
“Mitingimize hoş geldiniz! Yoksa siz Nazi olmayasınız? Yok canım, kim Nazi olabilir ki! Olsaydınız, kıyafetinizden anlaşılırdı. Onlar, kaygılı vatandaşlar… Öyle diyorlar… Tıpkı bazı sorumlu politikacılar gibi… Sırf ‘ruh' ve ‘iffet' aşılamak için birlikte yürüyorlar… Kendilerine benzin tenekeleriyle meşruiyet kazandıran ‘halk biziz' sloganına sarılıp nefret saçıyorlar. Binlerce kez denendi ve yine tekerrür etti… Son olarak Bavyera'nın Vorra kasabasında mülteci barınakları yakıldı. Nazi olmadıklarını mı söylüyorlar? Olabilir. Ama belki de kendilerini üstün insan sayıyorlardır.”
Tageszeitung gazetesi de Almanya'daki yeni ‘barış hareketini' yorum konusu yapmış:
“Bu hareket gücünü, siyasetin hazırlayıcısı olan ‘düşman imajı arayışından' alıyor. Dünyamız öyle karmaşık hale geldi ki, emniyet supabına ihtiyaç duyuluyor. ‘Yeni' barış hareketini, İslamlaştırılmaya karşı çıkan yurtseverlerle birleştiren unsur siyasi inançlar değil yerinde veya yersiz endişelerini dışa vurma ihtiyacıdır. Onları paranoya boyutundaki şüphecilik ve medya tarafından kandırılma hissi sürüklüyor. Rusya tarafından finanse edilen Russia Today adlı propaganda medyasını ciddiye alanların olmasını üzücü bir nükte sayalım. Bazı bağnaz Sol Partililerin kitlelere ulaşma arayışında ezoterikçi siyasilerle ittifak yaptıklarını da görüyoruz. Siyasi fanteziler diyarına hoş geldiniz!”
Neue Osnabrücker Zeitung'un ABD'deki ırkçılığı protesto eylemlerini konu alan yorumunda adaletsizliğin Amerikan hayat tarzının bir unsuru olduğu dile getiriliyor:
“Beyaz polislerin siyahları acımasızca öldürmesine direniş hareketi giderek büyüyor. Sokakları, Obama'yı ilk beyaz olmayan başkanın ülkeyi barıştırıp nüfusun büyük bölümlünü ayrımcılıktan kurtarır umuduyla Beyaz Saray'a taşıyanlar dolduruyor. Amerikan bayrağı hür ve cesurların yurdunda dalgalansın, dursun. Büyük bir coşkuyla söylenen milli marşın son iki mısrası, son derece yaygın olan adaletsizlik karşısında kulağa hiç de inandırıcı gelmiyor.”