Kimisi dondurma yerken, kimisi öpüşürken, kimisi de dudaklarını silerken dilin önemini anlar. Ancak dilimiz hakkında bilmemiz gerekenler muhtemelen bildiklerimizden daha fazla. Sizler için diliniz hakkında bilmek isteyeceğiniz en ilginç bilgileri bir araya topladık.
214
Dilimiz vücudumuzdaki en güçlü kaslardan biridir. Örnek vermek gerekirse, dünya rekoru 10 kilo kaldırabilen bir dil olarak kayıtlarda bulunuyor. Diliyle uçak, araba gibi araçları çekenleri bir kenara bakacak olursak, dil kaslarına yeterli antrenmanı yaptıran biri 10 kiloya kadar bir ağırlığı dilinde taşıyabiliyor.
314
İnsanlar arasında en geniş dil 8 santime kadar çıkabiliyor. 8 santimden daha geniş bir diliniz varsa kesinlikle bir doktora görünmenizde fayda var, çünkü normal oranlardan fazla genişlemiş bir dil kötü hastalıkların işareti olabilir.
414
Dünyadaki en uzun diller erkeklerde 10, kadınlarda ise 7 santime kadar çıkabiliyor. Diliniz daha uzun ölçülere sahipse hemen rekorlar kitabına girmek için başvurunuzu yapabilirsiniz.
514
Dilimiz 5 faklı tadı alma özelliğine sahiptir. Bunlar arasında; acı, ekşi, tatlı ve tuzlu olarak yaygın bir şekilde bilinir. 'Umami' olarak adlandırılan tat türü ise, en azından ülkemizde falza bilinmiyor, çünkü Türkçe'de bu kelimenin karşılığı olacak bir terim bulunmuyor. Ancak 'buruk mayhoş' olarak tanımlayabileceğimiz bu tadın mucidi Japonlar, tanımlamayı yaparken; uzun süre kalan, ağzı sulandıran ve dilin üzerini kaplayan bir his veren tat olarak anlatıyorlar. Olgun domates, mantar, terbiye edilmiş et, çin pırasası, balık gibi gıdalar umami tadını en net şekilde veren yiyecekler olarak biliniyor. Bu tat türü 1908'de Japonya'da ortaya atıldıktan sonra, 1985 yılında yapılan bir sempozyumda dünya literatürüne geçecek şekilde kabul edildi. Tadı literatüre sokan kişi ise Japon kimyager Kikunae Ikeda oldu.
614
Dil izimiz, parmak izlerimiz gibi kendimize özel bir imzamızdır. Yarın öbür gün bir suç işlerseniz olay mahalinde herhangi bir şey yalamamaya özen gösterin; dil iziniz sizi ele verebilir. Zaten en başta suç işlemeyin, dilinizi de buna alet etmeyin.
714
Dilimizle burnumuz arasında büyük bir tanımlama farkı vardır. Dilimiz herhangi bir maddeyi tadından daha hızlı bir şekilde tanıyacak şekilde, burnumuzdan 25.000 molekülden fazla bir güçle çalışır. Örneğin; madende çalışanlar herhangi bir taşın ne taşı olduğunu kokusundan değil, tadından tespit ederler.
814
Dilimizde 600 farklı türde bakteri barınır ve ağzımızın içerisinde adeta bir imparatorluk kurmuşlardır. Ancak iğrenmeyin; bunların çoğu iyi huylu bakterilerdir ve dilimizin salgıladığı her bir damla sıvıda 1 milyon bakteri bulunur. Bu bakterilere karşı bağışıklığı olmayan bir canlı türünü yalayarak öldürebilir misiniz bilinmez, ancak bilim kurguya girecek olursak teknik olarak ağzımızdaki bakterilere karşı zaafı olan bir uzaylı ırkı dünyayı istila edecek olursa, onları Fransız öpücüğüyle püskürtmek zorunda kalabiliriz.
914
Dil hareketleri farklı kültürlerde farklı anlamlara gelebilir. Mesela dünyanın genelinde dil çıkartmak; dalga geçmek veya eğleniyor olduğunuzu göstermek anlamına gelebilir. Ancak Tibet'te dilinizi çıkartmak karşınızdaki kişiye "iyi günler" , "merhaba" anlamında bir mesaj gönderir.
1014
Dil, ağız temizliğimizde birinci derecede rol oynar. Eğer diliniz olmazsa, ağzınız dışarıdan bir yardım almaksızın kendisini temizleyemez. Dil bu konuda reflekslere sahip bir organdır; yemek yemenizden hemen sonra otomatik olarak ağzınızı temizlemeye başlar.
1114
Dilin hangi gıdayı ne kadar sürede tüketebileceğine dair kesin deliller yok, ancak Tootsie Roll firması dilin, bir lolipopun yarısını ne kadar sürede tüketebileceğini öğrenmek için bilimsel bir deney gerçekleştirmiş. Bu deneyin sonucunu yazının sonunda bulabilirsiniz. Ancak şimdi bir düşünün, bir lolipopun yarısını kaç dil darbesiyle tüketebilirsiniz?
1214
Ses çıkartmak, dünyadaki kara canlılarının çoğunda bulunan bir özellik; ancak sesleri bir konuşmaya dönüştürmek insanların uzmanlık alanı. İnsanlar haricinde kelimeleri dile getirebilen canlılar olarak kuşlar başı çekiyor. İnsan, sesini gırtlaktaki ses kolonları içerisinde oluşturur ve ağza gönderir; ağız içerisinde dil, dişler, dudaklar koordineli bir çalışmayla sesi kelimelere ve sözlere dönüştürürler. Fakat bu koordinasyon içerisinde en büyük rol dilindir. Diş yapınızda bir bozukluk olursa söylediğiniz bazı kelimeler anlaşılmaz. Mesela alt dişleriniz çok öndeyse "ş" ve "ç" harfleri birbirine karşır. Üst dişleriniz, alt dudağınızın uzanamayacağı kadar öndeyse "f" harfi size sıkıntı yaratır. Dudaklarınız olmazsa, söyledikleriniz çok güçlükle anlaşılır. Ama diliniz olmazsa, hiçbir şey söyleyemezsiniz. Bu yüzden zaten konuştuğumuz lisanlara "dil" diyoruz. Dil hareketleri konuşmamızı birinci derecede etkiler. Yapılamayan dil hareketleri bize harf kaybettirir. Bunun en yaygın örneği "r" harfidir. Doğru dil hareketi yapılamadığında "R" harfi bir türlü ağzınızdan çıkmaz.
1314
Her ne kadar kendisi konuşmamızı sağlasa da, bazen dilimiz dönmez. Dilimizin dönmemesinin sebebi, birbirinden zor dil hareketlerini art arda yapamayışımızdır. Bilinen en zor dil hareketlerini içeren cümle İngilizce'de yer alır: "The sixth sick sheiksh's sixth sheep's sick." Antrenmansız bir dilin bu cümleyi söyleyebilmesi mümkün değildir. Nasıl ki akrobatların yaptığı vücut hareketlerini çoğumuz yapamıyorsak, bu cümle de ancak bir dil akrobatının söyleyebileceği türdendir. İngilizler bu cümleyle uğraşa dursun, Türkçe'de henüz, "Şemsipaşa pasajında kırk kulpu kırık tunç tas has hoş kayısı hoşafı" cümlesinin üstesinden gelebilen olmadı. Denemesi bedava; tek seferde söyleyebilen ilgili kurumlara başvurusunu yapabilir.
1414
10. maddede sorduğumuz sorunun cevabına gelecek olursak; bir lolipopun yarısını 250 ila 360 dil darbesi arasında bir yalama performansıyla tüketebilirsiniz. Bunun kaç dil darbesinde olacağını yalama hızınız ve dilinizin boyutları belirliyor. Eğer bir lolipopun yarısına 250 darbeden önce ulaşabiliyorsanız; derhal rekorlar kitabına başvurabilirsiniz. Ama boşuna uğraşmayın; ısırın gitsin! (Oktay Volkan Alkaya/Radikal)