Gündem
Deutsche Welle

06.05.2014 - Alman basınından özetler

Ukrayna’daki kriz, Rusya Devlet Başkanı Putin’in izlediği siyaset, AGİT gözlemcilerinin rehin alınması ve Portekiz'in Euro kurtarma şemsiyesinden çıkma kararı Alman gazetelerinin yorum sütunlarında öne çıkan konular.

06 Mayıs 2014 00:56


İlk seçtiğimiz yorum, Frankfurter Allgemeine Zeitung adlı gazeteden:

"Hem diplomasi sahnesi hem de Doğu Ukrayna’daki gelişmeler, her geçen gün biraz daha Eski Yugoslavya’da yaşananları andırıyor. Sırpların 90’ların başında defalarca ateşkesi kabul edip, aynı zamanda çatışmaları alevlendirdiğini hatırlayan var mı? Moskova’nın Ukrayna toplumunda sosyal konularda, kültürel ve tarihsel kimlikler konusunda krizleri tetiklediğini, manipülasyon yaptığını ve bu yolla resmen olmasa Ukrayna’ya karşı bir savaşın içinde olduğunu unutmamak gerek. Şiddet arttıkça, toplum içinde henüz aşılabilecek ayrılıkların uçurumlara ve düşmanlığa dönüşmesi ve Ukrayna devletini içinden parçalayacak bir tehlike haline gelmesi ihtimali büyüyecektir. Ve bu sadece Ukrayna için bir trajedi değildir."

Batı ülkeleri ve Rusya arasındaki Ukrayna krizi sürüyor. ABD ve AB, kriz nedeniyle Rusya’ya yaptırımlar uygularken, Stuttgarter Zeitung Rusya Devlet Başkanı Putin’in izlediği siyasete ilişkin şu yorumu sunuyor okurlarına:

"Putin, ekonominin ülkesinin zayıf noktalarından biri olduğunu biliyor. Gerçekten de küreselleşme nedeniyle, Rusya’nın Batı’ya olan bağımlılığı, Batı’nın Rusya’ya olan bağımlılığından daha büyük. İlla yaptırımları daha da sertleştirmeye, tehditler savurmaya gerek yok. Zaten bu, Putin ve özellikle de Rus halkında ters tepkiye yol açacaktır. Aslında belli bazı konularda yeni ayarlar yapmak, ama bunu yaparken de ödün vermemek yetecektir. Putin etrafındaki oligarşik zümreye bağımlı. Bu süper zenginler ise, servetlerini Avrupa’da tutuyorlar, alışverişlerini Batı’dan aldıkları kredi kartları ile ödüyorlar, tatillerini Akdeniz kıyılarında geçiriyorlar, hatta bazıları tüm yıl sahil beldelerinde. Bu kesim Putin’den uzaklaştığı takdirde, Kremlin hükümdarı kısa sürede ciddi sorunlarla karşılaşacaktır."

Rusya yanlısı ayrılıkçılar tarafından Ukrayna’nın doğusunda rehin alınan ve "NATO casusu" olarak nitelendirilen AGİT gözlemcileri haftasonunda serbest bırakıldı. AGİT’in bölgedeki rolü konusunda Frankfurter Rundschau şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Gözlemcilerin misyonu sırasında hata yapılıp yapılmadığının gözden geçirilmesi doğru bir adım olacaktır. Ancak tam da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın köktenci komplo teorilerine alet edilmesi kabul edilemez. Misyonu herhangi bir delil olmadan casusluk töhmeti altında bırakmak barışa yardımcı olmaz. Gözlem mekanizmasını Ukrayna’nın aldatma manevrası olarak damgalamak da Rusya ile uzlaşmaya destek olmaz. Soğuk Savaş’ın yaralarının sarılması amacıyla oluşturulan AGİT’in ve işleyişinin, tarafların karşı karşıya gelmesini engelleyebilecek kurumsallaşmış bir yöntem olduğunu unutmamak gerek. NATO genel sekreterleri ve başkaları, yeni yeni ürkütücü senaryolar peşinde koşarken, gerçekten uzlaşma isteyenlerin böyle bir mekanizmaya gözleri gibi bakmaları gerek.“

Portekiz mayıs ayında Euro kurtarma şemsiyesinden çıkmaya hazırlanıyor. Lüneburg’da çıkan Landeszeitung konuya ilişkin şöyle bir yorumda bulunuyor:

"Portekiz kurtarma şemsiyesini kapatıyor. Ancak bu, krizle boğuşan ülkenin güneşin tadını çıkarabileceği anlamına gelmiyor. Portekiz, Euro Bölgesi’ndeki kriz yönetiminin meyvelerini topluyor, aynı İspanya ve İrlanda gibi. Şu anki tablo, özellikle Hedge Fon yöneticilerine karşı aldığı önlemlerle Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin eseri. Ukrayna krizine ve ülkelerin reformlar konusunda bir süreklilik sergilememesine rağmen, kıtadaki en büyük tehdit yüksek işsizlik. Tüm bir kuşağın iş bulamaması ve gelecek perspektifinden yoksun kalması, Avrupa projesi ve demokrasi için büyük bir kayıp anlamına gelecektir."

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle