Ekonomi

1250 kişilik işe 300 bin kişi başvurdu

Halkbank'ın 1250 ön banko, servis elemanı ve uzman yardımcısı almak için açtığı sınavlara 300 bin katılım oldu.

26 Kasım 2009 02:00

Halkbank'ın 1250 ön banko, servis elemanı ve uzman yardımcısı almak için açtığı sınavlara 300 bin katılım oldu.

Üniversite mezunları lise mezunlarının pozisyonları için de sınava girdi. Üniversite öğrencileri de lise mezunu olarak sınavlara katıldı.

Küresel kriz döneminde artan gelecekle ilgili endişeler binlerce genci iş için sınav salonlarına dolduruyor. Halkbank’ın geçtiğimiz cumartesi günü 1250 memur almak için yaptığı sınavlara tam 300 bin katılım oldu. İşe alınacak 1250 kişiden 290’ı uzman yardımcısı, 660’ı servis görevlisi, 300’ü de banko görevlisi olacak. Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın servis elemanı (ön banko) ve uzman yardımcılığı için sınav açıldığını belirterek şunları söyledi:

Lise mezunu da alıyoruz

“1250 pozisyon için açılan sınava 300 bin katılım oldu. Bunun çeşitli nedenleri var. Birincisi biz lise mezunlarını da istihdam eden ender bankalardan biriyiz. İkincisi halen üniversitedeki öğrenciler de lise mezunu kategorisinde sınava girdiler. Bir de üniversite mezunlarını ve iki kategoride de sınava giren üniversite mezunlarını hesaba kattığımızda katılım 300 bine çıktı. Tabii bunda gençlerin gelecek endişesinin de önemli rol oynadığını kabul etmek gerekiyor. Üniversite öğrencileri okul bitmeden bir işim olsun demiş. İki yıllık yüksek okul mezunları ile lise mezunları kendilerine istihdam sağlayan ender kuruluş olan Halkbank’ta servis elemanı olmak istemiş. Üniversite mezunları ise lise mezunlarının işi olan servis elemanı sınavına da girerek şanslarını ikiyi katlamayı uygun görmüş ve sonunda da ortaya 300 bin katılım rakamı çıkmış. Bu ikili rakamları düşersek ve lise mezunu olarak başvuran üniversite öğrencilerini de hesaptan çıkarırsak 50 bini üniversite mezunu, 75 bini de halen öğrenci olmayan lise mezunu toplam 125 bin kişinin sınava girdiğini söyleyebiliriz. Yani acil işe girmek ihtiyacındakilerin sayısı bu. Geçen yıl yalnızca servis elemanı sınavı olmuş ve o sınava da 150 bin kişi katılmıştı.”

3750 kişiye mülakat

Halkbank’ın 1250 pozisyon için açtığı sınavı Anadolu Üniversitesi düzenlemiş. Katılanların 50 TL. ödediği sınavın sonuçları 15 Aralık’ta açıklanacak. Halkbank sonuçların açıklanmasının ardından alacağı eleman sayısının 3 katını (3750 kişi) mülakata çağıracak. Mülakatı da geçenler Halkbank’ın Türkiye’deki 20 bölgesindeki şehirlerde bulunan şubelerde çalışmaya başlayacak
Genel Müdür Hüseyin Aydın en zor eleman buldukları şehirlerin İstanbul ve Bursa olduğunu söylüyor. Bu iki şehirde bu nedenle sınav puanları nisbeten düşük tutuluyormuş. İstanbul’daki pahalılık ve hayat koşullarının zorluğu, Bursa’da da sanayi kuruluşlarının yoğunluğu nedeniyle alternatif istihdam olanaklarının fazlalığı eleman teminini zorlaştırıyormuş. Banka da bu zorluğu bu iki şehirdeki çalışanlara ‘hafif farklı ücret’ uygulayarak aşmaya çalışıyor. Örneğin banko görevlilerinin aylık maaşı 1050 TL, servis görevlerinin ise 1400 TL stajyerlik süreleri bittikten sonra uzman yardımcılarının maaşları 1700 TL, olacakmış.

Yeni dönemde Halkbank’ın şubeleşmede önceliği rekabetin en yoğun olduğu İstanbul’daki zayıf konumundan kurtulmak olacak. Halen Halkbank şubelerinin yüzde 19’u İstanbul’da, bankacılık sektöründe bu oran yüzde 30. Genel Müdür İstanbul’da 134 şubeleri olduğunu belirterek “Bizim büyüklüğümüzdeki diğer bankalarda bu sayı 280-290. Onun için bunu hızla artırmamız şart. 2009’da 11 şube açtık. Bugün yarın 7 şube daha açılacak. 2 büroyu da şube yaptık” diyor. Aydın özellikle krizin etkilerinin çok yoğun olduğu 2009’un ocak şubat aylarında kiraların önemli ölçüde düşmüş olması nedeniyle çok uygun fiyatlarla şube yeri kiraladıklarını belirtiyor. Bu kiralamalarda da süre 5 ile 10 yıl arasında değişmiş.

‘Neden para aldık?’

Halkbank hisselerinin önemli bölümü kamunun elinde olmasına rağmen bir kamu bankası değil. Çünkü 2001 krizi sonrası çıkartılan 4603 sayılı yasayla bir özel banka gibi çalışma olanağına kavuşmuşlar. Ücret politikasında da nitelikli eleman istihdam edebilmek için bu yasanın kendilerine sağladığı olanaklardan yararlanıyor. Aydın, Halkbank’ın bugün her anlamda ‘özel banka gibi’ çalışmasının hukuki altyapısını oluşturan 4603 sayılı yasanın çıkartılmasındaki payı nedeniyle zamanın Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Vural Akıışık’ı da hayırla anıyor. Hüseyin Aydın’dan sınava katılanlardan ücret alınmasının tepki topladığını hatırlattığımızda şöyle bir yanıt alıyoruz:

“Her yıl 2000-2500 eleman emekli oluyor ve yerlerini dolduruyoruz. Geçtiğimiz yıllarda elemanları KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) sonuçlarına göre alırdık. Sonra baktık ki biz kendimizi özel bir ticari banka gibi konumlandırmaya çalışıyoruz, kamu vurgusu yapan bu sınav sistemi dışına çıkmaya karar verdik. Geçen yıl sınavı yapması için ÖSYM’ye başvurduk. Ancak çok yoğun oldukları için bize uygun bir tarih veremediler. Ardından bu konuda itibarlı bir kurum olan Anadolu Üniversitesi’nin kapısını çaldık. Geçen yıl sınavı onlar yaptı. Anadolu Üniversitesi ile KDV dahil 60 liradan anlaştık.

Paranın yarısını biz verdik, yarısını katılımcılardan aldık. Bu, bize 6 trilyon liraya maloldu. Ancak biz geçen yıl kayıt yaptırdığı halde sınava girmeyenleri de gördüğümüz için paranın tümünü verirlerse daha ilgili olurlar diye düşündük. Bu yıl Anadolu Üniversitesi ile tekrar masaya oturduk fiyatı KDV dahil ÖSYM’nin fiyatı olan 50 liraya çektik ve bunun tümünü de katılımcıların ödemesini istedik. Para Halkbank şubelerindeki hesaplara yatırıldı. Oradan da Anadolu Üniversitesi’ne gitti. Tek kuruş karımız yok yalnızca üniversiteden çok cüzi bir komisyon aldık.”

‘Kredi kalitemiz yükseldi’

İyi bankacılık uygulamaları, 4603 sayılı yasanın Halkbank’a sağladığı olanak kredi kalitesini de yükseltmiş. 2001 krizinden zorlanarak çıkan bankanın 2002 sonunda bilançosundaki takipteki kredilerinin toplam kredilere oranı yüzde 48.8 imiş. 2003’te bu oran yüzde 31.6’ya, 2004’te yüzde 22.1’e 2005’te yüzde 16.2’ye gerilemiş. 2009’un eylül ayı sonu itibarıyla sektör ortalaması olan yüzde 5.2’nin altına inerek yüzde 5’te demir atmış.

Hüseyin Aydın bu gelişmeyi yüzünde bir tebessümle “İyi paralar tahsil ettik. Bir kısım müşterinin zaman içinde işi düzeldi, borçlarını ödediler. Bir kısmının verdiği teminatların değeri arttı, onları sattık. Sonunda da bugün gayet iyi noktaya, sektör ortalamasının altına indik” diyor.  Üstelik bunu geçmişten sorunlu kredi stoğu taşıdığımız halde becerebildik. Özel bankalar sorunlu kredilerini varlık yönetim şirketlerine satıp parayı ceplerine koydular. Ancak biz bunu yapamadık çünkü Halkbank 100 liralık alacağını 30-40 liraya sattığı diye eleştirilirdik’ diyor.

‘Kredileri ne kıstık, ne de geri çağırdık’

Aydın kriz döneminde kredileri kısmadıklarını belirterek ‘2008 Eylül ile 2009 Eylül arasında toplam kredilerdeki büyümemiz yüzde 25. Sektörün toplamındaki artış ise yüzde 4. Pazar payımız yüzde 6.6’dan, yüzde 7.8’e çıktı. Aynı dönemde sektörün toplam nakit kredi artışının yüzde 57’sini biz gerçekleştirmişiz. Krize çok likit girdik.

2001 krizi sonrası görev zararı karşılığı bize verilen özel tertip Hazine bonolarının bir bölümünü vadesi geldiğinde paraya çevirip kredi olarak kullandırdık. Üstelik bunu Merkez Bankası’nın faizler düşecek demesine ve bu durumda Hazine kâğıdına yatırımın daha fazla kazandıracağını bildiğimiz halde yaptık” dedi. Halkbank krizin yoğun yaşandığı dönemde tek bir kuruş krediyi de geri çağırmamış. Genel Müdür Hüseyin Aydın’a göre bankalar likiditeleri müsaitse geçici zorlukla karşılaşan müşterilerini kollamak durumundalar. ‘Birimize bir şey olursa, diğerlerimiz de sıkıntıya girer’ diyen Aydın şunları söylüyor:

“Firma iyi. Almanya’ya ihracat yapıyor. Durumu iyi. Ancak küresel kriz patlamış. Almanya zora girmiş. İhracat durmuş. Şimdi bu firma stoğa çalışıyor diye sık boğaz etmenin, sıkıştırmanın anlamı yok. Bu kriz nasıl olsa bitecek ve firma çalışmaya devam edecek”.

Batık krediler elde kaldı

Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, takipteki kredi oranındaki düşüşü geçmişten gelen sorunlu alacak stoğuna rağmen sağladıklarını belirtiyor. Aydın özel bankaların sorunlu kredilerini varlık yönetim şirketlerine sattıklarını belirterek şunları söylüyor:
‘Onlar bunun karşıylığında bir miktar para alıp işi kapattılar ve rahatladılar. Ancak biz bunu yapamadık. Nedeni de Halkbank 100 liralık alacağını 30-40 liraya sattı, alacağının üzerine su içti denecek olmasıydı. Kamuda bazı şeyleri yapmak için zaman geçmesi lazım’.