Köşe yazarları 31 Mart seçimlerini değerlendirdi: “Şahsım devleti kaybetti” diyen de var, “AKP ne yapıp ne edip ekonomiyi düzlüğe çıkarmalı” diyen de

02 Nisan 2024 07:54

114

Köşe yazarları 31 Mart seçimlerini değerlendirdi: “Şahsım devleti kaybetti” diyen de var, “AKP yapıp ne edip ekonomiyi düzlüğe çıkarmalı” diyen de

214

31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde seçmenler 207 bin sandıkta oy kullandı. Katılım oranı yüzde 72,37 oldu. Seçimde 81 il, 973 ilçe ve 390 belde belediye başkanı ile 50 bin 336 muhtar belirlendi. CHP, toplamda 17 milyondan fazla oy alarak yüzde 37 oy oranına ulaşarak birinci parti oldu. AKP ise 22 yıl sonra ilk kez ikinci parti oldu. Toplamda 24 il kazanan AKP’nin toplan oyu yüzde 35,53 oldu. Peki köşe yazarları seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdi?

314

Sözcü yazarı Rahmi Turan: İstanbul için, devletin tüm imkânlarını kullanıp, varını yoğunu ortaya koyan, 17 Bakanı sahaya sürüp, kendisi de miting meydanlarına çıkarak her yerde Murat Kurum’a oy isteyen Erdoğan, seçimin bir numaralı mağlûbudur. AKP, yalnız İstanbul ve Ankara’yı değil, birçok kalesini de kaybetmiş bulunuyor... Ancak... Erdoğan’ın bu yenilgiyi sükûnetle karşılayıp “Her olanda bir hayır vardır. Milletin sandıkta verdiği mesajı değerlendireceğiz. Seçilen büyükşehir belediye başkanlarını kutluyorum.” demesi, seçimden sonraki gergin bekleyişi yumuşatması bakımından olumlu bir davranış oldu.

414

Sözcü yazarı Saygı Öztürk: Seçmen tarihi mesajını hem muhalefete hem iktidara verdi. Bundan sonra muhalefet sıkça milletvekili seçimlerinin erkene alınmasını gündeme getirecektir. Ancak, bir erken seçimi de beklemeyelim. CHP yönetiminin gayretleri, mevcut belediye başkanlarının başarılı bulunması CHP’yi birinci parti yaptı.

514

Sözcü yazarı İsmail Saymaz: Bugünden bakınca... Kılıçdaroğlu anketlere rağmen adaylıkta diretmeyip İmamoğlu veya Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı gösterseydi, Türkiye 10 aydır Millet İttifakı tarafından yönetiliyor olacaktı. CHP, Kılıçdaroğlu’suz girdiği ilk seçimde oyunu 5 milyon arttırarak birinci oldu. 1977’den sonra bir ilkle karşı karşıyayız. Türkiye, önceki gün kendisinden umut kesilmemesi gerektiğini ispat etti. Demek ki millet, bir halden anlayan ve dert dinleyen çıktığında kalbini ve oyunu verebiliyormuş. Avrupa yabancı ve İslam düşmanı ırkçı partilere iktidarı teslim ederken; Türkiye, 1989 yılından sonra ilk kez sosyal demokratlara ve Atatürkçülere şans verdi. CHP, 1989’da elde ettiği zaferi 1994’te batırdığını hatırlayarak bu fırsatı iyi değerlendirmeli. İktidarın eşiğindeler.

614

Korkusuz yazarı Can Ataklı: Şimdi şunu rahatlıkla söyleyebilirim: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” AKP Genel Başkanı Erdoğan, seçim akşamı yine “balkon” konuşması yaptı. Aslında söylediği her şey kazandığı seçimlerden sonra söyledikleriydi. Yine “milli irade” dedi “demokrasiden” dem vurdu, “hizmete devam” sözü verdi, “herkesi kucaklayacaklarını” tekrarladı. Erdoğan her seçimden sonra bunları söyledi, özellikle yandaş medya “İşte gerçek devlet adamı, işte gerçek lider” manşetleri attı. Oysa Erdoğan herkesin hoşuna giden bu sözlerinin hiçbirini yerine getirmedi, demokrasi, hukuk, milli irade hep lafta kaldı. Erdoğan balkon konuşmasında ne kadar “Bu bir yenilgi değil, dönüm noktası” demiş olsa bile çöküş dönemi başladı artık. Bundan sonrası dikiş tutmaz.

714

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan: Ne yapıp ne edip ekonomiyi düzlüğe çıkarmaları gerekiyor. Emekliler sorunu, pahalılık sorunu... Hepsinin halledilmesi gerekiyor. AK Parti’nin seçimde aldığı sonucun birincil nedeni bu. Bu sorunun halledilmesi gerekiyor. Başka türlü olmayacak. Bu kesin.

814

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi: Seçimler bitti. Millet sandıkta mesajını verdi. Şimdi sıra sandıktan çıkan sonuçların değerlendirilmesine geldi. Millet sandıkta iktidara da muhalefete de önemli mesajlar verdi. İktidarı uyardı, muhalefete kredi açtı. Bir de sıra seçim sonuçlarının nasıl yönetileceğine geldi. CHP başarıyı, AK Parti seçim başarısızlığını yönetecek. Başarıyı da başarısızlığı da yönetmek önemli. Bu seçime emekliler damgasını vurdu. Geçim sıkıntısını derinden yaşayan emekliler muhalefete oy vererek, iktidarı uyardı.

914

Hürriyet yazarı Yalçın Bayer: Bu seçimin yeneni, oylarını CHP’de birleştiren acılı halktır. Seçimde silinenler, İYİ Parti ve CHP’nin gerçek anlamda hiç olmayan seçim ortaklarıdır. Seçimde CHP’yi birinci parti yapan hiç beklemediğimiz, YRP ile öldü bitti sandığımız MHP oylarıdır. Evet bu bir yerel seçimdir, ancak bir genel seçim havasında gitmiştir. Sonuçlar yeni bir önder kimliğini yüceltmiştir. Bu kimlik Mansur Yavaş’ta bütünleşmiştir. Artık Türkiye’nin göbeği dışa bağlı olmayan yeni önderi ne Özgür Özel ne de Ekrem İmamoğlu değil, Mansur Yavaş’tır. Kıskançlıktan kaçınmalı, gerçekleri görmeliyiz. Bu kimliğe saygı göstererek, CHP’de birleşerek yeniden bir yapılanmaya gidilmelidir. Kurtuluş için kazanılan kaleler asla terk edilmemelidir.

1014

Cumhuriyet yazarı Emre Kongar: 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini, 22 yıldır inşa ve 16 Nisan 2017 oylaması ile ilan edilen “Şahsım Devleti” kaybetti. Bu seçimleri “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” yani “Demokratik Cumhuriyet” ideali kazandı. Türkiye’de yeni bir siyasal dönem başlamıştır: Bu dönemde iktidarın, Temel Hak ve Özgürlüklere, Demokratik Kurum ve Kurallara ne denli uygun davranacağı, toplumun ödeyeceği faturayı da belirleyecektir.

1114

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel: Kumpas, iftira, manipülasyon yapanlar kaybetti... Sahip oldukları sınırsız zenginliklere rağmen gözleri doymayanlar kaybetti... Kendileri, akrabaları, dostları, arkadaşları, partilileri her türlü devlet imkânından yararlanırken vatandaşa sabrı öğütleyenler yenildi... Müteahhidin vergi borcu silinirken vatandaştan ikinci vergiyi alanlar kaybetti. Doğayı, ormanı talan edenler kaybetti. Demokrasiyi, hukuku ayaklar altına alanlar kaybetti. Yandaşına ihale üstüne ihale yağdıran ama emekliye adeta “öl” diyenler kaybetti. Türkan Saylan’a, Uğur Mumcu’ya, Bahriye Üçok’a hain diyenler kaybetti. Cumhuriyet Devrimlerine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e düşmanlık yapanlar kaybetti...

1214

Halktvcomtr yazarı İsmail Küçükkaya: Unutulan bir husus daha var. 31 Martın temelleri 2019’da atıldı. 11’i büyükşehir olmak üzere CHP belediyeleri son 5 yılda başta sosyal belediyecilik olanında yaptıklarıyla kendilerini ispatladılar. İşte bu performans ve halkla kurulan yakın ilişki 2024’ü getirdi. Şimdi yeni seçilenler de başarılı olursa 2028’in kaderi şekillenir. Pandemi ile başlayan ve yüksek enflasyonist ortamda derinleşen yoksulluk belediyeleri yeni tip hizmet alanlarına yöneltti. Bu noktada Başkanların partizanca değil, eşit yurttaşlık temelinde kapsayıcı profil sergilemeleri olumlu etki yarattı. İşte bu sayede tüm kesimlerden oy almayı başardılar.

1314

Halktvcomtr yazarı Mehmet Tezkan: Saray’ın gazetesi Sabah manşet atmış: Demokrasi kazandı… Demokrasi nasıl kazandı? Muhalefet güçlendiği için, seçmen iktidarın ezici üstünlüğüne son verdiği için, yoksulluğun hesabını sorduğu için, akıl dışı ekonomik kararlarla kendisini açlığa mahkum eden iktidara dersini verdiği için kazandı. İktidara yakın gazeteler, siyasete denge gelmesine, tek kutuplu siyasete (sadece iktidar) geçit verilmemesine, sevinmiş olmalılar ki; Demokrasi kazandı diye manşet attılar. Yazılar döşendiler...

1414

Halktvcomtr yazarı Mustafa Kemal Erdemol: Seçim sonuçlarının benim açından sevindirici yanları çok elbette. Recep bey, hazzetmediği parti liderlerine ön isimleriyle seslenmeyi bırakacak çünkü. Yüzdesi partisinkini hayli geçmiş bir partinin figürlerine karşı daha saygılı olmak zorunda. İkincisi, utandıran tehditlere pabuç bırakılmadığını gösterdi sonuçlar. İktidar partisinin adayını seçmezseniz hizmet gelmez gibi tehditler savururken daha dikkatli olacak genel başkan. Ülkenin babasının çiftliği olmadığını da kavrayacak.