Spor yazarları, Galatasaray-Alanyaspor maçını değerlendirdi: "Terim'in takımının en yetenekli adamı Morutan'a iki lig maçı üst üste ikinci 45 dakikayı göstermemesi düşündürücü"
Spor yazarları, Galatasaray'ın Alanyaspor'a 1-0 mağlup olduğu karşılaşmayı köşelerinde değerlendirdiler. . Yazıların tamamını, yazarların isimlerinin yanında yazılı olan gazeteyi satın alarak ya da kendi internet sitelerinden okuyabilirsiniz.
20 Eylül 2021 09:03
112
Spor yazarları, Galatasaray-Alanyaspor maçını değerlendirdi: "Terim'in takımının en yetenekli adamı Morutan'a iki lig maçı üst üste ikinci 45 dakikayı göstermemesi düşündürücü"
212
OSMAN ŞENHER/MİLLİYET: Lazio maçında Galatasaray yenilseydi bile oynadığı futbola herkes saygı gösterecekti ve gösterdi de... Ama dün, Alanyaspor karşısındaki futbola hiç kimse saygı göstermez, çatır çatır da eleştirir. Halil Dervişoğlu hepimizin hayran olduğu bir futbolcu... Çocuğa ilk yarı bir tane top gelmedi. Lazio maçının kahramanları Taylan, Berkan, Cicaldau etkili olamadılar. Hele sağ bekte Yedlin... Kendisi İngiltere’de oynadı, harika sağ bek diye transfer edildi, sonunda tribünlerin protestosuyla sahadan çıktı. Valla bilemiyorum, perşembe akşamı oynanan futbolla dünkü futbol, yüzde yüz farklı. Futbolcuların birbirlerine alışması için zaman lazımsa da, bunun problem olmaması gerek. Alanyasporlu Candeias gol vuruşu yapıyor. Top Muslera’dan sekip geri geliyor, Portekizli isim bir daha vurup golünü atıyor. Orada sarı-kırmızılılardan kimse yok. Ömer Bayram, o pozisyonda Candeias’a vurdurmaması gerekirdi.
312
OSMAN ŞENHER/MİLLİYET: Luyindama o kadar çok hata yapıyor ki, ayağındaki topu her an kaptırabilir. Tekniği iyi bir futbolcu olmamasına rağmen, hâlâ savunmada çalım yapmaya çalışıyor. Takımının canını bundan önce de yaktı, bundan sonra da çok yakar. Morutan, iyi oynar, kötü oynar. Sakat değilse şayet, her durumda bu Feghouli’den daha çok takıma katkı sağlar. Feghouli gibi uzun zamandır oynamayan iyi bir futbolcunun, bu maçı tek başına çevirmesi lazım. Ayağına gelen topu tutamıyor, verdiği paslar yerini bulmuyor, yaptığı ortalar ise taca çıkıyor. Olmaz! Fatih Terim, Cezayirli oyuncu için artık ısrar etmemeli.
412
ALİ GÜLTİKEN/SABAH: Fatih hocanın kafasındaki oyun düşüncesi, iç sahada baskı yapan, rakibini kendi yarı alanına hapseden, oyunu tehlikeli bölgede uygulamak isteyen bir sistem. Ama sahada işler öyle gitmiyor. G.Saray rakip sahada kalmakta, çabuk oynamakta zorlanıyor ve istediği tempoyu yakalayıp rakibi hataya zorlayamıyor. Bazen orta alan oyuncularının daha çok inisiyatif almaları gerekir. Daha çok ceza sahasına girmeleri, bu bölgede yaratıcılıklarını kullanması gerekir. Ceza sahası yakınından şutu da zorlamaları gerekir. Yine olmuyorsa kanat bekleri devreye girer. G.Saray, başlayanıyla bitireniyle bunları yapmaya çalışıyor ama icra anlamında hedeflenenin gerisinde. Bir de işin içine bu sezon bir türlü çözülemeyen savunma zafiyetleri de eklenince G.Saray istediğini alamıyor. G.Saray bu kadrosuyla daha iyi işleri mutlaka yapar ama oyuncuların da bu işin daha çok farkında olması lazım. Reaksiyon vermesi gereken birçok futbolcu henüz sorumlulukları tam almış değil. Bu da G.Saray'ı sürekli yeni arayışlara itiyor.
512
ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Galatasaray, Alanya ceza alanına “Hoş geldin”e gittiğinde 20’li dakikalar gelmişti. O dakikaya kadar çalıp, oynamaya çalışan, ancak hücum alanlarında özellikle Diedhiou‘nun ağır ve kişisel görüntüsü ile etkili olamayan Alanyaspor daha fazla öne çıkan, daha fazla göze takılan takımdı. Galatasaray tam 15 korner attı. Mustafa‘nın auta giden bir kafa vuruşu dışında kornerlerin tamamını Alanya‘nın uzunları topladı. Awaziem, Milunoviç ve önlerinde Fatih Aksoy her kornere vurdular. Fatih Aksoy sahanın kralıydı. Babacar oyuna girdikten sonra Alanya hücumları toparlandı.
612
ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: İnanamadığım şu oldu; Alanya golünde Borja topu sol kenardan kesti, top tam 50 metre Galatasaray kalesine paralel geldi, Ömer dahil, tek adam 50 metreden gelen topa müdahale edemedi ve Candieas golü attı. Candieas golünde Muslera için üzüldüm. Candeias‘ın ilk vuruşunu mucize ötesi çıkardı. Dönen topta Galatasaray savunması bir daha uyuyunca Candieas‘ın ikinci vuruşu gol oldu. Futbolun dünü yok, bugünü var. Dün Lazio maçında alkış yağmuruna tutanlar, üç gün sonra bir yanlış pas için oyuncusunu yuhalayabiliyor. Yorgunluk diyenlere hiç katılmam... Galatasaray maçın başında olup, sonunda olmasa “yorgunluk” derdim. Galatasaray maçın başında da yoktu, sonunda da...
