Almanya-ABD ilişkilerinde gerilime yol açan çifte ajan iddiası basında geniş yer buluyor. Alman dış istihbaratı içindeki casusluk skandalına dair Frankurter Runkschau gazetesinin yorumu şöyle;
“Bu kez Federal Alman hükümeti, Alman Dış İstihbarat Servisi'nin (BND) ABD'de casusluk yapmasını istiyor. Bu Amerikalıları şoke edecektir! Yakın işbirliği içerisinde olan iki teşkilat, birbirleri hakkında her şeyi bildikleri halde, birbirini denetliyor. Edward Snowden sağ olsun, sıradan vatandaşların da ABD Ulusal Güvenlik Kurumu NSA'in merceğine takılabildiğini biliyoruz. Skandal, bu konuda Alman hükümetinin hiçbir şey yapmıyor oluşu. BND'ye casusluk talimatı vermek sadece Alman kamuoyuna verilen bir tür sakinleştirici. Bu sakinleştiricinin de ‘Artık yeter!' mesajı vermesi gerekiyor. Ya da gerçekten Amerikalıları kızdırmak mı istiyorlar? O zaman çağrımızı tekrarlıyoruz: Edward Snowden'ı Almanya'ya getirin!”
Almanya'da altyapı giderlerinin karşılanması için Almanya Ulaştırma Bakanı Alexander Dobrindt'in getirdiği öneri Alman basınında geniş yer buluyor. Dobrindt'in önerisine göre, geçiş ücretleri Almanya'da tüm karayolları ağı için geçerli olacak. Buna karşılık Alman sürücülere ek mali yük oluşmaması için motorlu taşıtlar vergisinde indirime gidilecek. Süddeutsche Zeitung gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle:
“Gerçekten sadece yabancılar ödesin diye, gelecekte yerel otomobil sürücülerine posta yoluyla milyonlarca vinyet ulaştırılacak. Geçiş ücretleri için motorlu taşıtlar vergisinin de yeniden reformdan geçirilmesi, ayrıca çok sıkı kontroller gerekiyor. Zira istismar ve usulsüzlük girişimi tehlikesi çok yüksek. İşte Almanya'nın altyapı sorunlarını zerrece değiştirmeyecek dev bir bürokrasi heykeli böyle oluşuyor. Üstüne üstlük Dobrindt'in şansı yaver gitmezse yabancılardan toplanacağını söylediği otoyol ücretini bile bir araya getiremez ki bu gerçekten de çok trajik olur.”
Federal Alman hükümeti, 2014 Uyuşturucu ve Bağımlılık Raporu'nu açıkladı. Berliner Zeitung gazetesi raporun sonuçlarını değerlendiriyor:
“Çocuklar ve gençler arasında sigara, Hint keneviri ve alkol içenlerin sayısı giderek azalıyor. Daha 2001 yılında 12 ila 17 yaş arasındakilerin yaklaşık dörtte biri sigara içiyordu. Bugün ise bu oran sadece on kişide bir. Etkileyici olan arada bir Hint keneviri içen gençlerin sayısının da 2001'e oranla neredeyse yarı yarıya düşmüş olması. Görünen o ki gençler yasal ve yasal olmayan uyuşturucular konusunda ebeveynlerin düşündüğünden daha fazla kişisel kontrole sahip. Ancak buna yasaklar yoluyla ulaşmak mümkün değil. Bunun için gençleri sabırla bilinçlendirmek gerekiyor.”
Nürnberger Nachrichten gazetesinde ise aylardır çözülemeyen Ukrayna krizine dair bir yorum öne çıkıyor;
“Ülke, şu anda içinde bulunduğu krizden önce de AB ve Rusya yönünde bölünmüş bir topluma sahipti. Hâlihazırdaki ağır askeri müdahaleyle çatlak, doldurulması güç bir çukura dönüştü. Ve Poroşenko da bu çukuru, askerleriyle dolduramayacak. Hatta öyle ki Poroşenko'nun Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü koruma hedefi ki her ne kadar artık buna Rusya'nın uluslararası hukuka aykırı şekilde ilhak ettiği Kırım dâhil olmasa da, bu sayede uzun vadede yarardan çok zarara yol açacak duruma gelebilir.”