103 kişinin hayatını kaybettiği 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında sona gelindi.19’u tutuklu 36 sanıklı davada savunmalar tamamlandı, karar saat 17:00'de açıklanacak.
Sincan Ceza İnfaz Kurumu içerisindeki duruşma salonunda görülen 10’uncu grup duruşmasının son gününde sanıklar son savunmalarını verdi. Karar günü, kalan sanıklar Hakan Şahin ve Yakup Şahin’in savunmalarıyla başladı. Daha sonra sanıklar Abdülmuttalip Demir, Abdülhamit Boz, Hüseyin Tunç, Hakan Şahin ve Yakup Şahin’in avukatı Orhan Şahin müvekkilleri hakkında savunma yaptı. Avukat Şahin’in “Ülkede birçok kişiye hata yapıldı. Mahir Çayan, Deniz Gezmiş’e hata yapıldı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şiir okudu diye mahkum edilerek haksızlık yapıldı. Yargılamada haksızlık yapılması muhtemel” demesi üzerine salondaki mağdur aileleri “(Deniz ve Mahir için) Onları ağzına alma” diye bağırdı.
Karaoğlu'nun konumu
Avukat Şahin’in müvekkilleri hakkındaki savunmasının ardından mağdur ailelerin avukatı Eylem Sarıoğlu söz aldı. Sarıoğlu, duruşmanın üçüncü gününde Sanık Yakup Karaoğlu ve Esin Altıntuğ, arasındaki tartışmadan sonra sanık Karaoğlu’nun örgüt üyeliğinden değil yöneticiliğinden ceza almaları yönündeki taleplerini hatırlattı. Sarıoğlu, savcının mütalaasında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’nden ceza istediği Karaoğlu’nun konumunun değiştiğini ekledi. Sanık Esin Altıntuğ, Yakup Karaoğlu ile ilgili “Eşim Hali’in firar ettiği gece Yakup’un onu kaçırdığını söyledi. Zorla evimizde ders yaptırdı misafir getirtti. Yabancı misafirleri gelirdi. Benim evime de getirtmek istedi ama müsaade etmedim. Hiçbir şey yapmamış gibi şimdi yalan söylüyor burada” demişti.
‘Anayasal düzeni bozacak adam değilim’
Mahkeme Başkanı Selfet Giray sanıklardan son sözlerini sordu. Sanık Resul Demir, son savunmasını tekrarladığını ifade ederek, “Ben Anayasal düzeni bozacak adam değilim” diye ekledi. Sanık Mehmedin Baraç, mağdur avukatlarının kendisini Bingöl’de Islah- Der ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını söyleyerek, “Ancak Islah- Der yönündeki Bingöl 2. Ağırceza Mahkemesi’ndeki dava karar bağlandı. Benim dernek içerisinde benim bağlantım olduğuna dair beyanda bulunulmadı. Benim ilişkim olduğuna dair de beyan olmadı” dedi.
Baraç, kendisi hakkında kesin kanıt gösterilmeden suçlama yapıldığını ifade ederek, “Müşteki avukatlarının gerçekten adalet istediğine inanmıyorum” diye ekledi. Baraç, 1,5 yıl önce hakkında talep edilen adli tıp raporunun halen mahkemeye getirilmediğini de hatırlattı: “1,5 yılda adli tıp raporunun gelmemesi cezaevinde sağlık konusunda nasıl sekteye uğradığımın gösterir.”
Sanık Suphi Alpfidan, Türkiye’nin en büyük davasında, en büyük mahkeme salonunda yargılanacağının aklının ucundan geçmeyeceğini söyleyerek, “Kürt’üm. (Yunus Durmaz hakkında) Bu kadar Kürt düşmanı adamın benimle ilişkilendirileceği aklımın ucundan geçmezdi” diye konuştu.
‘ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR’E SIRTINIZI DÖNÜP OTURUYORSUNUZ’
Sanık Yakup Karaoğlu, “Siyasal İslamın temsilcisi olarak gördüğüm AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temsilci olarak bizi görüp, bize baskı uygulanmasını anlayacağınızı umuyorum” dedi. Karaoğlu, Mahkeme Başkanı Giray’a seslenerek, “Sizden ricam bizi burada iş olarak görmeyin. Birçok insan burada bu iş bitsinde gidip uyuyayım, yemek yiyeyim diye düşünüyorlar. Bize kazıyorlar. Sizden rica ediyorum karar vermeden önce vicdanlı düşünün. Arkanızda ‘Adalet mülkün temeli’ yazıyor. Sürekli sırtınızı dönüp oturuyorsunuz. Belki unutmuşsunuzdur” ifadelerin kullandı.
"Ben yaptıklarım için pişmanım"
Sanık Esin Altıntuğ, mahkemeye geldiğinden beri yardımcı olmaya çalıştığını ifade ederek, “Halil İbrahim Durgun’un (Bombacıları Ankara’ya taşıyan kişi) 13 Kasım gecesi yanına gittiğim için pişmanım. Kendisi geberdi gitti. Lekesi benim ve evlatlarımın üzerine kaldı. Yaptığı hiçbir işten haberim yoktu. Yunus Durmaz’ın (IŞİD’in Gaziantep emiri) eşi olaydan sonra 5 ay boyunca kaçtı. Yakalandı 4 yıl 2 ay ceza aldı. Ben yaptıklarım için pişmanım. Beraatımı istiyorum” dedi.
Karar 17:00'de açıklanacak
Gar katliamı davasında sanıkların son sözlerinin ardından mahkeme heyeti kararını açıklamak için ara verdi. Sanıklar hakkındaki karar saat 17.00’de açıklanacak.
Ne olmuştu?
10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenmesi planlanan "Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi" öncesinde IŞİD tarafından düzenlenen saldırı sonucu 103 kişi hayatını kaybetti.
İlk duruşması 7 Kasım 2016'da yapılan davada bugüne kadar 54 celse görüldü.
Cumhuriyet savcısının 12 Haziran'da sunduğu mütalaada, saldırının terör örgütü IŞİD adına gerçekleştirildiğine dikkati çekilerek, sanıklardan Abdülmutalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç'un, "anayasal düzeni ihlal" suçundan birer, "100 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
Söz konusu sanıklar için ayrıca 20'si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan da ayrı ayrı 11 bin 730'ar yıl hapis cezası istenmişti.