Sabah yazarından Kemal Başar'ın yeni kitabı “Milletin Tiyatrosundayım Sanmıştım Meğer Devletin Tiyatrosundaymışım”a: Dik başlı, yırtıcı ve açık sözlü yönünü ortaya koymaktan geri kalmıyor

Sabah Gazetesi Köşe Yazarı İlker Gezici, oyuncu yönetmen Kemal Başar'ın, “Milletin Tiyatrosundayım Sanmıştım Meğer Devletin Tiyatrosundaymışım” adlı kitabını değerlendirdi. Gezici, Başar’ın kitabında “tiyatro dünyasında dönen tezgâhları, faşizanlığı ve kirli oyunları” anlattığını yazdı. Gezici, Kemal Başar’ın; Cüneyt Gökçer, Bozkurt Kuruç ve Lemi Bilgin gibi efsanevi isimleri yerden yere vurduğunu söyledi. Gezici, Başar’ın “Cüneyt Gökçer yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda tam 25 sene faşistçe yönetim sergilendi, önemli roller sadece yakın çevrelerine dağıtıldı, kurumda iç barış bozuldu, karşı koyanlar acımasızca sürüldü, turnelere gönderilip maaşları kesildi. Gökçer'in yönetim anlayışı yüzünden oyuncular alkol batağına düştü” cümlelerini belirtti.

06 Eylül 2022 08:19

18

SABAH YAZARINDAN KEMAL BAŞAR’IN YENİ KİTABI ‘’MİLLETİN TİYATROSUNDAYIM SANMIŞTIM MEĞER DEVLETİN TİYATROSUNDAYMIŞIM’’A: DİK BAŞLI, YIRTICI VE AÇIK SÖZLÜ YÖNÜNÜ ORTAYA KOYMAKTAN GERİ KALMIYOR | Oyuncu yönetmen Kemal Başar, kaleme aldığı “Milletin Tiyatrosundayım Sanmıştım Meğer Devletin Tiyatrosundaymışım” adlı kitabında dikkati çeken konulara değindi.

28

Gezici, Başar'ın kitabında yazdıklarına ilişkin olarak, “Oyuncu yönetmen Kemal Başar söyleyeceği sözü sakınmayan, tabiri caizse kimseye eyvallahı olmayan bir sanatçı. Kaleme aldığı 'Milletin Tiyatrosundayım Sanmıştım Meğer Devletin Tiyatrosundaymışım' adlı kitabında da bu dik başlı, yırtıcı ve açık sözlü yönünü ortaya koymaktan geri kalmıyor” dedi.

38

Gezici, “Başar'ın memuriyet anılarını aktardığı kitabını sanki karşımda anlatıyormuş gibi zaman zaman kahkahalar atarak okuduğumu itiraf etmeliyim” görüşünü ifade etti.

48

Hem kendi özeleştirisini hem de tiyatroya dair tespitlerini akıcı bir şekilde kaleme aldığını dile getiren Gezici, kitabı bir günde bitirdiğini aktardı.

58

Gezici, “Tiyatro dünyasında çalıştığı isimleri anan Başar, kimsenin kolay kolay gösteremeyeceği cesaretle Cüneyt Gökçer, Bozkurt Kuruç, Lemi Bilgin gibi usta isimleri de acımasızca eleştiriyor” dedi.

68

Gezici, Başar’ın “Hatta Gökçer'in, babası Savaş Başar'ı 2. sınıf oyuncu diye değerlendirdiğini, kayırmacı ve kendi gibi düşünmeyeni cezalandırıcı zihniyeti yüzünden tiyatronun babasından yeteri kadar faydalanamadığını belirttiğini” söyledi.

78

Gezici, kitapta Gökçer'in faşizan ve adaletsiz yönetimi yüzünden babası dahil çoğu tiyatrocunun kendisini alkole verdiğini, Yıldız Kenter'in bile bu idare tarzına başkaldırıp İstanbul'a gittiğini de anlatıldığını belirtti. Gezici, “Başar'ın bu ifşaları, sahne dünyasını sarsacağa benziyor” dedi.

88

Gezici’ye göre kitapta yer alan iddialar şöyle: ‘’Cüneyt Gökçer, iyi aktördü ama kayırmacı, kendi gibi düşünmeyeni cezalandıran bir yönetim anlayışını benimsedi. Gökçer yönetimindeki Devlet Tiyatroları'nda tam 25 sene faşistçe yönetim sergilendi, önemli roller sadece yakın çevrelerine dağıtıldı, kurumda iç barış bozuldu, karşı koyanlar acımasızca sürüldü, turnelere gönderilip maaşları kesildi. Babam Savaş Başar'ın yanı sıra Baykal Saran, Nurtekin Odabaşı, Alev Sezer, Nur Subaşı gibi isimler Gökçer'in yönetim anlayışı yüzünden alkol batağına düştü. Süleyman Demirel'e bile çıkıp dert yandılar.” | Kaynak: Sabah