Alman prensinin tablo gibi bahçesi; Dessau-Wörlitz

24 Temmuz 2014 19:44

113

Prens Leopold Franz von Anhalt- Dessau 18. yy.’da 142 bin metrekare üzerinde, tam 40 yıl çalışarak bir park kurdurttu. Böylesi bir parkın o güne dek Almanya’da başka örneği bulunmuyordu

213

Eğitim amacıyla çıktığı seyahatlerde geniş gezi yolları ve doğayla iç içe geçmiş İngiliz bahçeleriyle karşılaşan Prens Franz, kendisi için de böyle bir bahçe hayalini kurmaya başladı. Çünkü bu bahçelerin insanla doğayı kaynaştırması onun da benimsediği Fransız Aydınlanması’nın ortaya çıkardığı dünya görüşüyle örtüşüyordu. Bu nedenle bahçeyi çitlerle çevirmedi, duvar ördürmedi

313

Prens Franz’ın Fransız Aydınlanma Hareketini ne denli önemsediği bahçeye yansımış. Özellikle bu fotoğrafta göze çarpan, sağdaki kilise ile soldaki Yahudi sinagogu dinlerarası diyaloğun bir görüntüsünü oluşturuyor. Bu özelliklerinden dolayı bahçe, 2002’de dünya kültür mirası olarak kabul edildi

413

Prens Franz, bahçesini Elbe nehrinin dizayn ettiği bir arazide kurdu. Kurumuş dere yataklarını, gölleri ve bağlantı kanallarını sanatsal birer öge olarak kullandı. Tıpkı o günlerde olduğu gibi günümüzde de gondolla gezinti, parkın sunduğu imkanlardandır. 45 dakikalık gondol turuna çıkanlar çok özel manzaralarla karşılaşır

513

Wörlitz Bahçesi’nde kanalların üzerinde toplam 19 köprü mevcut. Bu köprülerin hiç biri diğerine benzemiyor. Her biri yapıldığı döneme ilişkin teknikler hakkında fikirler veriyor. Örneğin fotoğraftaki zincirli köprü, İngililiz Kew Bahçesi’ndeki bir köprüden esinlenilerek yapılmış

613

Bahçede inşa edilen ilk bina Wörlitz Şatosu’dur. Şato, Prens’in mimar arkadaşı Friedrich Wilhelm von Erdmannsdorff tarafından yapıldı. O dönemin modası Barok olmasına karşın şato İngiliz mimarisine uygun yapıldı. Bugün bu şato Alman klasik tarzının başlangıcı olarak kabul edilir

713

Diğer taraftan Stein (Taş) adası ve Hamilton Villası Prens‘in İtalyan hayranlığını yasıtıyor. Eğimleri ve alt geçidiyle Roma yakınlarındaki Tivoli’de bulunan Hadrian Villası’nı anımsatır. Hamilton Villası, İngiliz Büyükelçisi Sir Hamilton’a ithaf edilmişti

813

Villa Hamilton, Prens Franz’ın seyahatlerinde satın alıp getirdiği eserlerin de sergilendiği adeta bir müzedir. Yağlı boya tablolar, vazolar, büstler sergilenir. Burada Prens’in eğitime verdiği önemi de görmek mümkün. Sergiyi gezenler, o eserle ve eserin geldiği ülkelerle ilgili bilgi sahibi olabiliyorlar

913

Bahçeyi gezenler bir volkan patlamasına da tanık olabiliyorlar. 18.yy.’da getirilen kurallar dahilinde düzenlenen gösteri büyük ilgi çekiyor. Herşey, bir yaz akşamı gondolda seyahatle başlıyor ve karanlığın çökmesiyle birlikte havai fişek gösterisiyle doruğa çıkıyor. Son gösteri 2012’de yapılmıştı

1013

Bu gotik bina Prens’in kendi tasarladığı konutuydu. Eşi Henriette Wilhelmine Luise ile birlikte ikinci eşi bahçıvanının kızı Luise Schoch ve ondan olan üç çocuğuyla birlikte yaşıyordu. İkinci eş onun sağ eli gibi görüldüğünden halk tarafından da yadırganmamış, kabul görmüştü

1113

Venedik stilinde inşa edilmiş bu gotik bina bahçeye nehirden bakıldığında dikkat çeker. Prensin iki tutkusu olan İtalya ve İngiltere aynı karede buluşmuştur. Bina aynı zamanda tarım alanlarının idare edildiği merkez olarak kullanılmıştı. Prens Franz tarıma da büyük ilgi gösterirdi

1213

Venedik stilinde inşa edilmiş bu gotik bina bahçeye nehirden bakıldığında dikkat çeker. Prensin iki tutkusu olan İtalya ve İngiltere aynı karede buluşmuştur. Bina aynı zamanda tarım alanlarının idare edildiği merkez olarak kullanılmıştı. Prens Franz tarıma da büyük ilgi gösterirdi

1313

Günümüzde de bakımı için çok para harcanıyor. Ancak ziyaretçilerden para alınmıyor. Böylece kuruluşundan 200 yıl sonra da kurucusunun istediği doğrultuda varlığını sürdürüyor