Tutuklandıktan 13 ay sonra mahkemeye çıkarılan İ.S, açtığı tazminat davası Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilince Anayasa Mahkemesi(AYM)'ne başvurdu. AYM, vatandaşın makul sürede mahkemeye çıkarılmadığını belirterek, 'hak ihlali' kararı verdi. Ayrıca, vatandaşa 5 bin TL tazminat ödenmesi hükmedildi.
Evrensel'in haberine göre, İ.S. adlı bir vatandaş 4 Nisan 2012 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı. İ.S. hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma, mala zarar verme, terör örgütü propagandası yapma ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etme” iddialarından kamu davası açıldı. İ.S., tutuklandıktan 13 ay sonra mahkeme karşısına çıktı ve ilk duruşmada beraat etti. Ancak İ.S., makul sürede mahkemeye çıkarılmadığı için tazminat davası açtı fakat Ağır Ceza Mahkemesi tazminat davasını reddetti. Kararı Yargıtay da onadı. Bunun üzerine İ.S, makul sürede mahkeme karşısına çıkarılmadığını söyledi, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini söyleyerek AYM'ne başvurdu.
"Tutukluluğa itiraz hâkim önünde olmalı"
İ.S.’nin başvurusunu değerlendiren AYM, “Anayasa'nın 19. maddesinden kaynaklanan temel güvencelerden biri de tutukluluğa karşı itirazın hâkim önünde yapılan duruşmalarda etkin olarak incelenmesi hakkıdır.” diyerek ihlal kararı verdi. AYM kararında, “İsnat edilen suç kapsamında tutukluluk durumunun duruşmasız olarak incelenmesi ve yaklaşık on üç ay boyunca bu şekilde devam eden bir usule göre özgürlüğünden yoksun bırakılması başvurucuya yeterli güvencelerin sağlanmaması sonucunu doğurmuştur. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.” ifadeleri yer aldı. AYM, ayrıca i.S.’ye 5 bin TL tazminat ödenmesine de hükmetti. Kararın da Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay’a gönderilmesini kararlaştırdı.
Yargıtay'ın gerekçesine eleştiri
Yargıtay’ın tutuklamaya konu davada müşteki sayısının fazla olmasının sürenin uzamasına etkisinin olacağını belirtmesini de eleştiren AYM kararında “Yargıtay tarafından belirtilen gerekçeler tutukluluğun uzun sürmesi bakımından yeterli görülebilirse de tutuklu bir kişinin bir yılı aşkın süre boyunca mahkeme/hâkim huzuruna çıkarılmadan tutukluluğun devam ettirilmesi iddiası yönünden yeterli görülemez. Davanın karmaşıklığı, sanık ve müşteki sayısının fazla olması, bu kadar uzun süre mahkeme/hâkim huzuruna çıkarılmamanın haklı gerekçesi olarak kabul edilemez.” denildi.