21 yıldır dinmeyen acı; Srebrenitsa...

11 Temmuz 2016 15:04

112

Srebrenitsa katliamında hayatını kaybeden 127 kurbanın cenazelerini taşıyan konvoy, 11 Temmuz'da cenaze töreninin düzenleneceği Potoçari'ye geldi. Sabah saatlerinde Visoko'dan yola çıkan ve başkent Saraybosna'dan geçen konvoy, Potoçari'de kurban yakınları tarafından karşılandı.

212

Tırdaki tabutlar, buradaki Saraybosnalılar tarafından savaş esnasında Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde görev yapan Hollandalı askerlerin üs olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasına yerleştirildi. Tabutların eski fabrikaya taşınması sırasında duygusal anlar yaşandı. Srebrenitsa'da oğullarını, eşlerini, babalarını ve kardeşlerini kaybeden kurban yakınları tabutlara sarılarak, gözyaşı döktü, dualar okudu.

312

Yarına kadar fabrikada bekletilecek tabutlar, daha sonra cenazelerin defnedileceği Potoçari Anıt Mezarlığı'na taşınacak. Bu yıl defnedilecek 127 kurbanın 12'sinin öldürüldüğünde 18 yaşından küçük olduğu, en genç kurbanın 14 yaşındaki Avdija Memic ve en yaşlısının ise 77 yaşındaki Mustafa Hadzovic olduğu açıklanmıştı.

412

512

612

Srebrenitsa Katliamı, 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı'nda Srpska Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında, Temmuz 1995 yaşandı. En az 8 bin 372 Boşnak, Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde General Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Sırp ordusu tarafından katledildi. Katliamda birçok kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü belgelerle kanıtlanmıştır. Sırp ordusunun dışında katliama "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır. Srebrenitsa katliamı II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması ve Avrupa'daki hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırım olması açısından da önemlidir.

712

Yugoslavya'nın çöküşü üzerine 1992 yılında Sırpların Bosna'da başlattıkları soykırımın ardından bölgeye zoraki olarak müdahale eden Birleşmiş Milletleri'nin güvenli bölge ilan edilen 6 bölge arasında Srebrenitsa da bulunmaktaydı. Savaştan önce nüfusu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen göçlerle 60 bin civarına gelmişti. Artık Srebrenitsa 'açlık' ve 'hastalıklar' ile mücadele eden bir yere dönüşmüştü. Üstelik Boşnakların ellerindeki silahlar da BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı.

812

1992 Bosna Savaşı'ndan sonra Sırbistan, Bosna-Hersek'in stratejik alanı haline geldi. Özellikle ülkenin doğu tarafı Avrupa Birliği tarafından Yasak Bölge ilan edildi. Bu bölge içinde Sırbistan'ın o zamanki başkenti Srebrenitsa da vardı. Bu da Bosna Hersek Silahlı Kuvvetleri için bir fırsat olarak değerlendirildi. Ayrıca Bosna Hersek'in bütün maddi varlığı olan en büyük maden ocakları da ülkenin tek geçim kaynağıydı. Bu da Sırplar için bir araç olarak değerlendirildi. Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu ve Sırp zulmüne karşı yetersiz imkânlarla karşı koymaya çalışan Srebrenitsa'nın Tanjarz Kırsalı'nda tam 10.000 kişiyi esir alan askeri grup Ratko Mladiç'in emriyle esirleri öldürmeye başladı.

912

5 gün süren katliamda 8.300 kişi yaşamını yitirirken 2.700 kişi serbest bırakıldı. Şehit edilen 8.300 kişinin cesetleri parçalanıp iskeletleri çıkarttırıldı ve bu cesetler krematoryumda yakıldıktan sonra Lahey Mezarlığı'na gömüldü. 11 Temmuz 1995 günü Sırp General Ratko Mladiç silahlarından arındırılmış kente zorlanmadan girdi. Boşnaklar çocuk ve kadın demeden katledildi.

1012

Sırp askerler cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye cesetleri parçalayarak sayıları 64'ü bulan toplu mezarlara gömdüler. Cesetlerin toplu mezarlara Sırp askerler tarafından toplu mezarlara ‘teşhis edilmesini’ engellemek için gömüldüğü iade edilmişti. Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi tarafından Srebrenitsa Soykırımı'ndan dolayı aranan, yargılanan ve mahkum olan üst subaylar ve siyasilerin arasında, Momcilo Krajisnik, Bilyana Plavsiç, Ratko Mladiç ve Zdravko Tolimir gibi isimler bulunuyor.

1112

Bosna'daki savaş sırasında, BM'nin ‘güvenli bölge’ ilan ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995'te Ratko Miladiç'e bağlı Sırp birlikleri tarafından işgal edildi. İşgal üzerine BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplar'a teslim edildi.

1212

Otobüs ve kamyonlara bindirilen Boşnaklar'dan 8 bin 372'si götürüldükleri ormanlık alanlarda, fabrikalarda, depolarda katledildi. Katledilenlerin cenazeleri, ülkedeki çeşitli toplu mezarlara gömüldü.