Cadı mahkemeleri, nörolojik hastalık ve sosyal-politik faktörler
1692-93 yılları Amerika'nın kuzey doğusundaki Salem kasabasında 'cadılık ve büyücülük' gerekçesiyle başta kadınlar ve kız çocukları olmak üzere çok sayıda insanın mahkemelerde yargılandığı ve ölüme mahkum edildiği yıllar oldu. 9 yaşındaki Betty Parris ile 11 yaşındaki Abigail Williams bu avın ilk kurbanlarındandı. Bu iki kuzenin cadılık faaliyetine kanıt olarak sunulan şey ise tuhaf davranışlarıydı. Kol ve bacakları, boyunları kontrolsüz bir şekilde kasılıyor, ağızları çarpılıyor, ilginç sesler çıkarıyor, eziyetli nöbetler geçiriyorlardı. Kısa sürede Salem'de en az beş kızda daha benzer belirtiler görülmüş, yöre halkı büyücülük ve cadılıkla suçlanmaya başlanmıştı. (Kaynak BBC)
15 Haziran 2019 09:56
110
Mahkemelerde 200'den fazla kişi bu suçlamalara maruz kalmış, çoğu kadın olmak üzere 20 kişi ölüme mahkum olmuştu. 10 Haziran 1692'de ilk kurban olarak Bridget Bishop asıldı. Pek çok kişi de hapiste ölmüş, Amerikan tarihinin en ölümcül cadı avı tarihe geçmişti. Peki 300 yılı aşkın bir süre önce Betty ve Abigail'in de büyücülükle suçlandığı ve birçok kişinin ölümüne yol açan bu ilginç davranışlar neden kaynaklanıyordu?
210
Bu rahatsızlıkların nedenine dair yaygın teorilerden biri, Linnda Caporael'in çavdar mantarı teorisiydi. Bu parazitin bulaştığı çavdardan yiyenlerde, 'çavdarmahmuzu hastalığı' olarak da bilinen belirtiler, halüsinasyonlar, kas spazmları ve nöbetler görülüyordu. Kimileri ise şeytan elması veya boru çiçeği adıyla bilinen ve psikoaktif etkileri olan bitkiye bağlıyordu. Ancak bunların tümü, o hastalıklara özgü temel belirtiler görülmediği için veya başka nedenlerle daha sonra elimine edildi.
310
Bugün ise nörolog Michael Zandi ile öğrencisi Johnny Tam'ın Nöroloji Dergisi'nde ortaya attığı başka bir teori gündemde: anti-NMDAR beyin yangısı, antikorlardan kaynaklı beyin iltihabı. Bu hastalığın tipik belirtileri şunlar: Birkaç hafta içinde hastada tanrı veya şeytan takıntısı, paranoya ve uykusuzluk baş gösterir. Bir süre aynı kelimeleri sürekli tekrarlayıp durur, sonra sessizliğe bürünür. Sonraki aşama ise nöbetler, kontrolsüz uzuvlar, tekrarlanan tuhaf ağız ve dil hareketleridir. Nabızda artma veya azalma, tansiyonda yükselme ve düşme, hareketlerde anormallikler baş gösterir. 2007'de yapılan araştırmalar bunun nörolojik bir rahatsızlık olduğunu ve NMDA reseptörlerine karşı tepki veren antikorlardan kaynaklandığını ortaya koydu.
410
Salem'deki olaylara yol açan şeyin bu olması ihtimalini inceleyen Zandi ile Tam, Betty ve Abigail'in rahatsızlıklarını incelediğinde büyük benzerliklerle karşılaştı. İki kuzenin aynı anda antikor kaynaklı beyin yangısına yakalanması ihtimali sorgulandığında Zandi, bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıkların kalıtsal olabileceğini söylüyor.
510
Peki diğer kızlardaki sorun neydi? "Diğer vakalarda sosyo-politik faktörler etkili olmuş olabilir; belki de epilepsi gibi başka hastalıklar büyü ve cadılık olarak adlandırılmıştır" diyor Zandi.
610
Psikolog Nicholas Spanos "17. yüzyıl Püritenlerinin (bağnaz Protestanlar) paylaştığı dünya görüşüne uygun diğer sosyal-politik faktörlere" vurgu yapıyor. Bu kız çocukları ve kadınlar belki bilerek belki de bilmeden 'şeytanca' veya alışılmışın dışında davranışlar sergilediğinde, bağnaz Protestanlar belli tepkiler vermeyi öğrenip meşrulaştırma yolu tutmuş olabilir.
710
Böylece, cadılıkla suçlanan biri yaklaştığında etrafındakiler nöbet geçiriyor gibi tepki vermiş olabilir. Mahkemede cadılıkla suçlanan kişi dudağını ısırdığında veya elini kımıldattığında, izleyenler kendilerinde ısırılma veya çimdik atılma hissi duyduklarını iddia ediyordu.
810
Diğer vakalarda sosyal-politik ve dini nedenler etkili olsa da kızlardan birinde bile anti-NMDAR beyin yangısı ihtimali oldukça ilginç bulunuyor. Bunu belki başka teoriler de izleyecektir.
910
Mayıs 1692'de çıkarılan bir erteleme ile Salem'de cadılıkla suçlanan 150 kadar kadın salıverildi. Bunlardan biri 1706'da kiliseye mektup yazarak af dilemiş, Betty Parris daha sonra evlenip bir aile kurmuş, Abigail Williams'ın başına gelenler ise karanlıkta kalmıştı.