1955’ten 1995’e Türkiye’de üretim ortamını 1980’lerde dolaşımda olan nesneler aracılığıyla inceleyen Tek ve Çok sergisi, SALT Galata’daki ilk sunumun ardından genişletilen içeriğiyle Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açıldı.
236
SALT, 1980’ler Türkiye’sine dair uzun soluklu araştırmalarının bir çıktısı niteliğindeki Tek ve Çok sergisini, İstanbul’dan sonra başkentte incelemeye açıyor. 2016 sonbaharında SALT Galata’da düzenlenen sergi, Çankaya Belediyesi’nin iş birliğiyle Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde (ÇSM), genişletilen bir içerikle sunuluyor.
336
Eşyanın üretimi ve dolaşımına yönelik, araştırma temelli bir sergi olan Tek ve Çok, Türkiye’de 1955-95 dönemini, adım adım gerçekleştirilen sanayileşme ve uzantısındaki tasfiyenin meydana getirdiği nesneler aracılığıyla ele alır.
436
Endüstri ürünlerinin ilk kez geniş bir alıcı kitlesiyle buluştuğu 80’lerde dolaşımda olan nesnelerden derlenen seçki, dönemin üretim ortamını bağımsız hikâyelerle inceler.
536
Türkiye’de 80’lerin ortasında karma ekonomiden serbest ekonomiye geçilmesiyle üreticiler, devletin kota sistemine tabi olmaksızın dövizle alışveriş hakkına sahip oldu. Ekonomideki bu yenilik, özel sektörde 50’lerde ivme kazanan sanayileşmenin altyapısını tamamlar nitelikteydi.
636
Devlet, yerli sanayinin yabancı müşteriye hizmet sağlayacağı ve uluslararası rekabete dâhil olacağı bir planı devreye sokmuştu. Beraberinde büyümeyi getiren çıkış, günlük hayata, sürekli artan bir ürün yelpazesiyle tercüme edildi ve ülkenin büyücek şehirlerinde öbeklenen, görünüşte ve maddede küresel bir Türkiye yarattı.
736
Hızlı geçiş sürecinin kilit noktaları büyücek şehirlerdi; el ve makine işleri, yerel ve küresel markalar, lüks ve mütevazı hayat tarzları eş zamanlı olarak bir aradaydı. Üstelik, gelişen iletişim imkânları sayesinde uluslararası olan hakkında izlenim edinmek işten değildi.
836
Anında yayılan bolluk ve refah görüntüleri, kısa vadede hayat tarzında terfi vaadine evrildi. Vaadin olanaklara dönüştürülmesi çok çeşitli biçimlerde gerçekleşse de, döneme dair çalışma ve anlatımlar genellikle toplumsal bir ikiliğe dayandırıldı.
936
Tek ve Çok, söz konusu tarihi, toplumun erişimine açık maddi kültürün izinde araştırır. Otomotiv, beyaz eşya, mobilya, oyuncak, kırtasiye, giyim, tekstil, gıda, züccaciye ve temizlik endüstrilerinden nesne ve hikâyeleri bir araya getiren sergi, döneme ilişkin bilginin yenilenmesi ve çeşitlenmesini amaçlar.
1036
Ayrıca, biricik olana yönelik taze bir merakın filizlendiği sanat ve moda ortamından alıntılarla bu yeni dalgalanmanın kültür ekonomisindeki etkilerini örneklendirir. ÇSM sunumu için, 1990’da Ankara ve İstanbul’da düzenlenmiş olan Büyük Sergi 2’den seçilen, Nur Koçak’ın Vitrinler III ve Vitrinler IV (1990) işleri, endüstriyel ile biricik’in buluştuğu bir durum yaratır. Bedri Baykam’ın This has been done before (1987) işiyse, dönemin modern sanat tartışmalarında, yaratıcılığın yalnızca Batı kaynaklı olabileceği anlayışına karşı bir eleştiri niteliğindedir.
1136
Tek ve Çok sergisinin araştırma ve anlatımı, özgün kopyalar kavramı etrafında yapılandırıldı. Alışıldık beklenti, bir öncekinin fikrini geliştirmek yerine dâhiyane buluşlar yapmak yönündedir. Sergi, bu refleksten sıyrılarak Türkiye’deki üretim tarihine başka bir açıdan bakmayı önerir.
1236
Montaj sanayisinin ilk yıllarından telifsiz taklitlerin cirit attığı günümüze, kopya olarak damgalananlar ekonomik ve entelektüel açılardan zan altındadır. Tek ve Çok, kullanıcıları eşyayı başlı başına değerlendirmeye, koşullara özgü icatları teşhis etmeye ve hiçbir yeniliğin öncülsüz olmadığı dünyamızda bir öğrenme tavrı olarak kopyayı incelemeye davet eder.
1336
Tek ve Çok süresince, serginin araştırdığı konuların kamuya açık katılımla tartışılabileceği birer konuşma ve atölye ile gösterimler ve sergi turlarından oluşan bir dizi program gerçekleştirilecek. Sergi mekânında yer alan ve ev içi ürün çizimlerini içeren masa, izleyicilere kendi özgün kopyalarını üretme imkânı sunacak. SALT Galata sunumu kapsamındaki “Çoklukta Tekillik” atölyesinde katılımcı öğrenci ve akademisyenlerce yürütülen dönem araştırmasıysa, Ankara’da yapılacak yeni bir atölye çalışmasıyla geliştirilecek.
1436
Tek ve Çok sergi içeriği, iş birlikçi kurumlar, profesyoneller, danışmanlar, akademisyenler ve öğrencilerin zengin katkılarıyla bir araya getirilmiştir.