1 Mayıs 2014 Emek ve Dayanışma Günü'nde "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet ve Kamu Malına Zarar Vermek" iddiasıyla 1,5 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan DİSK, KESK, TMMOB VE TTB yöneticilerinin yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, Turk Mühendis ve Mimar Odaları (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Ahmet Özdemir Aktan ve DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu sanık olarak yargılandıkları 1 Mayıs davasında ilk defa hakim karşısına çıktı.
Duruşmayı çok sayıda akademisyen, uluslararası sendikaların temsilcileri, işçi sendikaları temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin üyeleri ve siyasi partilerin temsilcileri izledi.
Duruşma salonu küçük ve yetersiz olduğundan 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonunda görülen duruşma iddianamenin okunmasıyla başladı. Yaklaşık 50 avukatın savunma yaptığı duruşmada sanıklar yazılı savunmalarını mahkemeye sundu. 17 sayfalık yazılı savunmasını mahkemeye sunduktan sonra söz alan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs günü Taksim Meydanı'na çıkıp çelenk koyamadıklarını ifade etti. Kani Beko, "Demokratik ve sosyal hukuk devletinde hiç kimsenin yasalardan doğan haklarını kullanmasını engelleyemeyeceklerini yöneticiler bilmiyorlar mı?" diye sordu.
'Taksim'i yasaklamak uluslararası sözleşmelere aykırı'
KESK Genel Başkanı Lami Özgen ise, Taksim'i yasaklamanın AİHM ve uluslararası sözleşmelere haykırı olduğuna işaret ederken 1 Mayıs'ın dava konusu yapılamayacağını ve bundan dolayı davanın hükümdüz olduğunu söyledi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı'da yaptığı savunmasında 2015 yılında da 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlayacaklarını belirtti.
Sanıklardan TTB Merkez Konseyi Başkanı Ahmet Özdemir Aktan, yazılı olarak verdiği savunmasının ardından sözlü olarak kısaca yaptığı savunmasında 1 Mayıs 2014 tarihinde polisin biber gazı kulllandığına vurgu yaptı. A.Ö. Aktan, "Biz hekimler sağlık sisteminin özelliştirilmesi, kamudan özele kaynak aktarımı, tıp fakültelerinin sorunları, hekim ve hasta hakları ve daha birçok konuda özellikle biber gazının kimyasal silah olarak kabul edilip kullanılmaması berektiğini halkımıza anlatmak adına meslektaşlarımızla birlikte 1 Mayıs'ta Taksim'de bulunmak istedik"dedi. Ahmet Özdemir Aktan, bir ülke de diktatörlük varsa orada sağlıktan bahsedilemez diyerek sözlerine ekledi.
'Neden size gaz sıktılar?'
Hakim Berrin Lale Şenoymak, savunmasının ardından Ahmet Özdemir Aktan'a "Neden size gaz sıktılar?" diye sordu. Aktan ise özgürlüklerden rahatsız oluyorlar diye yanıt verdi.
Yargılanan tek kadın sanık olan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu'da savunmasında 1 Mayıs'ın neden Taksim'de kutlanmak istenmesini anlattı. Çerkezoğlu, "Evet biz 1 Mayıs'ta Taksim'e çağrı yaptık. Bu karar ve bu irade ülkemizde kurulmak istenen padişahlık düzenine teslim olmama irademizdir. Bu irade 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıs'larında yitirdiğimiz arkadaşlarımızın anısına sahip çıkma kararlılığıdır" dedi.
Arzu Çerkezoğlu, Taksim Meydanı'nın İstanbul Valiliği tarafından kent yaşamını olumsuz etkilemesin diye yasak konulduğuna işaret etti. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, 7 Haziran 2007 tarihinde dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Atatürk Havalimanında yaptığı mitingi hatırlatarak, miting nedeniyle E-5 trafiğinin kitlendiğini, havalimanı giriş- çıkışlarının uzun süre kapandığını belirtti.
Çerkezoğlu, Hakim Şenoymak'a havalimanının valilikçe tanımlanmış miting alanlarından olup olmadığını ve mitingin polis tarafından neden dağıtılmadığını sordu.
Ayrıca Arzu Çerkezoğlu, savunmasında dönemin başbakanı R.T. Erdoğan'ın 22 Nisan 2008 tarihinde AKP meclis toplantısında yaptığı konuşmadan da bir kesit sundu.
Çerkezoğlu, aynen okuyorum diyerek, dönemin başbakanının sözlerini şöyle aktardı: "Taksim'de yapacağız diye dayatıldığında mülki idare olumsuz bakmaz. Niye bakmaz? Çünkü bugün bu böyle başladığı zaman, yarın bunun arkası farklı bir şekilde gelir. Ayakların başları yönettiği bir yerde kıyamet kopar."
Sanık avukatlarından Oya Meriç Eyüboğlu, Metin İriz ve Nurten Çağlar Yakış tüm katılan avukatlar adına ortak savunma yaptı.
Duruşmanın sonunda Mahkeme, sanıklar ve sanık avukatlarının ayrı ayrı sunmuş oldukları savunma dilekçelerinin ayrıntılı olarak incelenmesine, katılan sanık avukatlarının sayı olarak çok olamsı nedeniyle gelecek duruşmanın daha büyük bir salonda yapılması için İdari İşler Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına hükmetti. Duruşma 23 Mart 2015 tarihine ertelendi.