DİĞER
"Kunt’un hiçbir kitabı bugüne kadar bir ikinci basım görmemiştir. Sahne projektör ışığına boğulmuş ama orada hiç kimse yok. Şunu da biliyoruz: Bekir Sıtkı da Celal Sılay, İlhan Tarus veya Reşat Enis gibi başka şair/yazarlarla birlikte, sık sık unutulan yazarlar listelerine girip çıkmış, demek boyuna 'unutulmuş olarak', unutulmasıyla hatırlanmıştır, yeri sağlamdır."
"Romanın basılamamasında Selma Rıza’nın 1899’da Paris’e giderek Jön Türk muhalefetine dahil olmasının ve muhalif gazetelerde yazılar yayımlamasının da payı olsa gerek."
"Mübeccel İzmirli ve öykü kişileri için önemli olan; anlama, 'gerçeği çözümleme', 'oluş gerçeğine inme' çabası esastır; kötüyü, kötülüğü anlatmakta bir sakınca yoktur bu yüzden; hatta olması gereken budur, tanımak, bilmek, anlamak için."
"Kendine özgü şirin, rint ve kalender bir üslupla yazan paşazade bir İstanbul çocuğu olan Sermet Muhtar’ın romanları İstanbul’da geçen ve dönemin İstanbulu’nu romanın baş kahramanlarından biri gibi betimleyen yapıtlardır."
"Memet Baydur'un oyunlarındaki keskin zekâ daha süzülmüş, katışıksız ve mizahi bir biçimde öykülerine de taşınmıştır. Oyunlarda olduğu gibi öykülerde de 'zaman'la kurulan ilişki temel bir varoluş biçimidir."
"Reşat Enis, az zamanda büyük işler başaran Cumhuriyet’in, tam da onuncu yılında, şehrin ve toplumun en görünmek istenmeyenlerini göstermeyi seçmiştir. Gece Konuştu bu açıdan son derece değerli bir metindir. Bireylerden ziyade kitlenin öyküsünü anlatır, duygusunu aksettirir. Belki de yazar bir öykü anlatmayı değil, bir his, bir tat bırakmayı istemiştir."
"Bir meseleler geçidi, listesi ya da yığma roman değil Kozalak. Bilakis, bunlar üzerine düşünen, okuyan, araştıran bir yazarın düşündüğü, beraber düşünmeye, öğrenmeye davet ettiği bir roman izlenimi uyandırıyor okurda. Poz kesmiyor. Temsile, sözcülüğe soyunmuyor."
"Biberyan romanlarında hayat terslikler, zorluklarla dolu, insanın canını yakan, dikenli bir şey. Hatta can yakmanın sürekliliği nedeniyle daha da fazlası. Hele önceki kuşaklardan miras, ağır yanık kokusuyla doğmuşsanız."
"Kel Kâtip romanı, ‘45-‘50’li yılların Ankarası’na ait, bu yazının izin vermeyeceği bollukta, bugün artık hayal dahi edilemeyecek, tarihe tanıklık eden mahal araştırmacıları için son derece zengin anlatımlar sunar."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Kemal Bilbaşar’ın son romanı Zühre Ninem’in yazarın en 'usta' romanı olduğu söylenebilir. Şaşırtıcı biçimde, Kemal Bilbaşar’ı övgüye boğanlar dahil hiç kimse bu romana dikkat çekmemiştir. 1981’de ilk baskısı yapılan kitap 2015’te ikinci baskısını ancak Bilbaşar’ın külliyatının toplu basımı sayesinde görmüş, yazarın diğer kitapları gibi geçen yedi yıl içinde yeniden yayımlanmamıştır."
"Eylembilim eğer yaşasaydı Atay’ın edebiyatının gideceği yere dair ipuçları veriyor: Devlet, iktidar, ideoloji, özne, toplum gibi majör mevzular üzerine daha ‘aciliyetle’ düşünen, belki de daha ‘angaje’ bir edebiyat."
K24
+ Daha fazla goster
KEREM IŞIK
AMİTAV GHOSH
TANER AY
MACIEJ MIECHOWITA
JEREMY BRECHER
DOLUNAY AKER
+ Tüm Kitapları Göster
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık