'Kırmızı kod'lu alanda hasta yaşı 30'lara indi

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Covid Yoğun Bakım 'kırmızı kod'lu alanda koruyucu giysiler altında ter döken sağlık çalışanlarının koronavirüsle mücadelesi, DHA ekibi tarafından görüntülendi. Solunum sıkıntısı çeken kadın hastaya yapılan entübasyon işlemi anbean kayıt altına alındı. Bölümdeki son durumu aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, “Başlangıçta yaşı olan, başka sağlık sorunları nedeniyle çeşitli bağışıklık sistemlerini baskılayan durumları bulunan hastaları daha sık alıyorduk. Ancak aşılama sürecinin etkisi olduğunu düşünüyoruz. Şu an daha genç hasta grubundan yoğun bakıma aldığımız hastalar oluyor. 30'lu, 40'lı, 50'li yaşlarda hasta oldukça arttı" dedi.

16 Nisan 2021 12:30

115

AÜ Hastanesi, artan koronavirüs vakaları nedeniyle geçen haftalarda B planını devreye soktu. Entübe edilen hastalar için bir yıldır kullanılan tüm yoğun bakımların 3'te 2'si, Covid hastaları için ayrıldı. Vaka sayılarının artmasıyla yoğun bakımların yüzde 95'i doldu.

215

Bir yıldır hastaları hayatta tutmak için yoğun mücadele eden sağlık çalışanları, tedavinin yanı sıra hastaların öz bakımlarını da yerine getiriyor. Sağlıkçılar, ölümle burun buruna gelen hastaların motivasyonlarını yükseltmek için güler yüzle çalışmalarına canla başla devam ediyor.

315

DHA ekibi, kırmızı kodlu alanda koruyucu giysileri altında ter döken sağlık çalışanlarının mücadelesine şahit oldu. Solunum sıkıntısı çeken kadın hastaya yapılan entübasyon işlemi de görüntülendi.

415

Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Melike Cengiz, 7 gün 24 saat kesintisiz vardiya usulü çalıştıklarını, bir yıllık sürede çok yorulduklarını dile getirdi. Hastalara bakım esnasında birçok sağlık çalışanının koronavirüse yakalandığını anlatan Cengiz, " Hem hastaları kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık hem de ailelerin üzüntülerini paylaşmaya çalıştık. Sonuçta 1 yıl, tüm sağlık çalışanları adına son derece üzüntülü ve yorucu geçti. Tek tesellimiz tedavi etmeyi başarabildiğimiz, buradan sevinerek alkışlayıp çıkardığımız hastalar oldu. Onları tekrar hayata döndürmenin mutluluğu bizi ayakta tut" dedi.

515

Geçen seneden bu yana yoğun bakıma yatan hasta tipinde değişiklik olduğunu belirten Prof. Dr. Cengiz, “Başlangıçta genellikle ek hastalıkları olan, yaşı olan, başka sağlık sorunları nedeniyle bağışıklık sistemlerini baskılayan durumları bulunan hastaları daha sık alıyorduk. Ancak aşılama sürecinin etkisi olduğunu düşünüyoruz. 60 yaş üzeri aşılamanın yoğunlaşmasından kaynaklanabilir. Şu an daha genç hasta grubundan yoğun bakıma aldığımız hastalar oluyor 30'lu, 40'lı, 50'li yaşlarda hastamız var" diye konuştu.

615

Covid Yoğun Bakımda artık gençlerin daha çok yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, “Gençlerde aşılanma etkili bir yöntem. O yüzden aşının yan etkilerinden korkan ya da bunu ihmal eden kişiler varsa önemle rica ediyorum. Yoğun bakıma kimin ne zaman geleceği belli değil. 'Ben yoğun bakıma gelmem bu hastalığı 2 günde atlatırım' demememiz gerekiyor. Çok kolay şekilde yoğun bakımı atlatabileceğini düşünen meslektaşlarımızdan bile maalesef hastalığı atlatamayan, kaybettiğimiz kişiler oldu" dedi.

715

Koronavirüsün mutasyona uğramasıyla hastalık sürecinin uzadığını aktaran Prof. Dr. Melike Cengiz, “Özellikle virüsün pozitif kalma süresinin uzun olduğu hastalarda ya da hastalığı çok ağır geçirenlerde, yurt dışından gelenlerden örnekleri sağlık müdürlüklerine götürüyoruz ve mutasyon belirlemeleri yapılıyor. Hastalık süresi uzadı. Başlangıçta 1-2 hafta içerisinde hastalar iyileşme yoluna giderse taburcu edebilirken, şu anda genel durumu orta olan, iyileşmesini kuvvetle muhtemel beklediğimiz 1 ayın üzerinde hala pozitif olan ya da pozitifleşmese bile hastalığı atlatamayan hasta grubumuz var" ifadelerini kullandı.

815

Koronavirüs hastalarının yoğun bakım serüvenini anlatan Prof. Dr. Cengiz, en çok solunum güçlüğü çeken kişilerde yoğun bakım ihtiyacı doğduğunu söyledi. Hastalara yüz ve burundan oksijen almalarını öncelikli olarak sağladıklarını belirten Prof. Dr. Cengiz, hastanın genel durumunda bozulma ve organ yetmezliğine gittiği durumlarda solunum cihazına bağladıklarını anlattı.

915

Hastanın nefes alabilmesi için en son 30 santim uzunluğunda ağzından akciğerine kadar giden entübasyon tüpünü yerleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Cengiz, “Bu tüpleri yerleştirdiğimiz, son derece ağır solunum yetmezliği olan hastalar. Bu hastaları uyutmamız gerekiyor ve ağrı duymalarını hatırlamalarını engellemeye çalışıyoruz. Hiç solunum cihazına bağlamamak, entübasyon tüpünü takmamak bizim amacımız çünkü solunum cihazına bağlanma, süreci son derece uzatıyor. Maalesef hayatta kalma oranlarını oldukça düşürüyor" diye konuştu.

1015

Hastaların tedavisinin yanı sıra özel bakım ihtiyaçlarını da karşıladıklarını anlatan Prof. Dr. Melike Cengiz, “Yeme, içme, yıkanma, genel bakım, ilaç verilmesi, öksürtülmeleri gibi bütün ihtiyaçlarını sağlık personeli aracılığıyla karşılıyoruz. Hastaların karşısında çaresiz kalmaktan çok yorulduk. Bir hasta size çaresiz gözlerle baktığında sizin de çaresizlikle ona bakmanız mümkün olmuyor. Hep ona moral vererek bu işin olumlu sonuçlanacağını söylemeye çalışarak bakıyoruz gözlerine. Ama içimizden biliyoruz ki bu hastaların birçoğunu kaybedeceğiz. Bunun verdiği yorgunluk bütün fiziksel yorgunluktan çok daha kötü" dedi.

1115

Vatandaşların tedbirlere uymasını rica eden Prof. Dr. Melike Cengiz, “Hem kendimizi hem diğer insanları korumak açısından özellikle bu hastalığın çok arttığı günlerde karantinaya uyalım. Maskemizi asla çıkarmayalım mutlaka mesafeyi koruyalım. Maske ve mesafe kuralına uyulması bu hastalığın bulaşmasını çok yüksek oranda engelliyor" ifadelerini kullandı.

1215

Covid Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Ayşena Ünal, birçok olaya şahit olduklarını anlattı. Ünal, “23 yaşında bir hastamızı kaybettik. O bizi inanılmaz etkiledi. Çünkü 23 yaş bizim için çok genç, hastayı kaybettikten sonra kendimizi tutamadık. Hiçbir bağımız, yakınlığımız olmamasına rağmen hepimiz ağladık. Tükendik artık herhalde, onun da etkisi var. İstiyoruz ki her hastamız iyileşip çıksın ama maalesef böyle olmuyor. Lütfen uyarıları ciddiye alın" dedi.

1315

Covid Yoğun Bakımda tedavi gören Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Batı Antalya Bölge Başkanı Rıza Perçin'e, sağlık çalışanlarının yardımıyla muz ve mama yedirildi. Ardından önemli uyarılarda bulunan Perçin, “En çok dikkat eden kişilerden biriydim ama bir gaflete düştük. 25-30 gün önce koronavirüse yakalandım. 1 haftadan beri negatifim. Ama hocalarımız en iyi şekilde olmamız için ellerinden geleni yapıyor. Onlara çok teşekkür ediyoruz. Herkes dikkat etsin. Küçücük bir gafletle buradayım. Bu evreler kolay değil" ifadelerini kullandı.

1415

Yoğun bakımda tedavisi süren Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Boztaş da görevi sırasında çok tedbirli davrandığını, odasına HES koduyla ziyaretçi aldığını, en fazla 10 dakika görüşme yaptığını, tüm tedbirlere rağmen koronavirüse yakalandığını anlattı. Kontrol amaçlı hastaneye yatıp 2-3 gün sonra solunum sıkıntısı nedeniyle yoğun bakıma alındığını aktaran Boztaş, şu an kendisini iyi hissettiğini belirtti.

1515

Ahmet Boztaş, “Manavgat'tan Akdeniz Üniversitesi'ne gelmemdeki ilk sebebim Muhittin Böcek başkanımızın burada başarıyla tedavi olması. O ekibe kendimi emanet etmek istedim. Buradaki bakım mükemmel. En tepeden en aşağıda hizmet üreten arkadaşa kadar herkes sizi sakinleştirip mutlu huzurlu ediyor. Bu risk devam ediyor. İşin içine düşünce belli oluyor artık bu işin şakası yok" diye konuştu