712
LEVENT TÜZEMEN/SABAH: Lazio galibiyetinden sonra futbolculara ödül olarak Luyindama-Marcao değişikliği dışında kadroyu bozmayan Terim'in maalesef bu düşüncesi başarıyı getirmedi. Halil, Kerem, Morutan gibi oyuncularda yorgunluk vardı. Sağ stoper olarak Nelsson oynamasına rağmen Luyindama ile uyumlu bir birliktelik kuramadı. Çünkü Luyindama'nın bireysel becerisi ile kafasına göre oynaması, G.Saray'ın savunmadan hücuma etkili toplarla çıkmasını engelledi. Terim'in maçtan sonra "Keşke rotasyon yapsaydım" sözünü doğru bulmuyorum. Bence yapmayı düşündü ama Antalya maçında Sergen Yalçın'ın yaptığı rotasyondan etkilenip, bu fikirden vazgeçti. Beşiktaş'ta oyuna giren oyuncular, sonuca katkı yaparken G.Saray'da ikinci yarı forma şansı bulan Feghouli, Emre Kılınç ve Mohamed G.Saray'ın durgun ve etkisiz oyununu yukarı çekemedi.
812
LEVENT TÜZEMEN/SABAH: Özellikle taraftarın çok top kaybı yapan Yedlin'e tepki göstermesi, Terim'i maalesef yanlış bir değişikliğe götürdü. Van Aanholt'u sağa alıp yerine Ömer Bayram'ı koyması G.Saray'a zarar verdi. Oysa Hollandalı, sol bekte etkili oynuyor ve hücuma dengeli çıkıyordu. Bence Terim, Aanholt'un yerini değiştirmeyip sağa Alpaslan'ı almayı düşünmeliydi. Savruk bir oyuncu olan Ömer Bayram, Candeias'ın golünde kademeye girmekte geç kaldı, önünden geçen topu ıskaladı. Feghouli'nin haline çok şaşırdım, yürüyecek mecali bile yoktu. Sanki bir şeyleri protesto eder gibi oynadı.
912
SERKAN KORKMAZ/FOTOMAÇ: Trabzon'da iki gol bulup sakatlanarak çıkan, Lazio maçındaki oyunuyla alkış alan Emre Kılınç'ı, Kerem'in yerine ilk 11'de bekliyordum ama Lazio'yu yenen takım bozulmamıştı. Galatasaray, ilk yarıda birkaç zayıf deneme dışında rakip kalede tehlike yaratamadı. Hoca, ilk kez Luyindama'yı solda, Nelsson'uysa sağda oynatarak mesajını verdi; "Luyindama, Marcao gelince yanımda oturur". Lazio maçında bazı otoritelerin ilk 11'de beklediği Diagne, on günde üçüncü golcülüğe düşüp sosyal medyada saçmalayınca kadro dışı kaldı. Diagne'yi bir daha sarı kırmızlı formayla oynarken göremeyebiliriz. Bu yeni takımın sorunlarının ne olduğu kişiden kişiye değişir fakat çözümün Babel'i yuhalamakla gelmeyeceği kesin.
1012
MEHMET DEMİRKOL/FANATİK: Marcao’nun olağanüstü bir stoper olduğunu iddia etmiyorum. Ancak Galatasaray’ın orta saha havuzunun -geçen haftaki karşılama oyunları dışında- oyuna hükmetmesi gerektiği maçlarda yerine konulamaz bir önemi var. Marcao temiz ayaklı. Tek pasla rakip ön alan baskı denemelerini anlamsız kılabiliyor. Rakip de bu konuda güvenini kaybediyor. Marcao’nun bir dipling ve bir pasla yapabildiğini Galatasaray 5-6 kişiyle pasla yapmaya çalışıyor. Ve Taylan&Berkan ikilisi her ne kadar çok iyi niyetli işler yapsa da eksik kalıyorlar. Bu çerçevede dün Davidson ve Efecan’ın yıpratıcılığını iyi kullanan Bülent Korkmaz, Galatasaray’ın oyun kurmakta yaşadığı zorluğu iyi kullandı diyebiliriz.
1112
BÜLENT TİMURLENK/SABAH: Halil top ayağına geldiğinde heyecan veren bir yetenek ama kendisi hâlâ futbolun sadece top takımındayken oynandığını sanıyor. Top rakipteyken eli belinde 35'lik santrfora bağlayan Halil kenara gelecek kadar kötüydü ama Terim'in takımının en yetenekli adamı Morutan'a iki lig maçı üst üste ikinci 45 dakikayı göstermemesi düşündürücü… Süper Lig'de acı bir gerçek var. Genç futbolcu romantizmiyle sabahı edebilirsiniz ama realizm diyor ki; orta sahası iki Türk olan, oyunun iki tarafını da oynamakta zorlanır. G.Saray, kulübeden gelen, hazır olmayan ve hiç hazır olmayacak gibi duranlardan katkı alamazken, Alanya ilk yarı direğe attığı topu ikinci yarıda gol yaptı… G.Saray adına düşünülmesi gereken: "Atamayana atarlar" dedirtecek bir 90 dakika bile değildi… Son 15 günde Morutan'ın kanattan 10 numaraya geçmesi, soyadındaki "s" vurgusu kadar tartışılmadı… Bunun garipliği, skorun sürprizliğinden büyük...